Türkiye-ABD Savaşı Senaryoları

Türkiye-ABD Savaşı Senaryoları

Ermeni Tasarısı ve K. Irak'a müdahale ile ortaya çıkan tabloyu değerlendiren dünya basını, akıl almaz senaryolar üretti. Kimi ABD-Türkiye savaşından kimi, iç savaştan söz etti.

Peşpeşe yaşanan iki gelişme, dünya basınında Türkiye'yi yine gündem maddesi yaptı. Önce Kuzey Irak'a müdahale hazırlığı, ardından Ermeni tasarısının kabulü.

Nerede ise her gazetede Türkiye ile ilgili ayrı bir senaryo var. Bunların bir kısmını BBC'den derledik.

İngiltere basını, Amerikan Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde kabul edilen Ermeni tasarısına Türkiye'den gelen tepkiye geniş yer veriyor.

Irak-Türkiye gerginliğindeki son gelişmeler ve dün 301. maddeden yargılanan Arat Dink ve Serkis Seropyan'a verilen cezalar da pekçok gazetede yer alıyor.

Financial Times "Türkiye Amerikan büyükelçisini geri çağırdı" başlıklı haberinde, AKP milletvekili Suat Kınıklıoğlu'nun şu sözlerini aktarmış:

"20 yıl sonra bugüne dönüp baktığımızda bu olayı Türkiye ile ABD'nin birbirinden uzaklaşmasında bir dönüm noktası olarak görebiliriz."

Gazete Türkiye'de bazı çevrelerinse, ülkenin bu konuda eleştirileri yanıtlamayıp, iç tartışmayı da bastırarak kendini köşeye sıkıştırdığı görüşünde olduğunu yazıyor.

Bunlardan akademisyen Cengiz aktar şöyle demiş:

"Türkiye bunu bir onur meselesi yaptı ama başka politika üretmedi. Bundan 20 yıl önce bu meselede, bugün olduğundan daha esnektik."

Financial Times, Arat Dink ve Serkis Seropyan davasının sonucunu da kısa bir haberle vermiş.

'Adalet mi, gösteri mi'

Aynı habere ve 301. madde tartışmalarına, Guardian da yer veriyor.

Haberin başlığı: "Öldürülen Ermeni gazetecinin oğlu mahkum oldu."

Aynı sayfadaki bir başka haberin başlığıysa: "Soykırım oylaması ardından Türkler ABD'yi sert yanıt vermekle tehdit etti."

Guardian bu haberinde komiteden geçen tasarının Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'na bugün bile gelebileceğini, ancak Senato'daki kaderinin çok daha belirsiz göründüğünü yazmış.

Bu haberin hemen yanında, gazetenin dış haberler yazarı Simon Tisdall'ın makalesi var.

"Adalet mi, gösteri mi" başlıklı yorumda özetle şöyle deniyor:

"Pekçok Türk, komitedeki oylamayı egemen bir ülkenin içişlerine hakaret niteliğinde, asılsız bir müdahale olarak görüyor. Tasarıya destek veren 27 Demokrat ve Cumhuriyetçi'yse dünyaya doğruyu gösterme gösterme çabası olarak, Amerika'nın belirlediği doğruyu.

"Şimdi Ankara'nın aşırı tepki göstermemesini umuyorlar. Ama Kongre'nin tribünlere oynamak için attığı bu adım, ABD'yi Orta Doğu'daki en güçlü Müslüman müttefiğinden edebilir.

"Irak'tan ve terörle mücadele denen politikada yaşanan onca felaketten sonra, Washington imparatorluğu hala, iktidarla bilgelik arasında ayrım yapmakta zorlanıyor."

Gazetenin başmakalelerinden biri de sonucu eleştiriyor ama bir başka açıdan.

Guardian'a göre Osmanlı İmparatorluğu'nun son günlerinde yaşananlar konusunda Türkiye dışındaki genel kanı, bir soykırım yaşandığı yönünde.

Ancak Amerika'da yapılan oylamanın Türkiye'deki tartışmalara zarar vereceği, hatta 301. maddenin değiştirilmesini isteyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün işini zorlaştıracağı da bir gerçek.

Yazı şöyle bitiyor:

"Amerikalı Demokratlar, 2008'deki seçim mücadelelerinde Ermeni diasporasından kolay oylar kazanmayı umuyor olabilir. Ama unutmamalılar ki burada yalnızca iç politika değil sözkonusu olan: Bir başka ulusun insanları onları izliyor."

Son damla

Independent gazetesi Türkiye'yle ilgili haber ve yorumlara neredeyse üç tam sayfa ayırmış bugün.

