Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve bir grup bakan arkadaşı geçen hafta Türkiye-Macaristan 3. Üst Düzey Stratejik İşbirliği Konseyi (müşterek bakanlar kurulu) toplantısı için Türkiye’deydi.
Misafir heyetin ağır toplarından Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, ziyaretlerinin önemine ilişkin olarak Anadolu Ajansı’na verdiği beyanatta, “Avrupa’da üye sayısı bakımından en mütevazı kabinelerden biri bizim kabinemizdir. Kabinemizin yarısıyla buraya geldik. Bu, Türkiye-Macaristan arasındaki işbirliğine ve stratejik ortaklığa verdiğimiz önemin bir göstergesi” diye konuştu.
Elhak, Macaristan hükümeti Türkiye ile iyi münasebetler içinde olmayı fevkalade önemsiyor ve bunu her fırsatta ortaya koyuyor.
Avrupa Birliği yetkililerinin Ankara’ya yönelttiği eleştirilere neredeyse Ankara’dan evvel Budapeşte cevap yetiştiriyor.
Yeni hükümet sisteminin kabul edildiği referandumdan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ilk tebrik eden yabancı devlet yöneticilerinden birinin Viktor Orban olduğunu da hatırlayalım.
Szijjarto diyor ki: “AB’nin size yönelttiği eleştirileri hoş karşılamıyoruz. Çünkü biz bir yıl önce demokrasinize karşı yapılan korkunç saldırının ne olduğunu anlıyoruz. İstikrarını korumak için teröre karşı verdiği mücadelede, Türkiye’nin yanında durmak zorundayız. Türkiye’nin ulusal güvenliğini korumak için terörle mücadele etmesini saygıyla karşılamalıyız.”
***
Bu arada Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA) Başkanı Serdar Çam, Macaristan devletinin liyakat nişanı ile taltif edildi.
Viktor Orban, Ankara’daki Macaristan Büyükelçiliği Rezidansında tertip edilen merasimde Çam’ın göğsüne liyakat nişanını takarken, TİKA’nın Macaristan’daki Osmanlı mirasını ihyaya yönelik faaliyetlerini bilhassa vurguladı; Kanuni Sultan Süleyman’ın mezarının araştırılması ve İdris Baba Türbesi’nin yenilenmesi üzerinde önemle durdu; “Kültürel mirası muhafaza etmez, ortaya çıkarmazsak, gelecek kuşaklara aktarmazsak kendimizi daha zayıf ve fakir kılarız” diye konuştu…
Osmanlı mirasını düpedüz sahiplendi yani.
***
Macaristan’da sadece iktidar değil, ikinci büyük siyasi parti olan Jobbik de Türkiye’ye sıcak.
Üstelik, Viktor Orban ve arkadaşlarının Türkiye muhabbeti daha ziyade ‘Bizi mülteci akınından koruyorlar’ minnetine dayanırken, Jobbik’liler Türkiye’ye akraba nazarıyla bakıyor.
Dahası, bütün Turan halklarına akraba sıcaklığıyla yaklaşıyorlar.
Azerbaycan’a, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne de dostluk gösteriyorlar.
Geçen yıllarda, Hocalı katliamının soykırım olarak kabul edilmesi ve KKTC’nin resmen tanınması için Macaristan Parlamentosunda girişimlerde bulundular.
Nereden mi geliyor Jobbik’in bu Turancılığı?
1913 senesinde Kont Pal Teleki tarafından Budapeşte’de kurulan Turan Cemiyeti ve 1920’de teşkil edilen Macaristan Turan Cemiyetleri Federasyonu, Hun kökenli Macarlarla Türklerin Orta Asyalı iki akraba halk olduğunu, bunların Kavimler Göçü zamanında birbirinden kopup ayrıldığını, asırlar sonra Mohaç Meydanı’nda karşı karşıya geldiklerinde birbirini tanımadığını, orada akıttıkları kanın kardeş kanı olduğunu, aralarındaki kardeşliğin muhakkak ihya edilmesi gerektiğini savunuyordu…
Jobbik işte o gelenekten geliyor.
Macaristan’da her sene 20’den fazla ülkeden temsilcilerin katılımıyla Turan Kurultayı düzenlendiğini de belirtelim.
***
Tekrar: Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve arkadaşlarının Türkiye muhabbeti daha ziyade ‘Bizi mülteci akımından koruyorlar’ minnetine, dolayısıyla Suriyeli mülteciler aleyhindeki tavırlarına, yani son tahlilde yabancı düşmanlığına dayanıyor.
Umulur ki Erdoğan ve AK Parti ile ‘hemhal’ oldukça bu takıntılarından kurtulsunlar, muhacirlerle dayanışma faziletinden onlar da nasiplensinler.
Türk dostu olmasından tabii ki büyük memnuniyet duymakla beraber “Çingene ve Yahudi düşmanı ırkçı parti” imajından tabii ki büyük rahatsızlık duyduğum Jobbik’in o hususta kendini ıslah etmesini de dilerim.
Jobbik lideri Gabor Vona bir süredir bu yönde işaretler veriyor, “Roman ve Yahudi vatandaşlarımızla bir sorunu olanlar partimizde barınamaz” gibi açıklamalarda bulunuyor, hatta yakın geçmişe kadar bazı partili arkadaşlarının nefret söylemlerine kayıtsız kaldığı için kendi kendini eleştiriyor…
Güzel.
karargazete