Türkiye Cezayir'e Benzemesin...

Erdoğan generallerin hükümetlerin merkezinde yer alma ve başbakanlara, 60 yıl boyunca dördünün başına geldiği gibi hakaret etme yönündeki ihtiraslarına son verdi…

Türkiye Erdoğan'la iyice modernleşecek
Seçim zaferiyle orduya yönelik ilk 'sivil darbe'de başarılı olan Erdoğan, yeni anayasa sayesinde askerin siyasete karışmasının önünü iyice kesmeyi amaçlıyor.FUAD MATARTürkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev süresinin bitimine yaklaşılmasıyla birlikte Başbakan Tayyip Erdoğan, dostu Abdullah Gül'e AKP'nin cumhurbaşkanı adayı olmaya hazırlanması gerektiğini bildirdi. Bunu halka açıkladığındaysa, laikler ve generaller first lady'inin başının açık olması gerektiği gerekçesiyle ayağa kalktı. Sonrasında, generaller ve bütün muhalefetinin renkleriyle laik Türkiye, 22 Temmuz'da genel seçime gitti. Yüzde 47 oranında oy alan AKP seçimi kazanırken, 45 kadın aday milletvekili oldu. Bunların 31'i Erdoğan'ın partisinden seçildi. Böylece bölgede ve Avrupa'da kabul gören ve eşi başörtülü olan İslamcı lider Erdoğan, tekrar başbakan oldu.
Erdoğan'ın partisinin seçimlerdeki parlak başarısı sonrası laikliklerin AKP'ye muhalefet ederken öne sürdüğü gerekçeler geriledi. Bu durumsa Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığı ısrarını artırdı. Fakat, laiklerin saldırgan açıklamalarının gölgesinde yapılan ilk iki tur oylamasında, Gül üçte ikilik çoğunluğu elde edemediği için seçilemedi. 276 oyun yettiği üçüncü turdaysa açık başarı elde etti. Fakat çok rahatsız olan generaller, Zafer Bayramı dolayısıyla düzenlenen askeri davete, first lady'nin başörtülü olduğu için çağrılmaması da dahil anlamlı mesajlar göndermeye başladı.

Başbakan sağduyulu davrandı
Ayrıca protokolde Erdoğan'la Gül'ün arasına oturan Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, Gül'le uzun süre konuşmadı; bir gün önce de, Ankara'daki bir törende birçok subay cumhurbaşkanıyla tokalaşmaktan kaçınmıştı. Bu durum bazı gazeteleri, askerlerin cumhurbaşkanına yönelik yakışık almayan sert muamelesini eleştirmeye sevk etti. Fakat Erdoğan bunlara rağmen Zafer Bayramı dolayısıyla yaptığı konuşmada, "Milletimizin değerleri, cumhuriyetimizin özellikleri ve ortak hedefler etrafında geçmişten daha çok birleşmemiz ve anlaşmazlıklarımızı bir kenara koymamız kaçınılmaz" diyordu.

Türkiye Cezayir'e benzemesin...
Başörtüsü gerekçesi her şey değil. Hatta AKP'ye karşı üslubun temel etkeni de değil. Asıl etken, generallerin beslediği kin. Çünkü Erdoğan şekil, giyim, modernite ve uluslararası toplumla ilişkilerdeki gerçekçi vizyonu açısından, ılımlı İslamcı bir lider olarak ordunun siyasi kurumlar üzerindeki egemenliğinin önünü kesti, generallerin hükümetlerin merkezinde yer alma ve başbakanlara, 60 yıl boyunca dördünün başına geldiği gibi hakaret etme yönündeki ihtiraslarına son verdi. Bu başbakanlardan sonuncusu, Refah Partisi lideri Necmettin Erbakan'dı. Erdoğan İslamcı siyasi çalışmada, bir 'estetik operasyonu'yla Erbakan'ın vârisi oldu. Generallerin sivil başbakanlara 'saldırı' gerekçeleri kamuoyunu ikna etmedi.
Fakat generaller, cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika döneminde Cezayirli generallerin başına gelenlerin kendi başlarına gelmemesi için, kontrolü tekrar ellerine almak amacıyla ellerinden geleni yapıyor. "Turu kaybettik ancak savaşı kaybetmedik." Bu söz, Cezayir'deki generaller gibi Türkiye'deki generaller için de söylenebilir. Yoksa Cezayir'deki şiddetin yeniden ve büyüyerek ortaya çıkışının anlamı başka ne olabilir ki?
Ya da Türk generallerin, silahlı kuvvetlerin başkomutanı olan cumhurbaşkanıyla tokalaşmaması, geleneklere saygı göstermemesi, başörtülü olduğu için eşi Hayrünnisa Gül'ü davet etmemelerinin anlamı ne olabilir ki?

Köşk'ün kapısı artık herkese açık
Öte yandan uzun bir inatlaşma dönemi sonrası Genelkurmay Başkanı Çankaya Köşkü'nü ziyaret etti ve benzeri görülmemiş bir biçimde Köşk'ün kapılarını sanatçılar, başörtülü bayanlar ve Kürt vekiller de dahil istisnasız herkese açan yeni cumhurbaşkanını kutladı. Türkiye'nin Atatürk'ten sonraki ikinci büyük adamı Erdoğan ise, güçlü bir konuma sahip generallere ilk 'sivil darbe'sinde başarılı oldu. Erdoğan, anayasaya yönelik ikinci 'darbe'ye veya Türkiye'nin Erdoğanizm'in Atatürkçülük'ün yanında yerini almasını sağlayacak biçimde yeniden formüle edilmesi amaçlı bir hazırlığa boğulmuş durumda.
Böylelikle ordu, sivillerin istikrarlı bir yönetimi tadamadığı son yarım asırdaki gibi davranamayacak. Dolayısıyla Erdoğan yeni bir denklem ortaya koyuyor. Dünya bu denklemle, Erdoğan tarafından kurulan daha modern bir Türkiye'yle rahatlıyor. (Londra'da Arapça yayımlanan Şark ül Evsat gazetesi, 18 Eylül 2007)

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!