Türkiye'nin Kimlik Bunalımı

Tahran’da yayınlanan Keyhan gazetesi, hilafet ve saltanattan koparak nasyonalizm ve Batı’lılaşmaya sarılan Türkiye’nin şu anda....

Tahran’da yayınlanan Keyhan gazetesi, hilafet ve saltanattan koparak nasyonalizm ve Batı’lılaşmaya sarılan Türkiye’nin şu anda bir kimlik bunalımı içerisinde bocaladığını yazdı.

Gazetenin ‘Manzara’ sütununda Prof. Hamid Mevlana imzasıyla kaleme alınan makalede globalleşmenin neden olduğu sosyal patlamalar ve siyasal gerilimlere işaretle şu görüşlere yer verildi: ‘Niçin ABD ve İngiltere yurttaşları bunca deprasyon içerisinde tüm sorunlarını başkalarının omuzlarına atmaktalar ? Kendini hilafet ve saltanatın boyunduruğundan “kurtarmış” , ancak nasyonalizm ve Batı’lılaşmaya sarılmış bir Türkiye, niçin şimdilerde bir kimlik bunalımı içerisinde bocalayıp durmaktadır ? Niçin arap ulusları arasında bunca ihtilaf hakimdir ? Çağdaş bunalımların çoğunun asli köklerini modernitede aramak gerekir. Çağdaş krizlerin sağlıklı analizi için Batı uygarlığı ve düşüncesinin doğru algılanması gerekir. Şark alemine nüfuz ederek, onun sorunlarını bir kaç katına çıkartan da, Batı uygarlığı ve düşünce tarzının bizzat kendisidir.’

Makalede ayrıca Batı dünyasının çelişkileri ve Doğu’lu ulusların zaaflarına değinilerek şunlar kaydediliyor: ‘Batı dünyasının yaşadığı çelişkiler, bizim sanabildiklerimizin üstündedir. Batı’da bireyler, bilgi düzeyi ve teknolojik açıdan ilerlemiş olmalarına rağmen, hikmet ve erdeme dayanmadıkları için işbu çağdaş deprasyon ve kuşkulu hayata ulaştılar. Bu hastalık Batı tarafından Doğu alemine de bulaştırıldı ve Doğu’lu uluslar önemli bir direniş göstermeksizin teslim oldular ve hatta çoğu kez modernitenin bu tür armağanlarının etkileri ve sonuçlarını tartmaksızın ona hayranlık beslediler. Oysa günümüzün modern bunalımlarının mimarı bizzat Batı dünyasıdır. Çünkü modern dünya da, yine Batı’nın eseridir.’

Keyhan’ın yazısında Batı’lılaşmanın çeşitli etkilerine de değiniliyor : ‘Batı’lılaşma Doğu ulusları ve özellikle de müslüman halklar arasında sosyal ve kültürel parçalanmalara ve kopukluklara neden oldu. “Batı’lı düşünce ve yaşama biçimini izlediğimiz takdirde durumumuzun düzeleceği” şeklindeki yaklaşımın ne denli yanlış olduğu artık açıkça biliniyor. Zira Batı’lı fikir ve gelenekler, Batı’nın kendisini de bunalıma sürüklemiş ve bizler de körükörüne bir öykünme sürecine girerek kendimizi moderniteye kurban vermiş durumdayız.’

Prof. Mevlana çözüm yolu arayışındaki müslüman halklara özgür ve bağımsız düşünceyi öneriyor: ‘Doğru yol şudur: Özgür ve bağımsız olarak düşünmeyi öğrenebilmeli, akıl ve gönlümüzü devreye sokarak yaratıcıyı, yaratılanları, evreni ve varlık alemindeki sebep ve saikleri doğru tanımalıyız. Bu eylem kolay olmasa da, mümkündür. Unutmayalım, biz bu eylemi geçmişte kendi kültür ve uygarlığımıza dayanarak gerçekleştirebilmiştik.’

Yazar, makalesinin sonunda ayrıca çağdaş paradoksların doğru irdelenebilmesi için, Batı’dan devşirilen ‘ilerleme’ kavramı ile ‘devlet ve toplum arasındaki ilişkiler’in gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

MNA

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!