Türk polisi sicilini düzeltmeli

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks 'Türk polisinin insan hakları standartlarına uyum konusundaki sicilini düzeltme zamanı gelmiştir' dedi.

Gezi Parkı protestolarında yaşanan hak ihlalleriyle ilgili raporunu tamamlayan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, bu yıl yaşanan olayların kolluk kuvvetlerinin uygulamalarından doğan ve uzun süredir devam eden sorunları bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti ve 'Türk polisinin insan hakları standartlarına uyum konusundaki sicilini düzeltme zamanı gelmiştir' dedi.

Türkiye'nin işkenceye ve kötü muameleye karşı mücadelede önemli ilerlemeler kaydetmiş olmasıyla birlikte Mayıs-Haziran 2013 tarihlerinde meydana gelen Gezi olaylarının, Türk polisinin bağlayıcı insan hakları standartlarına yeterince saygı göstermemesi şeklinde beliren yaygın soruna dikkat çektiğini belirten Muiznieks, 'Bu sorun geçtiğimiz on yıl içerisinde başta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olmak üzere uluslararası kurumlarca defalarca eleştiri konusu oldu. "Özellikle de aşırı ve yanlış göz yaşartıcı gaz kullanımı ve gözaltına alma sırasında kötü muamele uygulanması dahil olmak üzere, aşırı güç kullanıldığı konusunda ciddi, birbiriyle tutarlı ve inandırıcı iddialar mevcuttur. Bu iddialar çok ciddi kaygılara yol açmaktadır. Türk makamlarının kararlı bir şekilde sorunun üstüne giderek, gösterilerde kolluk kuvvetlerinin orantılı güç kullanımına ilişkin daha açık kurallar sağlanması gibi bir takım tedbirler alması gerekmektedir. Kötü muameleye karşı teminatlar güçlendirilmeli ve toplanma özgürlüğüne daha fazla saygı gösterilmelidir' ifadelerinde bulundu.

Muiznieks, gösterilere ilişkin mevcut mevzuatın da demokratik bir toplum için aşırı kısıtlayıcı olduğunu ve gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

'Caydırıcı etki' uyarısı

İnsan Hakları Komiseri buna ek olarak, Gezi olaylarındaki şiddet içermeyen eylemleri ile bağlantılı olarak çeşitli birey ve gruplara karşı alınan tedbirlerden duyduğu derin endişeyi ifade etti. Muiznieks, şu ifadeleri kullandı:

'Bazı sağlık çalışanları, avukatlar, akademisyenler, öğrenciler, meslek örgütleri, medya ve gazeteciler soruşturma, idari ceza veya işten atılmaların hedefi olmuşlardır. Böyle girişimlerin, toplanma ve ifade özgürlüğünün yanı sıra, medya özgürlüğünün kullanılması üzerinde yaratabileceği caydırıcı etki konusunda özellikle kaygılıyım.  Yetkilileri, böyle bir etki yaratabilecek her tür tedbire son vererek sonuçlarını ortadan kaldırmaya acilen davet ediyorum.'

euractiv

Sivil Haber Haberleri

Katil İsrail'e kucak açan Uluslararası Olimpiyat Komitesi sınıfta kaldı
Paris Olimpiyatlarının güvenlik işlerinde neden İsrail güçleri kullanılıyor?
Alimlerden Gazze bildirisi: HER MÜSLÜMANA FİLİSTİN SORULACAK
PKK'nin kanlı tarihinden bir kesit: Susa Katliamı!
Diyarbakır bu akşam da Gazze için meydanlardaydı