Tekstilciler zorda
Çevre ve rakip ülkelerle rekabet farkını dengelemek için destek isteyen Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ahmet Nakkaş, Sektör olarak öyle bir duruma geldik ki;
Çevre ve rakip ülkelerle rekabet farkını dengelemek için destek isteyen Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ahmet Nakkaş, "Sektör olarak öyle bir duruma geldik ki; üzerimize düşen bütün görevleri yapmamıza rağmen hayatımızı sürdüremiyoruz" dedi.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ahmet Nakkaş, "Öyle bir noktaya geldik ki; sektör üzerine düşen bütün görevleri yapmasına ve kazanmış olduğu piyasada katma değeri yüksek ürünler grubunu yapabilme kabiliyeti kazanmış olmasına rağmen, hayatımızı sürdüremiyoruz" dedi. Nakkaş, yaptığı açıklamada, tekstil ve hazır giyim sektörünün, Türkiye'nin gerek ekonomik, gerekse sosyal hayatı açısından son derece önemli olduğunu belirtti.
SEKTÖR ÇÖZÜM BEKLİYOR
Sektörün varlığını sürdürmesinin, "milli görev" olduğunu vurgulayan Nakkaş, sektörün yaşaması için kamu ve özel sektörün el birliğiyle bu duruma bir çözüm getirmesi gerektiğini dile getirdi. Nakkaş, üretimin, çok büyük bir sancı içinde olduğunu belirterek, siyasi otoritenin, Türkiye'nin gündeminde çok farklı konular bulunması nedeniyle "geç de olsa" durumun ciddiyetini anladığını ifade etti. Sektörün, 30 yıllık bir geçmişten bugüne gelen çok önemli bir "know-how"a sahip olduğuna işaret eden Nakkaş, şöyle konuştu:
Nakkaş, işletmelerin, daha dinamik, müşteri odaklı, aktif pazarlamaya önem veren, üretimde verimliliği önemseyen bir sisteme dönüşüm yaptığını ve böylece, rekabet avantajının sürdürülebilir bir hal kazandığını anlatarak, şunları söyledi:
"Şimdi öyle bir noktaya geldik ki; sektör üzerine düşen bütün görevleri yapmasına ve kazanmış olduğu piyasada katma değeri yüksek ürünler grubunu yapabilme kabiliyeti kazanmış olmasına rağmen, hayatımızı sürdüremiyoruz. Bu, sektörün yok olabilmesi yolunda en büyük sinyal. Biz de diyoruz ki; buna sahip çıkalım, mevcudiyetini koruyabilecek 2 senelik can suyunu bir an evvel sektöre verelim ve orta vadede değişim dönüşüm stratejilerini de hayata geçirebilecek mikro yapısal reformları da hayata geçirelim. Can suyu, bizim çevre ve rakip ülkelerle aramızdaki rekabet farkını, onlarla rekabet edebilecek seviyeye çekebilmek... Şu anda Uzakdoğu ülkeleriyle aynı rekabet platformuna gelelim diye söylemiyoruz, ama en azından bu aradaki farkı, yarı yarıya kapatabilecek bir sistemi ortaya koyalım, aramızdaki maliyet farkının en azından yarısını kavrayabilecek bir destek mekanizmalarını hayata geçirelim ki; bunu DTÖ kurallarına göre 2 yıl yapabiliriz.''