Tebbet yeda!

Abdurrahman Dilipak

Evren öldü. O bir darbeci idi. Bütün darbeciler tek bir millettir. Topluma ilahlık ve Rablik taslayan eli kanlı darbeciler lânetlidir.

Onun akıbeti ondan sonrakiler için ders olsun.

Manisalı... Mekadonyalı bir baba, Bulgar göçmeni bir annenin oğlu. 1958’de Kore’de bulunmuş. 1976 Ege Ordu Komutanı olmuş. Kanlı 1 Mayıs’tan sonra Namık Kemal Ersun emekli edilince; Korutürk, 1. Ordu Komutanı Adnan Ersözü; Demirel, Ali Fethi Esener’i istemiş, ama ikisinin istediği de olmuyor, bir dönem NATO içindeki gizli ordu STAY-BEHİND’in başındaki bir isim olan Evren Genelkurmay Başkanı oluyor.

Paul Henze’nin “bizim çocuklar” dediği Evren ve çetesi 80 darbesi ile işbaşına geldiler. İlk icraatlarından biri Yunanistan’ın NATO’ya dönüşü oldu. Zorunlu din dersi aslında TSE damgalı bir dinin aracı olacaktı. Fetullah Gülen bu din dersi sebebi ile Evren’i cennnetlik ilan ederken; ben, “Bu Din Benim Dinin Değil” diye bir kitap yazarak, bu kirli oyunu deşifre etmiştim.

Evren, Kemalizmle İslam’ı meczetmek istiyordu.. Kemalist İslam projesi tutmadı. Solcu bazı yazarlar, “Ben Atatürkçü değilim”, “Hangi Atatürk” diye kitaplar yazdı bu çabaları protesto etmek için.

Evren’in yatacak yeri yok. Darbe öncesi şartlar olgunlaşsın diye insanların birbirini öldürmesini seyrediyorlardı. Bir sağdan bir soldan asıyorlardı o günlerde. Berfo ana onu öbür dünyada bekliyor.

Onu bekleyen bir sürü insan var orada.. Muhsin Yazıcıoğlu da bekliyor.. Yaşı büyütülerek asılan Erdal Eren de bekliyor onu.

Şahinkaya da gelince öbür tarafta ekip tamam olacak. Demirel’i de aralarına katınca fazla eksikleri kalmaz.

Zalimler 30.000 kişiyi sakıncalı ilân etmiş. 14.000 kişiyi Vatandaşlıktan çıkarmışlar.. 30.000 kişi yurdundan kaçıp mülteci olmuş. 23.677 derneği kapatmışlar. Tabii Mason locaları hariç. Meclis’i kapattılar, partileri kapattılar.. 400 gazeteci sanık olmuş. İstenen ceza 4000 yıldan fazla. Gazetelere 300 günden fazla kapatma cezası verilmiş. Birçok yayın organı, kitap toplatılıp yaktırıldı. Türk-İslam sentezi diye bir din icad etmeye kalktılar..

2000 yılında Savcı Sacid Kayasu ilk fezlekeyi hazırladı Evren için. Sonra bu işin arkası geldi. 18.6.2014 yılında mahkûm oldu. Yargıtay süreci tamamlanmadan öldü.

Evren’in 82 Anayasasında kendisi için düşündüğü sınırsız sorumsuz başkanlık yetkilerini bugün Tayyib Erdoğan kullanıyor. Hâlâ yamalı bohçaya dönen 1982 Anayasası ile yönetiliyoruz.

Dün yaşarken de millete dert olmuştu beyefendi, şimdi öldü yine dert.. “Asmadık, besledik”... Şimdi de devlet töreni ile devlet mezarlığına gömeceğiz..

Bana kalırsa cenaze namazını mezarlıkta kılsınlar. Sonra cenaze namazında imam kalkar “nasıl bilirsiniz” diye sorarsa, biri de çıkar “darbeci, işbirlikçi, işkenceci bilirdik” der. “Hakkınızı helal eder misiniz” diye sorarlarsa, “hakkımızı helal etmiyoruz” diyen birileri çıkabilir..

Götürün gömün işte, milleti yalancı şahidliğe zorlamayın.

Kıldıracaksa Paralel bir imam bulsunlar. Paralelci ve darbesever birileri de gelip saf tutsun. Ulusalcılar, Kemalistler cami avlusuna gelseler de çoğu namaza durmaz.

Devlet töreni filan istemeyin. Herkes seçim meydanında. Şimdi işi gücü bırakıp, kim gelir cenaze törenine! Tören yapılacaksa, kim gelecek göreceğiz! Kapattıkları Meclis’in önünde bakalım kim saygı duracak bu adama?!.

Son söz. Tebbet yeda, ona ve onlara (darbecilere) alkış dağıtan dilsiz şeytanlara.

Selâm ve dua ile..

yeniakit