ABD’li Türk solu. Nasıl mı? Önce ülke gündemimizi ilk sırada işgal eden Fırat Kalkanı Harekâtı’nın ehemmiyetine rağmen bu konuyu neden dert edindiğimi açıklayayım. Mesele çok derinde çünkü. Mesele Türkiye’nin iç sancılarına özet olabilecek bir örnekliği buluyor en derininde. Mesele sol gibi gözüküp sağ olmakta, öldüğün gibi gözükmemekte, gözüktüğün gibi ise hiç olmamakta, daha da önemlisi va’az ettiğini ayakların takip etmemesinde yani bir şey söyleyip başka şey yapmakta. Mesele solcuyum deyip solu anlamamakta ısrar etmekte veya sol diye kendi kafasında hilkat garibesi bir şey türetmek ve ona tapınmakta.
İş böyle olunca, siz DAEŞ’e karşı savaş verin, Musul’un halkını korumaya çalışın, Suriyeli göçmene kucak açın farketmiyor, sol adam Esad’ın, Amerika’nın, Fransa’nın veya bir başkasının yanında ama mutlaka sizin karşınızda yerini alıveriyor. Muhayyilesi yerel çünkü. Dikkat çekeyim, yerel diyorum sadece, yerel ama milli değil. Milli olan evrenseldir de çünkü. Onunki sadece yerel. Dar ve limitli. “O” kadarcık. Ötesi yok, önu arkası yok, dünü ilerisi yok, o kadarcık. Yerelden kastım o. Milli olsa, millinin ötesi de gelişir hayal dünyasında, bunda o yok.
Hâl böyle olunca da 1923’ten beri sıfır artı sıfır elde var yine sıfır, yerinde sayan bir sol. Kendini geliştiremeyen bir düşünce. Elde dipçik, itiş kakış işini yürüten bir sol. Özgürlükçü? Değil. Bilakis pek katı anti-hürriyetçi (bakınız, Müslüman dindarların, Müslüman Kürtlerin, seküler Kürtlerin, Alevilerin, onun bunun herkesin bunların ellerinden çektiklerine) anti emperyalist? Değil! Bilakis pek de emperyalist. Onun için de sol değil. Sol olamayan bir sol bu. Zanlarınca sol. Kendince sol. Evrensel sol ile yakından uzaktan alakası olmayan bir sol. Onun için de sırıtan bir sol. Eğreti bir sol kopyası diyeceğim o bile değil, çünkü mutasyona uğramış bir “şey”.
Bu tasvire uygun bir örnek verdi geçenlerde Türk solu bize. Bu kadar hengâme, bu denli hayat memat meselesi, bu denli kargaşa ve savaş, bunca insanın hayatını etkileyen çatışmaların tam ortasında, bizim sol heva ve heves peşinde vatan toprağına vurmayı seçti. Hem de Amerikan sopasıyla. Hem de Amerikan askeriyle. Hem de kendi milletinin onur ve itibarı karşılığında. bir nevi Amerika’nın yanındayız demekti bu, bir nevi, sizi nasıl da bozguna uğratmışlardı demekti bu, bir nevi, ABD ile size karşı kazanılanı kutluyoruz demekti bu. Bir resim, bin kelime anlatır derler ya tam da öyle… Konuşmadan konuşan, bağırmadan anlatan bir resmin Türk solu tarafından benimsenmesi. Konu Cumhurbaşkanına vurmak olunca, konu AK Parti düşmanlığı olunca, konu dindar olunca, konu İnci kulelere karşı Anadolu olunca hemen devrede bizim solcular. Ne pahasına olursa olsun Amerikancılar. Bugün öyle ise yarın İngilizciler, olmadı Fransızcılar ama asla Türkiyeci değiller. Dertleri Türkiye değil, kendileri zira.
ABD donanmasından Erdoğan’a tarihi mesaj diyerek paylaşmışlar Türk solu 1801’de başlayan ve Amerikan ve Osmanlı orduları arasında dört yıl süren Kuzey Afrika bölgesindeki savaşın resmedilmesini. Öyle ki Amerika bile fark etmiş kırdığı potu da hemen kaldırmış sistemden paylaşımı. Ama çakallar gibi bekleyen solumuz soluğu retweet meydanında almış hemen. Ne diyelim. Beklenir.
yeniakit