Biden Katolik, Demokrat görünümlü Globalist Cizvit, Tapınakçı Siyonist.
Trump Cumhuriyetçi görünümlü Evengelik Protestan ve Siyonist.
Netenyahu Musevi görünümlü Yahudi Siyonist.
Aslında hepsi HABAT’çi, Satanist Pedefolik birer sapkın.
Trump kendini Mesih’in geri dönüşünü müjdeleyen onun yardımcısı olarak görüyor. Evengelikler onun suikasttan (!?) sağ kurtulmasını Mesih’in bir koruması ve onun geleceğe dönük misyonu ile ilgili bir işaret olarak görüyorlar.
Aslında Trump Globalist biri. Ancak Global dünyadan geriye kalacak tek Devletin ABD olması gerektiğine inanıyor. O bu anlamda, 1 doların eskiden doların üzerinde yazdığı gibi Tanrısına inanıyor ve güveniyor.
"In God we trust" ABD'nin resmi sloganıdır. 1956'da ABD Kongresi tarafından kabul edildi. Daha önce devlet sloganı olarak “E pluribus unum”(Çoktan Tek / Çoğulculuk içinde birlik) kullanılıyordu. Doların üzerinde pramid, göz, altı köşeli yıldız, hepsi “Siyon” ile ilgili. “Rabbin gözü” dedikleri Mesihin gözü olsa da, aslında, pratikte “Şeytanın gözü” olarak anlam kazanıyor. Aydınlanma / İllüminati ise, Tanrısal bir aydınlanmadan çok Şeytani bir zekayı ifade ediyor.
Teopolitik anlamda aslında ABD İsrail ile içiçe gibi görünse de, temelde Hristiyanlık inancı, Yahudilikteki Tek Tanrı inancı ile çelişir. Öte yandan Tanrının ailesi, tanrının oğlu fikri Hristiyanlığa da Yahudilikten geçti. “Üzeyir Allah’ın oğlu” diyorlardı. Yahudiler kendilerini Tanrının ailesinden” görüyorlardı.
Sonuçta bugünkü Yahudiler, Kurtarıcı olarak Meşiah’ı bekliyorlar. Hz. İsa’yı Mesih olarak kabul etmiyorlar. Evengelikler bunu bir yanılsama olarak görüyor. Mesih geldi ve gitti, tekrar gelecek, Yahudiler bu tekrar geri gelişi kendi Meşiah’ları olarak kabul edecekler. Evengelikler, onlar Meşiah’ı selamlarken, aslında onlar Kendi Mesihlerine iman edecekleri ve o Mesih de kendilerini seçeceği için, sonuçta Mesihi ilk gelişinde çarmıha geren Yahudilerin içinden tevbe edenleri Tanrının kendilerine bağlayacağına inanıyorlar. Yani bu anlamda Trump Tanrıyı karşılayacak elçi olacak. O Yahudilerin de kurtarıcısı olacak.
Trump, kendine kendi gibi bir yardımcı seçti. Daha önce kendisini sert bir şekilde eleştirirken, bugün onun zihniyet ikizi olan birini kendine yardımcı seçmişti. Demokratlar bu seçime karşı öfkeli. Onlar, bu kişi hakkında şöyle diyorlar: “JD Vance. Ülkemize değil, sadece Trump'a sadık olacak. Seçildiği takdirde Trump'ın 2. Döneminde hayata geçirmeyi düşündüğü sapkın planlarının uygulanmasına yardımcı olacak. Bunun olmasına izin vermeyeceğiz”.
Sapkın proje dedikleri, Devr-i sabık oluşturacak, kendine saldıranlardan hesap soracak.. Yani ABD için bizde kine benzer bir 15 Temmuz geliyor. ABD’nin de bir göçmen sorunu var. Göçmenleri “kovacak”! Anti Siyonistleri de ülkeden uzaklaştıracak. Hatta ABD’nin bölünmesini bile düşünüyor olabilir. Nasıl olsa Tanrısal bir iktidarın temsilcisi tek devlet olacak O devleti de kendi yönetecek, herkes kendine bağlı olacak. Dünyanın bundan sonrasında tek otorite kendisinin bir parçası olacağı Tanrısal bir yönetim olacak.
O buna giden yolda, tek tanrısal kıral olacak. İsrail kendisi için öncelikli konu. Çünkü Rab İsa oraya gelecek. Bu anlamda Filistin, Suriye, Mısır, Ürdün, Lübnan, Irak, Arap Yarımadası ve Kızıldeniz birinci derecede bir anlam ve önem kazanıyor. Arzı Mev’ud coğrafyası onun için ABD kadar önemli. Hatta daha önemli. Dahlan senaryosunu bu gözle okumak gerek. Başkenti doğu Kudüs olan kukla Filistin devleti, Tapınağın yeniden inşası sürecinde ara çözüm. Zaten Mesih’in dönüşü ile (!?) herşey yeniden düzenlenecek.
Eğer bu çözüm insan eli ile çözülemeyecek olursa, “Tanrıyı kıyamete zorlamak” adında çözmek için değil, bozmak için Kaos planı devreye girecek.
Trump’un iktidar savaşı aslında bu anlamda Tanrısal bir misyonu ifade ediyor. Vatikan da bu tanrısal plana teslim olmuş gözüküyor. İngiltere’de belirsizlik devam ederken, Trump ABD’de bu hedefe yönelik olarak FED, NATO, CIA, FBI, PENTAGON gibi devletin tüm ana kurumlarını ve BM’yi, NATO’yu yeniden yapılandırmayı düşünüyor.
