Hafta başında Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanlarının, ABD’nin 45. Başkanı Donald Trump’ın Florida’daki özel mülküne düzenlediği baskın ve sonrasında yaşanan gelişmeler birçok soru işaretini beraberinde getirdi. ABD tarihinde eşine rastlanmayan olayda, onlarca FBI ajanı, Trump’ın New York’ta bulunduğu sırada, eski Başkan’ın Florida Mar a Lago’daki kışlık ikametgahına habersiz baskın düzenlemiş başta özel kasasını olmak üzere yaptığı aramalar sonucu 10 kutu belgeye el koydu. Biden yönetimi sessizliğini korurken, FBI’ın da suskunluğu baskının siyasi amaçlı olduğu şeklinde ithamlara sebep oldu. Baskın aramayla ilgili pek çok karanlık nokta henüz açığa çıkmazken, FoxNews’a aramanın detaylarıyla ilgili bilgi veren Trump’ın avukatı Lindsey Halligan’ın açıklamaları, FBI’ın motivasyonuna ilişkin soru işaretlerini artırdı. Art arda yaşanan gelişmeler, ‘Kasım ayındaki ara seçimler öncesinde, Trump ve seçmen taban kışkırtılarak provoke mi edilmek mi isteniyor?’ sorusuna neden oldu.
Sessiz sedasız işi bitirmek istediler
Baskın sonrası ABD medyasından Fox News’e açıklamalarda bulunan Trump’ın avukatı Lindsey Halligan, FBI görevlilerinin baskın sırasında eve girmesine izin vermediklerini açıkladı. Biden yönetiminin kontrolden çıktığını savunan Halligan, “Saat 11.00 civarında müvekkilimin Mar- a Lago’daki konutuna gittim. 30-40 kadar FBI ajanı vardı. Mülke sınırsız erişimleri vardı. Benimle konuşmayı ve beni içeri almayı reddettiler. Tek bildiğim, eski Başkan’ın yatak odası, ofisi ve bir depo odası olduğunu anladığım alanları arıyorlardı” dedi. FBI’ın yetkisini kötüye kullandığını belirten Halligan, iç istihbarat servisinin rastgele evin her noktasını aradığını kaydetti. Halligan, “İstenen tüm belgeler daha önce teslim edildi. Başka belge istiyorlarsa talep edebilirlerdi. Ve arama emri gizli tutuldu. Saklı tutulan arama emri alarak sessiz sedasız işi bitirmeye çalıştılar” ifadelerini kullandı.
Trump destekçilerini hedef aldı
FBI Direktörü Christopher Wray, baskın sonrası kameraların karşısına geçti. FBI soruşturmasına yönelik soruları yanıtlamayı reddeden Wray, bunun yerine Trump destekçilerini hedef aldı. Eski Başkan’ı destekleyenler tarafından, FBI ve Adalet Bakanlığı’na karşı sosyal medya üzerinden sarf edilen eleştiri ve tehditleri “acı verici ve tehlikeli” olarak nitelendiren direktör itidal çağrısında bulundu. Wray’in açıklamaları Trump destekçileri tarafından sosyal medyada sert bir dille eleştirildi.
Dava açan savcı Trump karşıtı
Öte yandan New York Başsavcısı Letitia James, Trump’ın vergi kaçırdığını iddia ettiği 3 yıldan fazla süren soruşturma kapsamında, Trump ve çocuklarını ifade vermeye çağırmıştı. Soruşturmayı açan James’in 2019’daki seçimler öncesinde Trump karşıtı gösterilerde boy gösterdiği ortaya çıktı. 2017’de ABD’nin New York kentindeki Yahudiler ve göçmenlik aktivistleri tarafından düzenlenen mitingde, dönemin New York Belediyesi Kamu Temsilcisi olan Letitia James konuşma yaparak eski Başkan’ı sert bir dille eleştirdi.
Onayı ben verdim
Cumhuriyetçilerin olayla ilgili hedef tahtasına koyduğu ABD Adalet Bakanı Merrick Garland baskılara dayanamayıp suskunluğunu bozdu. Garland, Trump’ın evinin arama emrini kişisel olarak onayladığını açıkladı. Garland ayrıca mahkemeden de arama emrinin kamuoyuyla paylaşılmasını istedi. Öte yandan olayın örgüsüyle ilgili detaylar da çıkmaya başladı. CNN’nin konudan bilgisi olan kaynaklara dayandırdığı haberinde, haziran öncesinde büyük jüri tarafından çıkarılan celpten hareketle, federal müfettişlerle Trump tarafının 3 Haziran’da Mar-a-Lago’da görüştüğü ve oradan ulusal güvenliği ilgilendiren bazı belgelerin alındığı kaydedildi. Haberde, FBI ve Adalet Bakanlığı yetkililerine, görüşme sırasında söz konusu belgelerin Trump yerleşkesinde nerelerde muhafaza edildiğinin gösterildiği, buradan alınan belgelerle Ulusal Arşiv ve Kayıtlar İdaresinin kayıp belgeler üzerine açtığı cezai soruşturmayı Adalet Bakanlığına havale ettiği belirtildi.(AA)