İşte Trump'ın açıklamalarından satır başları; Bir yıl önce sizin önünüze yine çıkmıştım, size hitap etmiştim. Dünyamızın karşı karşıya olduğu tehditleri söylemiş ve daha parlak bir gelecek için, insanlık için neler yapabileceğimizden söz etmiştim. Bugün yine buradayım BM Genel Meclisi'nde ve aldığımız yolu sizlere anlatmak isterim. Benim yönetimim bizim tarihimizdeki çoğu yönetimin çok daha ötesine gitti. Gülmenizi beklemiyordum ama teşekkürler yine de. Amerikan ekonomisi şu anda adeta bir patlama yakaladı ben seçildiğimden beri, 10 trilyon dolarlık bir birikim yakaladık. Borsamız her zamankinden iyi durumda. Ve borcumuz neredeyse yarı yarıya düştü. Asyalı Amerikalılar, pek çok etnik kökende ülkemizde yaşayan Amerikalılar için işsizlik hiç olmadığı kadar düşük durumda. En büyük reformları, vergi indirimlerini biz yaptık. Büyük bir duvar örmeye başladık. ABD daha iyi bir yer olacak, daha güvenli bir yer olacak. Son iki yıl içinde bunu gerçekleştirdim. Amerika için Amerika’nın halkı için adım atıyoruz. Ama aynı zamanda dünya için de adımlar atıyoruz. Bu bizim vatandaşlarımız için iyi bir haber; şuna inanıyoruz. Uluslar kendi komşu ülkelerinin haklarına saygı duyarsa ve her ulus kendi halklarının haklarını savunursa dünya daha iyi bir yer olacak. Her birimiz çok seçkin bir kültürün bizleri bir araya getirdiği bir çatının altındayız. Bizleri birleştiren değerleri burada hep beraber kutluyoruz. İşte bu yüzden Amerika her zaman işbirliği ve bağımsızlığı ön planda tuttu. Hiçbir zaman dünyayı domine etmeye çalışmadı. Ben burada bütün uluslararası haklarına saygı gösterilmesine inanıyorum. Amerika sizlere neye ibadet edeceğinizi, nasıl davranacağınızı söylemez asla. Biz barış için çalışıyoruz. Amerika’yı dünyanın her yerinde temsil ettim ve dostane ilişkiler geliştirmek için gelimden geleni yaptım. Kuzey Kore ile bir diyalog kurduk. Bu büyük bir adım barış için. Haziran’da Kuzey Kore lideriyle yüz yüze konuştum. Çok verimli bir görüşme gerçekleştirdik burada ve her iki ülkenin çıkarları için de nükleer silahlardan arınmaya karar verdik. Bu görüşmeden beri pek çok umut veren gelişme oldu. Artık füzeler, roketler havada uçuşmuyor. Nükleer testler deneyler sona erdi. Ve hatta bazı nükleer tesisler şimdiden kapatıldı. Bizim orada tutulan esirlerimiz salıverildi ve bizim atalarımızın savaşta orada kalan naaşları bize geri gönderildi. Sayın kim jong un’a teşekkür etmek istiyorum. Ancak hala yapılması gereken çok şey var. Yaptırımlar geçerli olacak. Tarihi bir değişim bizi bekliyor. Körfez ülkeleri yeni bir adım attı terörle savaşmak için. Yine bizim zamanımızda gerçekleştirildi bunlar. Ve artık terör örgütleriyle aşırı gruplarla mücadele etmek için bu ülkeler de bizim mücadelemize dahil oldu. BAE Katar ve Suudi Arabistan milyarlarca dolar harcadı Yemen ve Suriye halklarını korumak için. Ve Yemen’deki korkunç iç savaşı durdurmak için ellerinden geleni yaptılar ve yapıyorlar. Sonunda herkes kendi geleceğini belirler. Bütün uluslar kendi kaderlerini tayin eder. Ancak biz burada körfez ülkelerinin oluşturduğu koalisyonla beraber çalışarak daha iyisini yapmaya çalışıyoruz. Böylece Ortadoğu’daki ülkeler ilerleyebilsinler ve güvenli biçimde yaşayabilsinler diye. ABD ordusu ve bizim kurduğumuz ortaklıklar sayesinde şunu söylemekten gurur duyuyorum. DEAŞ olarak bildiğimiz eli kanlı katiller bir zamanlar Irak ve Suriye’de sahip oldukları bütün bölgelerden temizlendi. Ve onlara yapılan bütün destekler sona erdi. ''HAREKETE GEÇERİZ'' Suriye’de devam eden trajedi bizi çok üzüyor. Keder içindeyiz bu yüzden. Ve buradaki askeri ihtilafta gerilimi azaltmak istiyoruz. Bu sene BM’nin burada barış sürecini yönetmesini istiyoruz. Herkesi buna davet ediyoruz. Ancak burada kimyasal silahlar kullanılırsa Esed rejimi tarafından, harekete geçeriz. Ürdün ve bunun gibi mültecilere ev sahipliği yapan pek çok ülkeyi insanları korumaya davet ediyorum. Ürdün’de gerçekten merhamet örneği gördük. orada mültecileri nasıl ağırladıklarını gördük. ve Suriye’nin yeniden inşası için yaklaşımlarını herkese örnek göstermek istiyorum.
