Ekmel bey tehlikenin ne kadar farkında bilmiyorum.
Birileri onu (o kimse) siyasetin mayınlı tarlasına paraşütle bıraktı. O da bilmediği, anlamadığı bir konuda yokuş aşağı koşar gibi gidiyor.
O “birileri”nin Ekmel beye dost görünen, ama dost olmadığı açık olan birileri olmalı.
Bu iş Ekmel beyin ağrımayan başını ağrıtacağa benziyor. Siyaset onun için sanki “dua ile istenen bela” gibi bir hal almaya başladı.
Ekmel bey, çatının adayı olmayıp, tek başına aday olsaydı, kaç oy alırdı dersiniz. Söyleyeyim % 1 bile oy alamazdı. Çatı ona “O” olduğu için değil, Erdoğan’ın karşısına çatı adayı olarak çıkmayı kabul ettiği için oy verecekler. Yani, o bu işin farkında olmasa da, birileri ona Erdoğan’a karşı bir “savaşçı” rolü yüklüyor. Kendi üzerinden Erdoğan’ı vurmaya çalışıyorlar. Ekmel bey bu kirli oyunu anlamayacak kadar da saf olmasa gerek.
Cevabını arayan soru şu: Ekmel bey o zaman kendini birilerine niçin kullandırıyor. Bu tezgahı kim hazırladı ve kim ne karşılığı ikna etti.
Ekmel bey bu yarışta düşerse ardından ağlayan olmayacak. Ekmel bey halkı, halk Ekmel beyi tanımıyor.
Seçim kampanyasını kim yönetiyor bilmiyorum ama, zor bir görev. Hem laikçileri, hem MHP’yi, hem dindar kesimi ikna edeceksiniz. Bu kolay değil. Daha ilk günden arkası arkasına yanlış adımlar atıldı. Canlı yayına çıkmayan, kürsü hakimiyeti, halkla ilişkisi zayıf, suali mukadder karşısında panikleyen, ürkek bir siyasetçi. Eyüp’te iftar sofrasında, kendine ulaşmak isteyenler ile korumalar arasında itişip-kakışma oluyor. Koruma havaya bir el ateş ediyor. İhsanoğlu iftar sofrasından ayrılıyor.
Bana kalırsa popüler bir mahalle muhtarının bile mahalle ölçekli seçim kampanyası daha heyecan verici.
CHP ve MHP’nin çatı adayı şimdiden mizah konusu oldu. Sahi bu adayı bulmak için çok mu araştırdınız.
Birileri Türkiye’yi krize sokmak için fırsat bulursa Erdoğan’a saldırır. Erdoğan çok iyi korunuyor. İhsanoğlu’nu da daha yüksek seviyede korumak gerek. O birileri İhsanoğlu’na yönelik bir saldırı ile Türkiye’yi krize sokacağını düşünürse, ya da seçimleri çıkmaza sokacağını hesap ederse durumdan vazife çıkarıp, gerekeni yapmakta tereddüt etmezler.
Kim saldırabilir derseniz, onu bu işe yönlendirenler arasında aramak gerek. Sanırım o çevreden derin ilişkileri olan kripto birileri olmalı. İhsanoğlu’nu aday göstererek varmak istediği hedefe ulaşamayacaksa, ona zarar vererek Türkiye’yi krize sokarak seçimi tartışmalı hale getirebileceklerse, Ekmel beyi harcamakta tereddüt etmezler.
İhsanoğlu nasıl bir maceraya itildiğinin farkında olmasa gerek.
Ekmel bey (aslında “bey”i unvan olarak kullanmak yasak ama, kullanmamak farklı anlamlara çekildiği için kullanıyorum) için seçim sonrası yeni rollerin düşünülmüş olabileceğini zannediyordum ama bu saatten sonra o şansı da kalmadı gibi sanki. Çok düşük bir performansa sahip o çabuk eskidi. Göle çalınan maya tutmadı. Ekmel bey mülayim tavrı ile MHP tabanından zor oy alır. CHP’liler de çok farklı bir kişilik. Dindarlar ise bu tiplere karşı kuşkucu, isteksiz, tepkilidir.
Ekmel İhsanoğlu cumhuriyet tarihinin en düşük profilli cumhurbaşkanı adayı. Gürsel, Evren, Sezer, Korutürk bile daha aroması yüksek kişiliklerdi. Böyle zor bir zamanda Türkiye böyle birine emanet edilemez.
İhsanoğlu bu göreve aday olmayacak olsaydı bu eleştirilerin hiçbiri uygun olmazdı. Ama bu eleştirileri sanki biraz da kendi istedi. Bir paratöner gibi eleştiri çeken bir adam.
İhsanoğlu’nu, Erdoğan gibi siyaset kurdu birinin önüne atanlar, İhsanoğlu’na kötülük ederken, aslında Erdoğan’ın değirmenine su taşıdıklarının farkında değiller sanırım.
Bu eleştirilerin İhsanoğlu’nu yaraladığını, üzdüğünü biliyorum. Ama bunu kendi istedi. Bu sonucun asıl sorumluları yüzme bilmediği halde onu dip akıntıların olduğu bu çalkantılı denize iten, dost bildiği kripto insanlardır.
İhsanoğlu bu süreçte içinde yabancı ülke istihbaratçılarının da olduğu, Türkiye ve bölge ülkelerinin başına çorap örmeye çalışan bir grubun senaryolarının aleti olmama konusunda rolünü yeniden gözden geçirmelidir.
Sisi, Suudiler, Esed, İsrail, ABD, İngiltere, Vatikan ve Almanya onu yakından izliyorlar.
Ekmel bey kimlerin umudu olduğunu, performansı ile kimleri mutlu edeceğini ya da üzeceğini bir daha düşünmelidir. Yanlışın neresinden dönülürse orası kârdır.
Sizin ne yaptığınız kadar, insanların sözlerinizden ve yaptıklarınızdan ne anladıkları sizin söz ve eylemleriniz kadar önemlidir. Cumhurun başkanı olmaya aday olanların bu noktaya dikkat etmesi gerek.
Acı da olsa bu gerçekleri birilerinin söylemesi gerekti. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az! Siyasette gelecek günler geçen günleri aratabilir. Görelim bakalım ne olacak?
Tencere yuvarlanacak, kapağını bulacak.
Selâm ve dua ile.
yeniakit