Senatör Chuck Schumer'in Biden'a, kenara çekilmesinin ülke için en iyisi olacağını söyledi. Kamala Harris adı öne çıkarken Biden’in CoVID-19’a yakalandığı haberi hepsi üstüste geldi.
Bir el Trump’ı kulağından vurdu, Biden’i de minik bir “The”miktopla vurdu! Trump canlandı Biden siyaseten ölümcül bir yara aldı ve ayakta durmakta zorlanıyor. Biden üzerinden merhamet soslu alaycı bir eleştiri bombardumanı başladı. “Geveleyerek konuşan, kürsüye yürürken, uçağın merdiveninden çıkarken bile zorlana, garip davranışları ile haber olan bir adamımız var. Eğer ailesinin biraz merhameti olsaydı, devreye girer ve geriye kalan hayatında onun siyasi çatışmaların içinden çekip huzur için bir hayat yaşamasına imkân verirlerdi. Bu yapılan yaşlı bir adamın istismarından başka bir şey değil. Bunun ne kendine ne devlete bir faydası yok”.
İddia o ki, bu akli melekeleri, bilgi-beceri ve irade sahibi olması tartışmalı kişiyi öne çıkartan ayrı bir lobi var ve ülkeyi onun arkasında saklı bu lobi istediği gibi yönetiyor.
Trump gelirse, ölçek olarak daha küçük, ama özgül ağırlığı ile, çok daha güçlü bir Amerika hayal ediyor olsa gerek Cumhuriyetçi Lobinin. Bu lobinin dış poltikada ilk önce 3 konuda adım atması bekleniyor: Filistin-İsrail krizi, Ukrayna krizi (ABD’nin Rusyayla anlaşarak askerlerini geri çekmesi), Globalist’lerin elinden BM, NATO’yu geri alarak, WEF’ sistem dışına itip, planları revize ederek yola devam etmesi.
Eğer ABD’de iç politikada sorunlar üstesinden gelinemeyecek seviyeye çıkarsa, o zaman Kaos planı devreye girecek. Aslında dün önemli bir deneme yapıldı. Dünya genelinde internet kesintileri oldu. Bayın Radyo ve Tv’lerin yayınlarında kopmalar yaşandı. İnternet marketlerde, bankalar, hastaneler ve havayolu şirketlerinde de sorunlar yaşandı. Yarın istedikleri lokasyonda istedikleri trafoları patlatabilirler. Bunu yapmak için uyduya gerek yok. Tüm akıllı sabit ve otonom sistemler Kuantum bilgisayarlar üzerinden, hacklenmeden kontrolleri ele geçirilebilir. Evet, evler, iş yerleri, şehirler, otomobiller, kamu-özel fark etmez, hepsi ele geçirilebilir. Bilgisayarlar, serverler, cep telefonları, akıllı saatler de dahil.
Bugün ABD’de yaşananlar, yarın başka ülkelerde daha vahim bir şekilde tekrar yaşanabilir. Kasetler, dosyalar, suikastlar, aklınıza gelen her şey.
Siber altyapı, Şeytan’a İnsin şeytanları üzerinden hedef seçilen insan, kurum, araç, o her ne ise onlara ulaşmak açısından inanılmaz büyük bir etkinlik sağlıyor. Silebilir, değiştirebilir, tahrip edebilir. NeuraLinkle beyne müdahale imkanı verilmiyor sadece, doğrudan ve dolaylı bir şekilde insanın ve onun sahip olduğu her şeye erişim imkanı sağlanıyor. Belki son bin yıldır, insanlık için hiçbir şey bu kadar açık, yakın, büyük bir tehlike haline gelmemişti. Kızılderililerin yok edilmesi, kara derililerin köleleştirilmesi, sarı ırkın sömürgeleştirilmesi, asırlar sürdü. Ama bu gün, 8 milyar insanın 7,5 milyarını toprağa gömmek, teorik açıdan potansiyel olarak birkaç ay içinde gerçekleştirilebilir.
Karşı karşıya olduğumuz tehlikenin maalesef ne dini örgütler, ne devlet, ne sermaye sahipleri, ne bilim adamları, ne de media farkında. Kör bir gidiş söz konusu..
ABD’deki gelişmeleri çok yakından takip etmek gerek. Orada olan herşey dünyanın çok yakından ilgilendiriyor. Varsayalım dolar çöp oldu, merkez bankası ve bankaları borsa, piyasa bundan nasıl etkilenir. Ya da bir nükleer savaş. Bugün birkaç ülkenin elindeki nükleer başlıklar dünyadaki hayata büyük ölçüde sonlandırmak için yeter de artar da.
Şimdi durum düşünmemiz gerek. Bana kalırsa çok geç kaldık. Eğer son çıkış kapısını da geçersek, dünya çok büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilir ve bu durum çok sancılı olabilir ve tahminlerden çok daha uzun sürebilir.
“Dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım” umarım derdimi biraz olsun anlatabildim. Birçok şey görünenden ibaret değil. Belki gerçek gibi görünen şey, gerçeği görmemizi engellemek için üretilmiş bir artırılmış bir sanal gerçeklik olabilir. Onun için her gördüğümüze ve her duyduğumuza da inanmayalım. Selam ve dua ile.