Bir stratejiye ihtiyacımız olacak. İran’daki diktatörlük de bu kötü rejimlere bir örnek. Dünyaya ölüm ve yıkım getirmeye planlıyorlar. Asla komşularının haklarına saygı duymuyorlar. İran liderlerini kendi kaynaklarını kendilerini zenginleştirmek için kullanıyorlar. Milyarlarca dolar İran devlet bütçesinden çıkıyor ve bunlar hiç doğru bir şekilde harcanmıyor. Kendi ceplerini dolduruyorlar ve savaş için kullanıyorlar bunu. İran saldırgan ve yayılmacı bir politika izliyor. İşte bu yüzden Ortadoğu’daki pek çok ülke benim İran ile olan nükleer anlaşmadan çekilmemi destekledi. Ve tekrar yaptırımları geri getirmemi desteklediler. İran ile olan eski anlaşma İran için bir kazanımdı. Ve maalesef bu anlaşmadan bu yana neredeyse yüzde 40 arttı nükleer silah için yaptığı harcamalar. Dolayısıyla bu anlaşma aslında terörü finanse etmelerine çanak tutmuş oldu. ''TERÖRÜ FİNANSE EDEN ÜLKELER ZENGİNLEŞEMEZ'' ABD, ekonomik bir baskı kurmaya başladı İran’ın üzerinde. Ve kesinlikle bunun durması gerektiğine inanıyorum. İran’ın bu kanlı stratejisini acilen durdurması gerekiyor. Özellikle de Kasım 25’ten sonra daha fazla yaptırım uygulayacağımızı duyurmak isterim. Bunun İran ile ham petrol ticareti yapan ülkeleri de etkileyeceğini söylemek isterim. Terörü finanse eden ülkeler zenginleşemez. Nükleer bir tehlike teşkil etmek bizim izin vereceğimiz bir şey değil. İran’ın saldırganlığı devam ettikçe yaptırımlarımız, baskımız devam edecek. Ve bütün dünya halklarını da davet ediyoruz. ''KİMSENİN AMERİKA'YI SÖMÜRMESİNİ İSTEMİYORUZ'' Bu sene önemli bir adım daha attık Ortadoğu hususunda. Bu da İsrail’deki büyükelçiliğimizi Kudüs’e taşıma kararımızdı. Biz burada İsrail’in egemenliğine saygı duyduğumuz için attığımız bir adım. Ve hepimizin bildiği tarihin bildiği olguları reddetmeye gerek olduğunu da düşünmüyorum. Bütün dogmalar, yıkılmayan inançlar ve ideolojiler yıllar içinde değişen şeyler. Ve ben de bu değişimin parçası oldum kendi yönetimim döneminde. Biz bunu refah için, barış için atıyoruz. Ticaretin adil şekilde yürümesini istiyoruz. Kimsenin Amerika’yı sömürmesini istemiyoruz. ''DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜNDEKİ ÜLKELERİN BİR ÇOĞU İLKELERİ İHLAL EDİYOR'' Sistematik olarak tekrar müzakereler içine girdik ticari anlaşmalar imzalamak için. Geçen ay ABD ve Meksika arasında tarihi adımlar atıldı. Daha dün Güney Kore Başkanı ile bir anlaşma için de konuştuk. Güney Kore ile de bir anlaşma yolda. Pek çok ulus, dünyadaki ticaret sisteminin değişmesi gerektiğinin farkında. Örneğin dünya ticaret örgütündeki ülkelerin bir çoğu ilkeleri ihlal ediyor. ''ARTIK ESKİ GÜNLER GERİDE KALDI, BUNU TOLERE ETMEYECEĞİZ'' Şu an ABD çelik konusunda dünya liderliğine doğru ilerlemeye çalışıyor ve 13 trilyonluk ticaret açığını kapatıyoruz yavaş yavaş. Artık eski günler geride kaldı, bunu tolere etmeyeceğiz. ABD kendi çıkarlarını koruduğu için asla özür dilemeyecek. Bildiğiniz gibi 200 milyar dolarlık yeni bir vergi duyurusu yaptık Çin’e yönelik olarak. Ve bunu değerli dostum sayın Şi de biliyor. Çin’de pazarda yaşanan sapmalar artık tolere edebileceğimizin çok ötesinde. Ve ben yönetimim boyunca, görevde olduğum zamanlarda gösterdim ki Amerika artık kendi çıkarlarını kendi önüne koyacak. ''ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ'NE DESTEĞİMİZİ ÇEKİYORUZ'' Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne desteğimizi çekiyoruz. ABD ayrıca mahkeme ve yargı sistemine de güvenini yitirmiş durumda. Şu anda her ülkenin vatandaşına eşit yaklaşması gereken BM’nin yargı organları maalesef bunu yapmıyor. Biz artık Amerika’nın egemenliğini feda etmeyeceğiz. Uluslararası kuruluşların uğruna ilkelerimizden vazgeçmeyeceğiz. Bütün dünyayı kendi uluslararasına sarılmaya, kendi egemenliklerine savunmaya ve vatanlarını sevmeye davet ettik. Ancak bunu diğer ülkeleri domine etmek için kullanmayı da her zaman reddettik. ''BİZ PETROL FİYATLARINI DÜŞÜRMEK İSTİYORUZ'' OPEC üyesi ülkeler dünyanın diğer ülkelerini ellerindeki petrolü kullanarak domine etmeye çalışıyor. Onları adeta ezmeye çalışıyor, biz bundan memnun değiliz. Petrol fiyatlarını yükseltmek yapılmaması gereken bir şey. Onların da bunu yapmaması gerekiyor. Biz petrol fiyatlarını düşürmek istiyoruz. Bizler artık bu korkunç fiyatları tolere etmeyeceğiz ve tek bir ülkeye bağımlı olmak hem ithalat hem ihracat için bir ülkeyi zor duruma düşürür. ''ALMANYA BÖYLE DEVAM EDERSE RUSYA'YA BAĞIMLI HALE GELECEK'' Polonya gibi Avrupa ülkeleri artık Baltık denizindeki boru hattından sonra Rusya’ya bağımlı olmaktan kurtuldu. Fakat Almanya böyle devam ederse Rusya’ya bağımlı hale gelecek. Şu anda dünyanın batısında bizler şuna kararlıyız. Bağımsızlık ve hiçbir ülkenin yayılmacı politika izlememesi bizim için çok elzem. Dolayısıyla biz hem kendi adımlarımızı atarken hem de dünyadaki ilişki ağını gözlemlerken bunu gözetlemeye çok dikkat ediyoruz. ''BİZ BU KISIR DÖNGÜYÜ YIKMALIYIZ'' İnsan kaçakçıları, çeteler ve uyuşturucu kaçakçıları dünyanın her yerinde yükselişte. Ve kolay zarar görebilecek halklar bundan daha çok zarar gören kişiler. İnsanlar yoksul kaldıkça bu suç ağlarına yöneliyor. Biz bu kısır döngüyü yıkmalıyız. Ve bunun yerine barış ve refah getirmeliyiz. Bu salonda bulunan bütün uluslarası göçmen politikalarını kendi çıkarlarına uygun olarak düzenlemesi gerektiğine inanıyoruz. ABD yeni uluslararası göçmenlik sözleşmesine bu yüzden dahil olmayacak. Biz kendi vatandaşlarımızı daha ön planda tutmak durumundayız. Ve bu göçmenlik krizini atlatmak için insanlara kendi ülkelerinde refah içinde yaşayabilecek bir ortam sunmamız lazım. Şu anda bir trajediyi izliyoruz Venezuela’da. 2 milyondan fazla insan Maduro rejiminden kaçıyor ve Kübalı finansörlerinin zulmünden kaçıyor. ''BURADAN MADURO'YA SESLENİYORUM'' Burada Maduro’nun kendisine de sesleniyorum, yakın danışmanlarına da sesleniyorum. Hatta onların aileleri dahil bütün halkın daha iyi bir yaşam yaşayabilmesi için çalışıyoruz. Siz, bizlerin her yaptığına kötü gözle bakmadığınız sürece biz yardım etmeye de hazırız. Dolayısıyla buradan konu yardıma gelmişken; Amerika artık sadece kendi dostlarına ve saygısını hak edenlere yardımlarını gerçekleştirecek. Herkes artık Amerika’dan hak ettiğini alacak. ''BM'NİN POTANSİYELİ MUAZZAM'' ABD, BM’yi daha verimli, daha efektif ve daha hesap verebilir yapmak için elinden geleni yapıyor. Hep söylediğim gibi BM’nin potansiyeli muazzam. Ve müzakerecilerimize de söylediğim gibi artık BM Barış Birlikleri’nin sadece yüzde 25’ini biz karşılayacağız. Çünkü bu bizim üzerimizde ağır bir yük olmuştu. Artık Amerika’nın kaynaklarını daha güzel, daha verimli bir şekilde tahsis edeceğiz. Ancak bunu yaparsak BM’nin en büyük idealini gerçekleştirebiliriz. Korkmadan, cesurca, barışa ulaşmaya çalışmalıyız.