Kurban Bayramı'nda İHH ekibiyle Tunus'a giden arkadaşım Muhammed Halil Kaya, Türkiye'ye devrim sevinciyle döndü.
"Özgürlük had safhada" diyor, insanların yüzlerinin mütemadiyen güldüğünü anlatıyor, anlatırken O'nun da yüzü mütemadiyen gülüyor.
Devrim sonrası kargaşa ile karşılaşacağını zannetmiş, ama yokmuş öyle bir şey; "Her tarafta bir nizam, intizam... Sokaklarda inanılmaz bir sekinet hali..."
-NAHDA'dan kimseyle görüştünüz mü?
-Tabii ki. Partinin genel merkezine gittik.
-Orada hava nasıldı?
-Refah Partisi'nin Türkiye siyasetinde aktif rol oynamaya başladığı günlerdeki gibi. Herkeste müthiş bir samimiyet, heyecan, enerji, hizmet aşkı, iyimserlik... Hepsinden önce şükür... NAHDA'ya mensup milletvekillerinin neredeyse tamamı yıllarca hapis yatmış. Partinin kapıcısı, güvenlik görevlisi vs, vs, vs de öyle. 10 -15 sene, hatta 20 sene hapis yatan var. Çektikleri zulmü anlatırken şikâyet etmiyorlar; bundan Allah'ın rızasını ve ecrini umduklarını söyleyip şimdiki durum için "Elhamdulillah" diyorlar. Lafzetullah hep dillerinde. Duruşları ve söylemleri gayet İslami. Devrim için "Batı oyunu" ve NAHDA için de "Batı'nın ılımlı İslam proıjesi" diyenler var, ama ben Batılıların bu insanlardan hazzedebileceğine ihtimal vermiyorum. Biz NAHDA binasındayken oraya Fransa'dan bir heyet gelmişti. Hiç de hoş bulmuşa benzemiyorlardı. Tedirgin gözlerle etrafı süzüyor, sanki devrimi ve NAHDA'ı anlamaya çalışıyorlardı. 'Galiba davayı kaybettik' der gibi bir halleri vardı.
-Türkiye'den geldiğinizi söylediğinizde NAHDA mensuplarından nasıl tepkiler aldınız?
-Erbakan'a rahmet okuyarak, "İnşaallah O'nunla cennette buluşuruz" diyerek söze başlıyorlar. Sonra Erdoğan'a muhabbetlerini ifade ediyorlar. Türkiye'ye ümmet bilinciyle bakıyor ve "Beraberiz" diyorlar.
-Genel olarak halkın Türkiye'ye bakışı nasıl?
-Çarşıda dolaşırken Türk olduğunuzu anlayanlar hemen "İstanbul", "Erdoğan" diyerek sevgi gösteriyorlar. Arabayla seyahat ederken birkaç kere polis tarafından durdurulduk. "Türkiye" deyince onlar da muhabbet gösteriyor, hiç müşkülat çıkarmıyor. Herkesten güleryüz, izzet ve ikram gördük. Biriyle ahbaplık ettiğinizde elinizi hiç cebinize atamıyorsunuz, bütün harcamaları o karşılıyor.
-Anlat kardeşim, Tunus'ta başka ne var ne yok?
-Hemen hemen her kesimden insanlar, NAHDA lideri Raşid Gannuşi'yi sevip sayıyor, O'nun büyük bir müefekkir olduğunu ve Tunus için büyük önem taşıdığını söylüyor... Demokrasi ve özgürlüklere açık olduklarını her yerde beyan eden NAHDA yetkilileri, samimi duruşları ve mazlum kimlikleriyle itimat telkin ediyorlar... NAHDA yetkilisi erkeklerin geneli sakallı, hanımların geneli başörtülü. Sokaklardaki NAHDA afişlerinde başörtülü bayan milletvekilleri öne çıkıyor. Diğer partilerden başörtülü hanım milletvekili yok, ama NAHDA'dan başı açık hanım milletvekili var... NAHDA hareketi gençler tarafından - özellikle de devrimi gerçekleştiren gençler tarafından- çok seviliyor, parti binası gençlerin akınına uğruyor... Halk, Tunus'un birliği ve selameti için devrimin çok iyi olduğunu düşünüyor ve seçimleri NAHDA'nın kazanmasını (bunun engellenmemesini) devrimin sahiciliğine en büyük kanıt olarak görüyor... Aralık ayında Tunus'tan Gazze'ye bir yardım konvoyu düzenlenecek; "Bunu devrim öncesi yapabilir miydiniz?" diye sorduğumuz organizatörler hiç tereddüt etmeden "Asla" cevabını verdiler...
Tunus Devrimi tekrar tekrar kutlu olsun.
yenişafak