Erdoğan, ''2009 Dünya Mücevher Kongresi''nin açılışında yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
''Türkiye, asırlar boyunca bir arada yaşama kültürünün, sevginin ve hoşgörünün coğrafyası olmuştur. Fikir ve gönül insanı Mevlana'nın bu anlamda sözlerini sizlerle paylaşmak isterim. 'Altın ne olur, can ne olur, inci mercan da nedir. Bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra...'' İşte tarihten ve bu canlı kültürden aldığımız ilhamla Türkiye'yi geleceğe taşıyoruz. Şuraya özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Türkiye, halkı Müslüman olan, ama aynı zamanda laik demokratik sosyal bir hukuk devletidir.''
Türkiye'nin bölgesel anlaşmazlıklarda arabulucu ve uzlaştırıcı bir rol üstlendiğini, tüm bölgenin istikrar ve refaha kavuşması için üzerlerine düşen görevi yaptıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Demokrasinin, hukukun, toplumsal barışın hakim kılındığı bir süreçte bölgenin refah ve istikrara kavuşacağının en güzel örneği Türkiye'dir'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Türkiye ekonomisinin son 100 yılın en büyük finansal krizine karşı sağlam bir duruş sergilediğini belirterek, ''Kriz ve krizin etkileri geride kaldığında istikrarlı ve yüksek büyüme eğilimiyle Türkiye, dünyanın yatırım ve ticaret için en cazip ülkelerinden biri olarak hedeflerine doğru ilerleyecektir'' dedi.
Erdoğan, Türkiye'nin bugün dünyanın 17'nci, Avrupa'nın ise 6'ncı büyük ekonomisine sahip olduğunu söyledi.
Özellikle son dönemde yakalanan istikrarlı büyüme sayesinde Türkiye'nin 6 yıl önce 232 milyar dolar olan gayrisafi yurt içi hasılasını 2008 sonu itibarıyla 742 milyar dolara çıkardığını hatırlatan Erdoğan, hükümete geldiklerinden bu yana ülkeyi yerli ve yabancı yatırımcılara açmak için yoğun çaba gösterdiklerini, gereken düzenlemeyi gerçekleştirdiklerini ve yatırım ortamını uluslararası standartlara ulaştırdıklarını anlattı.
Erdoğan, 2002 yılı sonuna kadar Türkiye'nin yılda 1 milyar dolar yabancı sermaye çekebildiğini, 2008 sonu itibarıyla küresel finans krizi dönemi olmasına rağmen bu rakamın 17 milyar dolar olduğunu kaydederek, 2007'de ise 22 milyar dolar olduğunu hatırlattı.
Bunun dünya ile çok ciddi bir ekonomik entegrasyon olduğunu dile getiren Erdoğan, ihracatta da ciddi sıçramalar yaşandığını, 6 yıl önce 36 milyar dolar olan ihracatın, 2008 yılı itibarıyla 132 milyar dolara ulaştığını belirtti.
Erdoğan, mücevher sektörünün bu ihracat rakamı içindeki payının 1,5 milyar dolar olduğunu ifade ederek, bunu yeterli bulmadıklarını, sektörün daha iyisini başaracak güçte olduğunu vurguladı.
-TÜRKİYE EKONOMİSİ-
Başbakan Erdoğan, konuşmasında ekonomik kriz ve Türkiye ekonomisinin durumuna da işaret ederek, şunları söyledi:''Tüm bunlara rağmen güçlü, sağlıklı, korunaklı yapısıyla Türkiye ekonomisi son 100 yılın en büyük finansal krizine karşı sağlam bir duruş sergiliyor. Özellikle bankacılık sektörünün sağlıklı yapısı, mali politikalar ve para politikalarındaki kararlı duruşumuz sayesinde finansal krizi en az etkiyle atlatmanın mücadelesi içindeyiz. Aldığımız ek tedbirlerle şu ana kadar diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere nazaran etkileri çok az ölçüde hissettik. Bundan sonra da tedbirleri kararlı şekilde uygulayarak Türkiye'yi kriz sonrasının yıldız bir ekonomisi haline getirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ülke olarak ekonomide, iç ve dış politikada yakaladığımız gelişme ve kalkınma hızımızı orta vadede mutlaka muhafaza edeceğiz.''
-AB MÜZAKERE SÜRECİ-
Erdoğan, konuşmasında AB sürecine de atıfta bulunarak, ''AB bu noktada bizim en önemli hedeflerimizden biridir. 2005 yılında başlayan katılım müzakerelerini kararlılıkla sürdürüyoruz. Önümüze engeller çıksa da engeller çıkarılsa da biz ev ödevimizi yapıyoruz. Halkımızın, ülkemizin ihtiyaç duyduğu reformları tek tek gerçekleştiriyoruz'' diye konuştu.
Bölgesel istikrarın ekonomik kalkınma üzerinde olumlu etkileri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bu nedenle hem komşu ülkelerle, hem de bölge ülkeleriyle barış temelinde ilişkilerin sürdürüldüğünü, bunlara ek olarak ekonomik programı da taviz vermeden uyguladıklarını anlattı.
Türkiye'nin bu doğrultuda yoluna devam edeceğini vurgulayan Erdoğan, ''Kriz ve krizin etkileri geride kaldığında istikrarlı ve yüksek büyüme eğilimiyle Türkiye, dünyanın yatırım ve ticaret için en cazip ülkelerinden biri olarak hedeflerine doğru ilerleyecektir'' dedi.
Erdoğan Azerbaycan yolcusu
Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Hulusi Kılıç, Başbakan Recep Tayyib Erdoğan'ın Azerbaycan'ı ziyaret edeceğini bildirdi.
Bakü'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıç, Başbakan Erdoğan'ın Azerbaycan ziyaretinin Mayıs ayı zarfında yapılmasının planlandığını söyledi.
Ziyaretin tarihlerinin henüz netlik kazanmadığını belirten Türk Büyükelçi, "Yakın zamanlarda yapılması beklenen ziyaret çerçevesinde iki ülke arasındaki bir dizi konu görüşülecek." diye konuştu.
"RUSYA-AZERBAYCAN DOĞAL GAZ ANLAŞMASI NABUCCO'YU ETKİLEMEZ"
Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Kılıç ayrıca geçtiğimiz günlerde Rusya ve Azerbaycan arasında imzalanan doğal gaz anlaşmasının Nabucco doğal gaz boru hattı projesinin gerçekleşmesine engel oluşturmayacağını da söyledi.
Kılıç, "Nabucco projesini çok yönlüdür. Şu an proje ile ilgili görüşmeler yapılıyor. Yakın tarihte projenin gerçekleşmesi için kesin adımlar atılacağından eminin" dedi.
Avrupa Birliği (AB) ve ABD'nin desteklediği Nabucco projesi Orta Asya ve Azerbaycan doğal gazının Avrupa ülkelerine taşımayı öngörüyor. Doğal gaz boru hattının inşaatına 2011 yılında başlanması planlaştırılıyor. Hattın yıllık kapasitesi 30 milyar metre küptür.
Ajanslar