Dün İstanbul’da sona eren bir uluslararası konferans vardı Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’nın AB ile birlikte düzenlediği.. Açılışına katıldım, bir de kapanışına.. Yıllar önce yayınlanan bir kitabım vardı “Terörist kim?” diye. Bir anda eski günlere gittim..
Sahi terör nedir ve terörist kime denir?.. Terörist, aşağılama, hakaret, suçlama için iyi bir bahane aslında.. Birine terörist gömleğini giydirdiniz mi, onu öldürebilirsiniz bile.. Ya da önce öldürür, daha sonra terörist ilan edersiniz. Siz öldürür, bir başkasına yıkarsınız suçu, iftira edersiniz.. Cinayeti işler, bir örgütün kimliğini bırakırsınız yanına..
Terörist kimdir? Bolu beyi mi, Köroğlu mu? “Self Determination” dedikleri şey nasıl bir şey!
Köroğlu’nun yaptığına ne denir?.. Darbeye darbe diyemeyenlere sormuyorum bu soruyu..
Sisi mi teröristtir, Mursi mi? Mursi potansiyel bir tehdit olarak gösterilirse, birileri bu tehdide karşı önleyici vuruşla terörü tasfiye etmek istiyor olamaz mı?
Sisi Mursi’yi devirerek aslında Mısır’ın Gazze halkının yanında İsrail’e karşı saldırmasının önüne geçmiş olamaz mı? Ya da ülkede yaşayan laikler, Hıristiyanlar ve bazı kabilelere karşı şiddet uygulanmasını önlemek adına yine önleyici bir vuruş gerçekleştirmiş olamaz mı?
Aynı şey Esad için de sözkonusu! Kedi, yavrusunu yemeye karar vermişse onu fareye benzetirmiş.. Eğer siz birini yemeye karar vermişseniz, zihnen kendi cinayetinizi meşrulaştırmak için her türlü gerekçeyi üretirsiniz.. Bahane bulmak zor değil. Halkı o yalana inandırmak toplum mühendislerinin, psikolojik harp uzmanlarının işi.
Hitler Polonya’ya saldırmak için Polonya’yı sürekli tahrik etmiş; olmamış, sonra Polonya askeri elbisesi giymiş kendi askerleri ile, güya, Alman askeri elbisesi giymiş Polonya askerlerinin ele geçirdiği bir askeri sınır karakoluna saldırı yaptırarak kendi askerlerini öldürtmüş ve bunu bahane ederek, Polonya’ya saldırmıştı..
Sahi dünyada yaşayan dört büyük ırktan biri olan Kızılderilileri kim yok etti? Diğer dört büyük ırktan biri olan kara derilileri kim köleleştirdi, diğer dört büyük ırktan biri olan sarı derilileri kim sömürgeleştirdi.. Sahip oldukları bilgi, güç ve servetin arkasında bu yağma yok mu?
Çin’de bir Fransız rahib öldürüldü diye, Boksör isyanında bir milyona yakın insanı öldürenler kimlerdi.. Nagazaki’ye, Hiroşima’ya atom bombasını kim attı.. Lubumba’nın cesedini asit kazanında eritenler kimlerdi.. Hindistan’daki dokuma ustalarının sağ ellerini kim kesti. Coğrafi keşifler yalanının arkasına saklanan gerçekler ne olacak.. 1. Dünya savaşını kim başlattı. 2. Dünya savaşı ve adı konulmadık bir dünya savaşı olan adına soğuk savaş dedikleri 3. Dünya savaşını kim başlattı.. 300 yıla sığdırılan kan ve gözyaşı dolu bir tarih. Bunlar terör değil de ne?
“Bir damla kan, bir damla petrol” diyen kimdi! Aramıza bu sınırları kim çizdi, kim bu halkına yabancı, zalim tufeylilere, çetelere iktidar bahşetti!
Akıllarınca yaptıkları işin adı: “Kontrollü bunalım stratejisi”. “Önleyici vuruş”!
