Haaretz gazetesi İsrail yönetimine baskı yapan ülkeler arasında ABD ve Türkiye'nin yanısıra Avrupa ülkelerinin de bulunduğunu yazdı.
Hafta içinde İsrail ve Filistin'e bir ziyaret gerçekleştiren ABD Ortadoğu özel temsilcisi George Mitchell de söz konusu bölgeye gelerek Filistinli aileler ile görüşmüştü. Filistinli ailelerin avukatı Salih Ebu Hüseyin de gazetede yer alan açıklamasında kendisine ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın konuyu yakından takip ettiğinin söylendiğini belirtti.
Yaklaşık 6 ay önce bölgede yaşayan Filistinli ailelerden biri tahliye edilmiş ve ABD yönetime İsrail'e resmi bir protesto göndermişti. Söz konusu ailenin ve diğer ailelerin tahliyesinin durdurulmasını istemişti. İsrail ise tahliye kararının sivil bir mahkemede alındığını ve hükümetin bu karara müdahale edemeyeceğini öne sürmüştü.
Öte yandan avukat Ebu Hüseyin, Türkiye'de Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nün halka açtığı Osmanlı devlet arşivlerinden çıkarılan bir belgeye dayanarak, tahliye kararının iptalini istemişti. Ancak mahkeme bu talebi reddetmişti.
ARŞİVDEN ÇIKAN OSMANLI BELGESİ ÇÖZÜM UMUDU OLMUŞTU
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nün halka açtığı Osmanlı devlet arşivlerinden çıkarılan bir belge, Doğu Kudüs'te 30 yıldır devam eden bir mülkiyet sorununa da çözüm umudu olmuştu. Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah mahallesinde Seferad Yahudileri ile Filistinliler arasında 30 yıldır süren mülkiyet davasına bakan avukatlar da Mart ayında ortaya çıkan bazı belgelerin, bölgenin Filistinlilere ait olduğunu kanıtladığını dile getirmişlerdi. Avukatlar, belgelerin kendilerine ulaşmasını ise Türkiye ile İsrail arasında Gazze saldırılarının ardından gerginlik yaşanmasına bağlamışlardı.
İsrail'de yayınlanan Haaretz gazetesi, eğer bu belgelerin geçerliliği bir İsrail mahkemesi tarafından kabul edilirse, Filistinli ailelerin evlerinden çıkarılmasının durdurulabileceğini yazmıştı. Gazetede yer alan habere göre Osmanlı arşivlerinde ortaya çıkan belgeler, özellikle Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah mahallesindeki 30 bina üzerinde 30 yıldır dönen aidiyet tartışmasını da sonlandırabilecek nitelikteydi.
Söz konusu belgeye göre bu bölgenin sakinleri, Kurtuluş Savaşı'ndan önce Batı Kudüs'te yaşıyorlarmış. Savaştan sonra ise Şeyh Cerrah mahallesine taşınmışlar. 1970'li yıllarda Kudüs'teki Sefarad Yahudileri ise bölgeyi savaştan önce satın aldıklarını iddia etmiş ve bu yönde Türk belgeleri üretmişlerdi. İsrail mahkemeleri ise Sefarad Liderliği'nin mülkiyetini kabul etmiş; ancak Filistinlilere kiracı konumlarını koruma hakkı vermişti.
Ancak daha sonra bu bölgeye taşınan Sefarad Yahudileri, Filistinlilerin kiralık yönetmeliklerini ihlal ettiklerini ve bu yüzden de bölgeden çıkartılmasını istediklerini belirtiyorlardı.
Geçen zaman içerisinde bazı Filistinli aileler bölgeden çıkarılmış ve bu evlere başka aileler taşınmıştı. Son olarak Kasım 2008'de El Kurd ailesi evlerinden çıkarılmış; bunun üzerine de aile bu durumu protesto etmek için çıkarıldıkları evin yanına çadır kurmuştu. Kısa bir süre sonra da ailenin reisi Muhammed El Kurd yakalandığı bir hastalıktan yaşamını yitirmişti.
Ajanslar