Vatan gazetesinin haberine göre, 11 Eylül saldırılarının ardından ABD'ye “göçmen” kimliğinde getirmek isteyen "teröristleri" tespit etmek için önlemlerini sıkılaştıran Bush yönetimi bu konuda en radikal "terör" listesini hazırlıyor. 6.5 yıldan bu yana ABD'nin değişik güvenlik teşkilatları, potansiyel "teröristleri" ülke sınırlarına adım atmadan tespit edebilmek için farklı şüpheli listeleri kullanıyor. Ancak bir teşkilatın listesinde olan kişi, başka bir teşkilatınkinde yer almadığı için gözden kaçan isimler oluyor. Amerikan istihbaratına göre bu, tüm teşkilatların ortak olarak kullanabileceği yeni bir kapsamlı liste oluşturulması zorunluluğunu beraberinde getirdi. İşte bu noktada dünyanın en geniş kapsamlı fişleme operasyonu da başlamış oldu.
MÜTTEFİKLER LİSTEDE
ABD'nin küçük gazetelerinden Pittsburg Post Gazette'nin ele geçirdiği bir belgeye göre istihbarat ve güvenlik yetkilileri tarafından hazırlanan bu liste Bush yönetimi tarafından kabul edilmek üzere. Listenin en büyük özelliği ise şüpheli isimleri yerine ülke isimleri içeriyor olması. 2006 yılında hazırlanmasına başlanan listede yer alması konusunda görüş birliğine varılan ülkeler arasında ABD'nin "teröre" destek veren ülkeler arasında gösterdiği İran, Suriye ve Kuzey Kore gibi ülkelerin yanısıra Amerika'nın Müslüman dünyasındaki en yakın müttefikleri de bulunuyor. Pittsburg Post'a göre listede Türkiye, Mısır, Ürdün gibi ülkeler de var. Yani ABD'ye göçmenlik başvurusu yapan bir kişi Türkiye'de doğduysa ya da yakın akrabaları Türkiye'de yaşıyorsa potansiyel "terörist" damgası yiyecek.
YÜZDE 20'YE TERÖRİST MUAMELESİ
ABD yönetiminin bu kişileri tanımlamak için kullandığı sıfat ise “Special Interest Alien” (SIA) (Özel ilgi gösterilmesi gereken yabancı) şeklinde. SIA olarak nitelendirilen kişiler Amerikan güvenlik teşkilatlarının çok ağır güvenlik denetimlerinden geçmeden ülkeye göçmen olarak kabul edilmeyecek. Bazen yıllar sürecek aklama süreci sırasında da “potansiyel terörist” olarak göz önünde bulundurulacak. Pittsburg Post gazetesine bu yeni listeyi değerlendiren Georgetown Üniversitesi hukuk profesörü David Cole, “Çoğu Müslüman ve Arap nüfusa sahip olan bu ülkeleri listeye alarak dünya nüfusunun yüzde 20'sini şüpheli hale getiriyorsunuz. Hem de bu insanlarla kendilerini yakın hisseden kişileri kendinizden uzaklaştırıyorsunuz. Ayrıca insanların dini ve etnik gerekçelerle sınıflandırılması Amerikan Anayasası'na da aykırıdır” dedi.