Tarihte Tunus devletinin kurucusu Habib Burgiba'nın döneminden bu yana siyasi müdahalede bulunmasa da asayişin sağlanmasında ordunun da eli vardı. Fakat Burgiba, 'ordunun kışlasında kalması gerektiğini' belirtmişti. Bağımsızlığından bu yana Tunus, sokakları kontrol altına almak için iki defa ordudan yardım istedi. İlki 26 Ocak 1978 ve ikincisi 3 Ocak 1984'teki ekmek ayaklanmasında. Ordu, güvenliğin sağlanmasına katkıda bulunmuştu. Peki ordu bu sefer niçin uzak durdu ve sokaklara karşı koyup Bin Ali'yi korumadı? Acaba Tunus ordusu, Atatürk'ün projesinin bekçisi olan Türk ordusunun rolünü mü oynuyor?
Çekingendi, aslan kesildi
Ordu, ulusal birlik hükümeti kurmakla görevlendirilen Gannuşi'ye destek verdi, Bin Ali'nin adamlarına karşı koyuyor ve İçişleri Bakanı'nı tutukladı. Genelkurmay başkanı medyaya çıkmış değil ve şu ana kadar siyasi talebini ortaya koymadı. Ordu tarafından açıklanmış bir talep olmasa da yeni bir dönemle karşı karşıyayız. Tunus ordusunun devleti ve yöntemini koruma noktasında Türk mevkidaşının yolunda yürüdüğü görülüyor. Özellikle de, saygın ve nitelikli bir ordu olarak görülürken. Daha da önemlisi ordu, sokaklara karşı Bin Ali'nin safında durmadı. Hatta ordunun Bin Ali'ye ülkeden çıkması için güvenliği sağladığı söyleniyor. İroniyse, dün sokaklarla mücadeleden imtina eden ordunun, bugün iktidar partisinin kapatılmasını ve yeni Tunus hükümetine alınmamasını isteyerek sokaklara dökülen göstericilere karşı koymasında. Hiç kuşkusuz Tunus ordusunun Türk ordusunun yolundan gidip gitmeyeceğini öğrenmek için, Tunus hükümetinin nasıl olacağını ve partilerden hangilerinin uzaklaştırılacağını bekleyip görmeliyiz; ki böylelikle Tunus'un geleceğini de öğrenelim. Fakat ilk göstergeler, ordunun devlet başkanının gitmesinde esaslı taraf olduğunu ifade ediyor. Özellikle de sokakların arkasında gerçekçi partiler ve bireysel liderler durmamışken. (Londra'da Arapça yayımlanan Şark ül Evsat gazetesi, 18 Ocak 2011)