Bir göz açıp yummuş gibi geçiverdi Ramazan. Nasıl geçiyor diye sorduğum herkes bu ve benzeri bir şekilde cevapladı..
Aslında Yunus bu sözü koskoca bir ömür için söylemiş, elbette ömür içindeki bu bir ayımız da "bir göz açıp yummuş gibi" geçecek. İlk günlerde Temmuz sıcağı bazılarımızın gözünü korkutmuş olabilir; fakat görüldüğü gibi hiç de öyle zor geçmedi. Rabbim hakkıyla değerlendirenlerden eylesin ve bu anlamda bayram yaptırsın.
Evet, Ramazan ayı bu şekilde çabucak gelip geçti; fakat sizlerin de bildiği üzere bu esnada epeyce bir şeyler de oldu hani.
Sonuncusundan başlayalım; Ergenekon kararları açıklandı ve Türkiye bayram öncesi bu karara kilitleniverdi, bilmem ne kadar sürer bu. Birilerinin dört gözle beklediği gibi hele şu tatil bitsin, okullar açılsın, futbol maçları başlasın bakalım.
Olayı biraz uzaktan değerlendirecek olursak, Türkiye"nin mide ve bağırsak temizliği yaptığını söyleyebiliriz. Bunu ne derece başarabilecek, bu temizliği gerçekleştirebilecek mi, işin bu merhalesini başına bir şey gelmeden atlatabilecek mi?
Çok defa ifade ettiğimiz gibi Türkiye insanı son bir-bir buçuk asırdan bu yana ciddi anlamda kirlenmiştir, Ulusçulukla kirlenmiştir, ırkçılıkla kirlenmiştir, Kemalizm"le kirlenmiştir, devletçilikle kirlenmiştir, militarizmle, askeriyenin kutsallığı ve dokunulmazlığı düşüncesiyle kirlenmiştir.
Bu kirlerden arınırken uygulamak zorunda kaldığı her seans çok şiddetli geçiyor. Çoğu insan Türkiye"nin bu seansları atlatamayacağı düşüncesine kapılıyor.
Hatırlayın, iki pırpırlı bir askerin dahi sorgulanamadığı, yargılanamadığı bir ülkede generallerin, komutanların gözaltına alınmaya başlamasıyla insanımız yeni bir döneme gözlerini açtı. Bu işin sonunun nereye varacağını tedirginlikle gözetlemeye başladı.
Yani bu temizlenme merhalesinin her biri gergin ve tedirgin bekleyişlerle geçti ve geçiyor.
Şimdi böyle bir merhale daha yaşanıyor.
Bu şekildeki sancılı seanslar, yani Türkiye"nin midesini ve bağırsaklarını temizleme operasyonlarındaki sancılı operasyonlar, seanslar daha devam edecek.
Bunlardan birisi de bütün bunların ardından gelecek olan Siyasi Af meselesinde yaşanacak.
Evet, bütün bunların arkasından görünen şey, siyasi ağırlıklı bir aftır.
Hatta birçoklarının düşüncesine göre Ergenekon Terör Örgütüne verilen bu cezalar affın dengesini sağlamak için, terazinin öbür kefesinde de bir şeylerin olması içindir. PKK için, özellikle Abdullah Öcalan için çıkarılacak bir affın veya iyileştirilmenin tek yanlı yakışık almayacağı içindir.
Türkiye Ergenekon kararlarının ardından böyle bir merhaleyi yaşayacak, affı tartışacak, siyasiler birbirlerine af üzerinden atış yapacaktır.
Başta iktidar çevreleri olmak üzere, Türkiye"nin böyle bir affı hazmedebileceği günleri bekleyecek veya o günlere hazırlayacaktır.
Bütün bunlar Türkiye"nin mide ve bağırsak temizliği uğruna yapılan operasyonlar ve görünen yan etkileridir.
"Bir göz açıp yummuş gibi" ifade ettiğimiz Ramazanımızın içine bir de Mısır destanımızı yerleştirdik ve acılarını bir tarafa bırakacak olursak Müslümanların Mısır destanı Ramazanla birlikte tarihin altın sayfalarına nakşoldu, Rabbim sonunu da aynı şekilde zaferle neticelendirsin.
Ramazan çağlayanı kuruyan Nil nehrine yeniden hayat verdi elhamdülillah!
Müslümanlara şunu gösterdi ki, şu ana kadar elde edilen kazanımlar henüz bir İslam İnqılâbı seviyesinde değildir, her şey asıl bundan sonra başlamaktadır.
Hani her bayramda, her güzel gecede birbirlerimize İslami zaferlere vesile olması temennisinde bulunuyoruz ya, Allah"ın izniyle o yöne doğru gidiyoruz.
Yılmadan, usanmadan aynı temennilerimizi tekrarlıyoruz: Bayramınız mübarek olsun İslami zaferlere vesile olsun!
doğruhaber