Derin devleti, özel harp adı altında kontrgerillayı kim örgütledi.. Din, mezhep, ideolojik farklılıklar üzerinden aynı ülkenin çocuklarını kim kırdırdı birbirine! Şeytani bir oyun bu!
Bakmayın teröre lanet yağdırdıklarına, terör bunlar için hedef ülkelere yönelik örtülü bir savaş aracı.. “Tavşana kaç, tazıya tut” diyecekler.. Bir yandan insanları korkutmak için terör faaliyetlerine destek verecekler öte yandan maskelerini değiştirip insan hakları, barış, özgürlük, çevre diye kapımızı çalacaklar.
“Kazanılan terör eylemlerine kutsal kurtuluş savaşı ve kaybedilen kutsal kurtuluş savaşlarına terör” demekten vazgeçelim!
Siyonistler mi terörist, Hamas mı? Saddam’ı Kuveyt’e saldırtanlar da, sonra Saddam’ın tepesine binenler de aynı çevrelerdi..
Bakın, batılılar tarafından örgütlenen modern ulus devletlerinin çoğu terör örgütüdür!
Afganistan’da, Filistin’de, Bosna’da ya da Vietnam’da, Şili’de, Somali’de yaşananları hatırlayın.
Bu cinayetlerin failleri ile teröre karşı nasıl bir ortak anlayış geliştirilebilir..
PKK derin devletin bir projesi değil mi?
Bu adamların kadrolarında, Media, Mafia, Sermaye, Siyaset, Bürokrasi, STK, terör örgütü dediğiniz örgütler de var.
Somali açıklarındaki deniz korsanları istedikleri paraların yatırılması için İngiltere’ye bağlı adalardaki offshore hesapları veriyorlarmış..
Son Bahtiyar Aydın olayını biliyorsunuz. Güneydoğuda yaşanan daha bir sürü olay. Bakın bakalım kimin eli, kimin cebinde.. Devletler terör yapar mıymış!. Hem de nasıl yapar! Hem zaten bütün darbeciler bu anlamda birer terör eylemi değil mi! Darbeyle ele geçirilen devletler terör örgütünün devletleşmiş hali değil mi! Bu darbecilerin arkasında kim var, bir de ona bakalım lütfen! Kendi de yapar, terör örgütü de kurar ve yönetir. Devlet kendine karşı örgütlerin bazan içine sızar, bazan onu yönetir.. Kullanır.. Terör, sonuçta “siyasal amaç güden bir şiddet uygulama türü”dür. Karşı çıkan ya da destek verenlere göre lanet ile kutsallık arasına zarar ya da yarar görene göre değişir. Hedefleri genelde semboliktir, bazan “alemi ibret” olarak “kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle“ türünde, içe dönük mesaj taşır. Para için soygun da yapar, yol da keser, haraç da alır, uyuşturucu da satar! Gayeye giden her yol meşrudur çoğu zaman onlar için!
Sonuçta, devlet ya da örgüt, kim yaparsa yapsın, bizim haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana zalime karşı olmamız gerek. Bir insan suçlu da olsa hakları, haklı olduğu noktalar olabilir. Suçsuz olanın da yanlışları olabilir. Ve de bir kavme olan öfkemizin, düşmanlığımızın bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmemesi gerekir. Kazanmayı esas almalıyız, tıpkı Yusuf’un kardeşlerine yaptığı gibi, Resulullah’ın Taif halkına, Mekke halkına davrandığı gibi.. “Barış daha iyidir”. Aklınla vicdanını barıştıranlar ne mutlu. İnsanla insanı barıştıranlar ne mutlu. İnsanı tabiatla, fıtratla barıştıranlar ne mutlu. Bu 3 barış bizi yaratılış gayesi ile dolayısı ile Allah(cc)’la barıştıracaktır. Değilse Allah(cc)’la savaşta olacağız! Allah (cc)’ın bir diğer adı Selam/Barıştır! Barış ikliminde buluşmak için selâm ve dua ile..
yeniakit