Basın kuruluşlarına telefonla bilgi veren yerel yetkililer, şehirde sessizliğin hakim olduğunu ve sokaklarda yalnızca güvenlik güçlerinin dolaştığını belirtti.
Bir otelde kalan ve ismini vermeki stemeyen bir kadın ise sokağa çıkamadıklarını, ancak otelin yanındaki pazardan biraz yiyecek alabildiğini söyledi.
Tibet'te geçen cuma günü meydana gelen son 20 yılın en büyük protesto olaylarında Çinlilere ait işyerleri taşlanmış, bazıları ateşe verilmişti.
Uluslararası toplumdan tepkiler
Olaylar 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları meşalesinin Lasa'dan geçmesinden iki hafta önce meydana geldi. Uluslararası toplumun Çin'e yönelik insan hakları ve çevre kirliliği konularındaki eleştiriler devam ederken, olimpiyat oyunlarının boykot edilmesi veya bir yaptırım uygulanmasından söz edilmedi.
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Çin yönetimini protestoculara karşı temkinli davranmaya çağırırken, bakanlık tarafında Tibet'e gidecek Amerikan vatandaşları için uyarı yayımlandı.
Rice, açıklamasında Lasa'da polis ve askerlerin sayısının artırıldığı haberlerini yakından takip ettiklerini belirterek, Çin yönetimini protestolardan dolayı gözaltına alınan rahipleri ve diğer kişileri serbest bırakmaya çağırdı.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Jacques Rogge da Tibet konusundan dolayı olimpiyatların boykot edilmesine karşı olduğunu ifade ederek, "Boykotun herhangi bir şeyi çözeceğine inanmıyorum" diye konuştu.
Rogge, Karayip Adaları'nda basına verdiği demeçte, boykotun aksine masum sporcuları cezalandırmak anlamına geleceğini ve harcanan emekleri boşa çıkaracağını söyledi.
Michigan'daki Kalamazoo Üniversitesi'nden Çin doğumlu tarihçi Şü Guoçi de "Tibet'te olanların ve Pekin'in buna yönelik tepkisinin olaylar kontrolden çıkmadıkça olimpiyat oyunlarını fazla etkilemeyeceği" görüşünü dile getirdi.
Pançen Lama'dan kınama
Çin Komünist Partisi Tibet Komitesi tarafından internette yapılan açıklamada ise "düşman güçlerin zararlı eylemleriyle Dalay Lama kliğinin çirkin yüzünü açığa çıkarmak için çaba harcanması gerektiği" ifade edildi.
Açıklamada, "hükümetin bölücülükle mücadele etmek ve istikrarı sağlamak için bütün güçleri birleştirmesi gerektiği" ifadesi de yer aldı.
Öte yandan Tibet Budizmi'nin iki liderinden biri olan 11. Pançen Lama tarafından yapılan açıklamada, Lasa'da meydana gelen olaylar kınandı.
Resmi Şinhua haber ajansı tarafından yayımlanan açıklamada, olayların sadece devletin ve ulusun çıkarlarına değil, Budizm'in amacına da zarar verdiği ileri sürüldü.
Çin makamları tarafından yapılan açıklamalarda, Lasa'da meydana gelen olaylarda 10 kişinin öldüğü belirtildi. Sürgündeki Tibetliler tarafından yapılan açıklamada ise ölü sayısının 30 olduğu, hatta 100'ü bulabileceği iddia edildi.
Avusturya'dan çağrı
Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik de, Çin yönetimine karşı protestoların düzenlendiği Tibet'te, şiddetin derhal sona ermesi çağrısında bulundu.
Ursula Plassnik, yayınladığı açıklamada, "Avusturya'nın, Tibet'teki son insan hakları ihlallerinden derin endişe duyduğunu" kaydetti.
Pekin'in, ifade özgürlüğü hakkına saygı göstermesi ve göstericilere karşı uygunsuz şiddet uygulamasından kaçınması gerektiğini ifade eden Plassnik, ayrıca Çin'in, Dalay Lama ile doğrudan diyalog başlatması gerektiği görüşünü dile getirdi.