Haberlerden biri, Ermeni tasarısına Türkiye'deki tepkileri anlatıyor ve 2003'te TBMM'de yapılan Irak oylamasından, son dönemdeki PKK tartışmasından söz ettikten sonra "İşte böyle bir ortamda gelen tasarı, Amerikan-Türk ilişkileri açısından bardağı taşıran son damla olabilir" deniyor.

David Barchard imzasını taşıyan bu yazıda şu ifadeler yer alıyor:

"Eğer son zamanlardaki PKK saldırıları sürerse, Kuzey Irak'ta harekete geçme baskılarına direnmek zorlaşacaktır. Bunda önemli bir faktör, bir Türk-Amerikan çatışmasının Müslüman dünyasının bazı kesimlerinde ve Türkiye'de destek görecek olmasıdır."

Independent'ta bu haberin hemen altındaki yazıysa, gazetenin ünlü muhabirlerinden Robert Fisk'e ait.

Soykırım tezini ateşli bir şekilde savunmasıyla tanınan Fisk'in yorumunun başlığı: "Tarihin unutmayı seçtiği terör kampanyası."

Fisk yazısında Talat Paşa'nın telgraflarından başlayarak soykırım tezlerini yazıyor.

Bu dönemde kullanılan dilden, yöntemlere kadar pekçok şeyin Nazi Almanyası'ndaki uygulamalara harfiyen benzediğini söylüyor.

Daha sonra kendisinin bugünkü Suriye'de, Hurgada'da binlerce genç insanın iskeletinin bulunduğu bir toplu mezar gördüğünü yazıyor.

Robert Fisk, Ermenistan yönetimini de soykırım tezlerini diaspora kadar şevkle savunmadığı için eleştiriyor.

'Sınırlı kalırsa tepki almaz'

Irak'a olası bir müdahalenin sonuçlarınıysa, gazetenin deneyimli Irak muhabiri Patrick Cockburn değerlendirmiş.

Özetle aktaralım:

"Ankara'nın saldırısı, Irak'ın hala barış içinde yaşayan tek bölgesini tehdit ediyor. Saldırının, eğer saldırı olursa, bölgeye etkisi müdahalenin kapsamına bağlı. Eğer fazla köyün bulunmadığı, sınırdaki dağlık bölgeyle sınırlı kalırsa, Kürdistan Yerel Yönetimi'nin yanıt vermesi büyük bir olasılık değil.

"Türklerin 1995 ve 1997'de, 35 - 50 bin askerle yaptığı harekatlar hiçbir işe yaramamıştı. Ancak Türkler şimdi önemli kasaba ve kentlere doğru ilerlerse, Kürt askerlerin yanıt vermesi kaçınılmaz olur. Kürt yönetimi ayrıca, Türk ordusunun sınırı istediği zaman geçebileceği bir duruma örnek oluşmasını istemeyecektir."

Independent yorum sayfalarındaysa Türkiye'de meclisten çıkarılacak tezkerenin "bir fırsat" olarak algılanabileceğini yazıyor.

Tezkerenin önümüzdeki bir yıl içinde herhangi bir zamanda kullanılabilecek bir izin vereceğini hatırlatan gazete, Amerikan yönetiminin bu süreyi Kürt yönetimine baskı yapmak için kullanabileceğini söylüyor.

Gazete, Ankara'daki ılımlı güçlerin temsilcisi olarak gördüğü Başbakan Erdoğan'a uluslararası toplumun destek vermesi gerektiğini belirtiyor.

'Darbeden kaçma çabası'

Daily Telegraph 'taysa bambaşka bir hava esiyor.

Gazetenin yazarlarından Con Coughlin'in yorumunun başlığı: "Kürtler başarının kokusunu alınca, Türkler silahlarına sarılır."

Coughlin bu yazıda Kuzey Irak'a müdahalenin Ankara açısından pekçok sebebi olabileceğini yazıyor.

Gazeteye göre müdahale, daha birkaç ay önce bu yönde hazırlıklar yaptığı söylenen ordunun enerjisini başka bir tarafa yönlendirmesini sağlayabilir.

Ayrıca Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt yönetiminin varlığından endişe eden çevreleri de memnun eder.

Daily Telegraph yazarı, Kürt yönetimi lideri Mesud Barzani'yi de suçluyor ve "Kerkük pazarlığında koz olarak kullanmak için, PKK'yı bölgesinde serbest bıraktığını, Türk askerlerine saldırma haklarını koruduğunu" belirtiyor.


haber7

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!