TİK TAK..

Abdurrahman Dilipak

“Dünyanın kalbini dinle geliyor adım adım,

Dallar meyveye dursun, toprak tohuma dursun,

İnsan barışa dursun, selama dursun zaman

Sabır savaş zafer. Adım: Müslüman.”

Erdem Beyazıt’tan bir dörtlük bu. 12 Mart sonrası ilk İslami kimlikli bir dergi çıkartmıştım. Adı “Adım”dı. Ve derginin adının hemen yanında bu dörtlük yazıyordu..

1960’lı yıllarda okuduğumuz bir şiir vardı: “Kör dünyanın göbeğine, hak yol İslam yazacağız”. O gün birileri Abdurrahim Karakoç’un bu dizeleri için “ham hayal” diyordu..

Anadolu’nun fetih destanında bir diyalog vardı. Diyojen “yaktırayım Kur’an’ı, yıktırayım Kâbe’yi / Şarka gelen görmesin, minareli kubbeyi” diyordu. Alparslan ona cevap veriyordu: “Minareler süngü, kubbeler miğfer / Camiler kışlamız, Mü’minler asker / Bu ilahi ordu dinimi bekler, Allahu ekber”.

Bu mısralar aslında bu milletin şuuraltını yansıtır.. Bu aslında sadece bizim şuuraltımız değil, bize dışarıdan bakanlar, bu auramızı görürler.. En laikimiz bile İslamifobik birinin gözünde Müslüman bir imaja bürünür. CHP’li de olsanız, solcu da olsanız, açık bir inkar içinde değilseniz bu değişmez.

Laikçilerin hali pür melali yürekler acısı bir durum.. Kendi kutsalına ihanet eden birine kim niye inansın ki. Kullanacakları kadar kullanır, sonra bir kenara atarlar.. Kendi inancı, tarihi, kültürüne yabancı birine kim niye güvensin ki..

Ne yaparsanız yapın bu ülkede ve dünyada İslamlaşma hızlanarak devam edecek. İster sessiz kalın, ister engellemeye çalışın, isterseniz destek olun, fazla bir şey değişmeyecek.

Bu sadece İslam dünyasında değil, göreceksiniz tüm dünyada İslamlaşma hız kazanacak. Herkes İslam’ı ve Müslümanları konuşuyor. AK Parti’nin yelkenini şişiren bu rüzgâr. Gideceği yeri bilmeyen kaptana hiç bir rüzgâr fayda sağlamaz. Söndürmek için üflüyorlar ama, göreceksiniz bu ateş o üflemelerle alev alacak..

Kapitalizm kavram ve kurumları ile çöküyor. Müslümanlardan başka da yeni bir medeniyet iddiasına sahip bir topluluk yok. Tarihin akış yönü birilerinin anlamak, kabul etmek istemediği bir gerçeği işaret ediyor..

Netanyahu’nun, Esed’in, Putin’in, Sisi’nin, Kılıçdaroğlu’nun ya da Trump’ın talihsizliği aynı gerçeklerden kaynaklanıyor. Ya da Erdoğan’ın şansının sırrı burada..

Göreceksiniz, Paralelin başına gelen onlara yaklaşan İran’ın da başına gelecektir.. Cenevre’deki yağma lobisi PYD ve YPG’yi çözüm için masaya davet ederken aslında kendi ayaklarına sıkıyorlar. İyi, bari DAEŞ’i, el Kaide’yi, Hizbullah’ı filan da davet etsinler. İsterlerse İran Devrim Muhafızları’nı da çağırsınlar. Hani daha katılımcı, çoğulcu olurdu.. Rengarenk..

YPG aslında batılıların gözünde önemli bir örgüt. Komünistler destekliyor, ABD, AB destekliyor, Vatikan destekliyor, Evangelistler destekliyor, Ortodokslar destekliyor, Ezidiler destekliyor, Ruslar da destekliyor. İran PKK’ya göz kırptığına göre, herhalde PYD’ye de sıcak bakıyordur.

Onlar bu işin sırrını anlayamadılar, anlayamayacaklar da. Allah servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirip çevirmektedir. Tamam, evet stratejik planlarınız, istatistiki veriler, her şey sizin yenilmez olduğunuzu ve gücünüzün erişilemez olduğunu gösteriyor, ama sonuçta göreceksiniz kaybedeceksiniz. Gelecek günler geçen günleri aratacak. Bir batılı düşünürün dediği gibi “bütün bu olanların tek açıklaması var, Tanrı böyle istiyor”. Çocuklarınız sizin yalanlarınızdan bıktı. Sizin yalanlarınıza inanmayacaklar. Propagandalarınız artık eskisi kadar etkili olmayacak. Kaçtığınızı sandığınız şeye doğru koşuyorsunuz..

Evet, Kapitalizm tüm kavram ve kurumları ile birlikte çöküyor.. Tarihin sonuna geldiler. Artık daha ileri gitmek için değil, daha fazla ayakta kalmak için mücadele edecekler ki, bu da mümkün değil. Çünkü büyük bir aşkla kendi cehennemlerine kendi sırtlarında odun taşımaya devam ediyorlar..

Kader hükmünü icra ediyor.. Kuyudaki Yusuf Mısır’a sultan olacak, birileri istemese de. Sanırım vakit tamam oldu..

Selam ve dua ile..

yeniakit