Türkiye ve İslam Kimliği

Birleşik Arap Emirlikleri'nde yayınlanan El İttihad gazetesi yazarlarından Muhammed Elbehili'nin Türkiye hakkındaki yorumu.

"Liderlerinin Fazilet Partisi'nden ayrılması sonrası Adalet ve Kalkınma Partisi'nin izlediği eğilim Necmettin Erbakan’ın projesinden farklı olabilir, ancak nihayetinde Türkiye’deki İslâm’ın büyük başarısı sayılır. Şöyle ki, AK Parti’nin başından beri izlediği dengeli metod, Türkiye’deki İslâm gerçeğinin değişmesinde ve partinin bu başarıyı elde etmesinde etkin rol oynadı. Başarı, ılımlı İslâmi bakış, uzlaşıdaki dürüstlük, Türkiye’yi kuşatan siyasi sorunlarla ilişkilerdeki feraseti ve Türk vatandaşın özellikle de yakından hissettiği ekonomik başarı düzeyi kanalıyla sunduğu modelde açık şekilde beliriyor.”

MUHAMMED ELBEHİLİ

Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatı ve İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından Türk devleti, birden fazla partinin kurulmasına izin verdi ve muhafazakarlar 1970 yılında Milli Nizam Partisi'ni kurdular. Kuruluş bildirisinde şu ifadeler yer alıyordu: “Şanlı ümmetimiz Haçlı ordularını bin yıl önce yenilgiye uğrattı, İstanbul’u 500 yıl önce fethetti. 400 yıl önce Viyana kapılarını çaldılar ve 50 yıl önce İstiklal savaşına girdiler. Bu soylu ümmet bugün kabuğundan çıkmaya, asil partisiyle birlikte o dönemini ve gücünü yenilemeye çalışıyor. Milli Nizam Partisi ümmetimizin kadim şanlılığını geri getirecek.”

Bu bildiri ve Türkiye’de İslâm ile laiklik arasında yaşanan sert çatışmalar sonrası Türkiye’de İslami hareketin manevi lideri Necmettin Erbakan, ‘Ümmetimiz iman ve İslâm ümmetidir ve önümüzde Türkiye’yi ilk siretine götürmek için tek yumruk olarak birlikte çalışmak dışında bir seçenek yoktur’ diyerek çizgilerini belirledi.

İSLAM, TÜRKİYE’NİN GERÇEĞİ

Milli Nizam Partisi'nin bildirisinde yer alan ve Erbakan’ın İslâmi hareketin parti faaliyetlerinin başlamasıyla birlikte bahsini ettiği bu sözler, Türkiye’nin İslâmi kimliğine karşı güç yoluyla derinleştirilen uygulamalara rağmen bugün Türkiye’de gerçek bir realite halini aldı.

Başladığından itibaren birçok sorunla ordu ve laikliğe çarpan bu bakış açısında en önemli nokta, bu sorunların Erbakan’ı, İslâmcı partilerin süregelen hükümetlerinin iptali sebebiyle Milli Nizam Partisi'nin yasaklanması sonrası Refah Partisi, Fazilet ve son olarak Saadet Partisi gibi başka alternatif partiler oluşturmak için çalışmaya sevk etmesi.

ERBAKAN’IN D-8 PROJESİ

Bu düşünce Türkiye’yi tarihi ve kültürel kimliği ve büyük sanayi ülkeleriyle eşit bir güce dayanan bağımsız sanayi devletine dönüştürme fikriyle irtibatlıydı. Daha da önemlisi Erbakan, Türkiye, Mısır, İran, Pakistan, Endonezya, Bangladeş ve Malezya gibi belli başlı sekiz İslâm ülkesi arasında birlik kurmayı amaçlayan D-8 projesi ile, kapsamlı yapısı içinde bir temel olarak sanayi ve araştırmacı düşünceye dayanan İslâm ekonomisi kurmaya çalışıyordu.

Şöyle ki, bu İslâm ekonomisi Batı kapitalizminin İslâm dünyası üzerindeki hegemonyasının zincirlerini kırmak ve kendi kararlarını bağımsız almaya kadir olacak şekilde İslâm ülkelerini bu hegemonyanın esaretinden kurtarmak için İslâm dünyasıyla ilgili siyasi karar denklemini değiştirmekte etkin rol oynayacak.

AKP’NİN ZAFERİ, İSLAMİ YÜRÜYÜŞÜN İSPATI

Bu önemli projenin, Batılı güçlerin kendi çıkarları üzerindeki tehlikesini anlamaları sebebiyle sendelemesine rağmen Erbakan’ın öğrencisi ve önceki Fazilet Partisi liderlerinden Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin elde ettiği son büyük başarı, Türkiye’de İslâm’ın yürüyüşünün laik rakipleriyle rekabet etme ve onlara galip gelmeye kadir olduklarının açık teyidi sayılır. Çünkü Türkiye’de İslâmi yürüyüş, medeniyet projesi bağlamında başarının bütün araçlarına sahiptir.

TÜRKİYE’DE İSLAM’IN BÜYÜK BAŞARISI

Liderlerinin Fazilet Partisi'nden ayrılması sonrası Adalet ve Kalkınma Partisi'nin izlediği eğilim Necmettin Erbakan’ın projesinden farklı olabilir, ancak nihayetinde Türkiye’deki İslâm’ın büyük başarısı sayılır. Şöyle ki, AK Parti’nin başından beri izlediği dengeli metod, Türkiye’deki İslâm gerçeğinin değişmesinde ve partinin bu başarıyı elde etmesinde etkin rol oynadı. Başarı, ılımlı İslâmi bakış, uzlaşıdaki dürüstlük, Türkiye’yi kuşatan siyasi sorunlarla ilişkilerdeki feraseti ve Türk vatandaşın özellikle de yakından hissettiği ekonomik başarı düzeyi kanalıyla sunduğu modelde açık şekilde beliriyor.

Birleşik Arap Emirlikleri’nde yayımlanan El İttihat gazetesi, 10 Ağustos 2007, Arapçadan çeviri: Halil Çelik
Vakit

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Acar Medya Nifak Çetesini İfşa Etti (VİDEO)
Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine