Erdoğan, daha sonra TOKİ tarafından yaptırılan bin 237 afet konutunun da bulunduğu çeşitli tesislerin açılış ve temel atma törenlerine katıldı.
Toplu açılışların yapıldığı törende konuşan Başbakan Erdoğan, Batman'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Viyana'dan binlerce kilometre uzaktan geldiğini belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Şu coşkuyu, inancı, sevgi selini, samimiyeti görünce, şu Batman'ı, Batman'ın güzel insanlarını görünce inanın bütün yorgunluğumuzu üzerimizden atıyoruz. Dün gece milli takımımız büyük bir başarıya imza atarak tarihinde ilk kez Avrupa kupasında yarı finale yükseldi. Bu mutluluğu yaşatan milli takımımızı huzurunuzda kutluyorum. Futbolcularımızı, teknik heyeti, Futbol federasyonu yöneticilerini, 122 dakika desteğini kesmeyen taraftarlarımızı, emeği geçen herkesi canı gönülden kutluyorum. İnşallah Çarşamba günü Almanya ile yapacağımız yarı final maçında takımımıza başarılar diliyorum. Bu başarı, azim ve kararlılığın son ana kadar inanarak mücadele etmenin somut bir neticesidir, güzel bir örneğidir. Hayatın her alanında inançla güvenle kararlıkla mücadele etmek, ümitsizliğe kapılmadan gayret göstermek gerekiyor. Bu noktadan hareketle ben ülkeye hizmet yoluna geçiyorum. Bizler milletimize hizmet yolunda gece gündüz demeden, dur durak bilmeden durmak yok yola devam diyerek yolumuza devam ediyoruz" dedi.
Türkiye'yi şehir şehir dolaştıkları ve dünyayı da ülke ülke ziyaret ettiklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Geçtiğimiz hafta Sinop'taydım Sinop'ta Türkiye genelinde onlarca tesisin açılışını tek noktadan yaptık. Bir sonraki gün Bursa'ya gittim. Bursa belediyesinin ve iktidarımızın tüm yatırımlarının açılışlarını yaptık. Sonraki gün İzmir'e geçtim. Türkiye'de yatırımların artırılması için istişarelerde bulunduk. Dün ve bugün Avusturya Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ile görüşmeler yaptık. Bugün burada Batmanlılar sizlerle siz değerli kardeşlerimle bir aradayız. Dedim ya bizim lügatimizde yorgunluk, bıkkınlık, kırgınlık, küskünlük yok. Durmak yok, duraklamak yok. Hizmetlere, açılışlara devam ediyoruz. Şehir şehir ülke ülke mekik dokuyup Türkiye'yi büyütmeye devam ediyoruz. Ankara'da bazı siyasetçiler bunu anlayamıyor. Ankara'ya kendisini zincirleyenler bunu kavrayamıyor. Milletle, hizmetle işi olmayanlar buna anlam veremiyor. Şimdi istiyorlar ki biz de kendimizi Ankara'ya mahkum edelim. O sığ tartışmalara boğulalım. O dönemler bitti, geride kaldı. Sorun üreten siyaset anlayışı artık tarihe gömüldü. İçi boş tartışmalarla Türkiye'ye zaman kaybettiren, kaynaklarını heba eden siyaset tarzı artık tarihe karıştı. Geleceksin bu Batman'a halkımın, milletimin arasına gireceksin, halkımın derdini dinleyeceksin. Sabah akşam gerilim üreterek bu milletin karnını doyuramazsın. Sabah akşam sanal tehditler üreterek bu millete hizmet edemezsin. Sabah akşam sadece dert yanarak milletimizin ufkunu açamazsın. Anadolu yollarına düşmeden işçimin, memurumun derdine kulak vermeden, fakirin fukaranın derdini kendine dert etmeden kimseye bir şey kazandıramazsın. Bunların Türkiye diye bir dertleri yok. Sinop, İzmir, İstanbul Antalya, Adana, Van Hakkari, Batman diye bir dertleri yok. Geride bıraktıkları bir tek eserleri yok.
On yıllardır bu ülkenin siyasetindeydiler. Şu Türkiye'ye ne kazandırdılar Allah aşkına. Şu Batman'da gösterebilecekleri tek bir eserleri var mı, çünkü bunların derdi eser, hizmet üretmek, çözüm üretmek değil, bunların hedefi gerilim, gerginlik üretmek, bunların hedefi karmaşa engel üretmek. Yahu yapmıyorsun, yapamıyorsun bari yapana engel olma. Türkiye'ye sağladığın hiçbir katkı yok. Bari katkı sağlayana engel olma. Bari hizmet üretene engel olma."
2003 yılından bugüne kadar Türkiye genelinde muhtaç ailelere 5.5 milyon tondan fazla kömür dağıttıklarını aktaran Başbakan Erdoğan, bazılarının bunu oy için yapıldığını savunduğunu hatırlatarak, "Bunlar kömür dağıtarak oy topluyorlar dediler. Okullarda ücretsiz olarak bütün öğrencilerimize kitapları verildi. Dediler ki bunlar kitap dağıtarak oy topluyorlar. Anayasamızda Türkiye Cumhuriyeti Devleti şöyle tanımlanır. Demokratik laik, sosyal bir hukuk devletidir. Sosyal bir hukuk devletinin görevi, fakir fukarayı, garip gurebayı gözetmek kollamaktır. Onun imdadına yetişmektir. Benim valim icabında kömür dağıtan kamyonun önüne oturacak, fakir fukaranın evine gidecek, sobasını da kömürünü de üretecek. Dediler ki vali kamyona oturur mu? Başbakan yapıyor vali niye yapmasın o da yapacak. Gideceğiz niye sen benim vatandaşımsın, kardeşimsin. Biz milletimize efendiliğe gelmedik, hizmetkar olmaya geldik. Bizim farkımız bu. Daha yapacağımız çok işler var. Biz kömürü gönderiyorsak, soğukta kalmasın diye gönderiyoruz. Sobayı da onun için gönderiyoruz. Biz öğrenim hayatımızda kitapları bulamıyorduk. Bu yavrular kitapsız kalmasın diye gönderdik. İnanır mısınız buna da karşı çıktılar. Valinin, kaymakamın ev ev dolaşıp ihtiyaç sahiplerine ne durumdasınız diye sormasına, kömür vermesine, erzak dağıtmasına bile karşı çıktılar. Bunların takıntıları var ama onların takıntılarına biz takılmayacağız. Biz işimize bakacağız. Onlar bununla meşgul olsunlar, biz durmak yok yola devam diyeceğiz" ifadelerini kullandı.
"Başbakan'ın özel kalemi şu kadar para harcamış diyorlar" diyen Başbakan Ana muhalefet lideri Deniz Baykal'a şu ifadelerle yüklendi: "Ana muhalefet partisinin lideri Sayın Baykal. Meydanlardaki aslı astarı olmayan vermiş olduğun rakamlara bir yenisini daha ilave ediyorsun. Şunu bir defa bilmen lazım. Gerek yok, sadece ben bugün bir medya organının yalan yanlış bir haberini düzeltmek için söylüyorum. Bakınınız devletin Başbakanlık makamında bir örtülü ödenek denilen bütçede kalem vardır. Bu örtülü ödenekten nerelere para harcanacağı yasayla belirlenmiştir. Bunun hesabını biz bu gazetenin patronlarına vermeye mecbur değiliz. Yasa neyi emrediyorsa yapılan odur. Bunun dışında herhangi bir şey söz konusu değildir. Bugüne kadar başbakanlar nasıl değerlendirdiyse biz de öyle değerlendirdik. O medyanın mensuplarına da patronlarına da söylüyorum. Ve milletimizi de aldatmaya kalkmayın. Biz tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmediğimiz için bu milletin vicdanında bu yeri bulduk. Bu yanlış düzmece haberlerle AK Parti iktidarına gölge düşüremezsiniz."
Batman'da, "Daha Güzel Yarınlara" projesinin çocukları sokağın ağır şartlarından kurtaracağını ve kötü niyetli kimselerin ağına düşmesini engelleyeceğini dile getiren Başbakan Erdoğan, "Bu çocuklar sokağın ağır şartlarına mahkum edilmeyecek, eğitim görecek bilgi ve beceri edinecek, sosyalleşecek. Oyun her çocuğun temel hakkıdır diye orada bu ihtiyaçlarını giderecek. Doyasıya eğlenecek, çocukluğunu yaşayacak. Valiliğimiz 2 bin Batman'lı yavrumuzu Çanakkale'ye gönderecek ve burada kamp yaptıracak. Kadınlarımıza, engelli kardeşlerimize yönelik, köyünden göç etmiş vatandaşlarımıza yönelik projeler çok başarıyla yönetiliyor. Değerli valimize teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Bu ülkede her bir etnik unsuru bu ülkenin bir zenginliği olarak gördüğünü belirten Başbakan, "Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Abazası, Boşnağı ve Arabı tüm unsurları bir elin parmakları gibi, et ile tırnak gibi görüyorum. Şurada Malazgirt'te omuz omuza çarpıştık. Kosova'da Mohaç'ta Sarıkamış'ta Yemen'de Çanakkale'de Kurtuluş Savaşı'nda omuz omuza savaştık. Bizim ayrımız gayrımız yok. Farklı etnik kökenden gelen insanlarımızın tümü canımız ciğerimizdir. T.C vatandaşlığı üst kimliğinde birleşen bütün kardeşlerimiz bizim asli unsurumuzdur. Tek vatan tek bayrak tek devlet dedik böyle yola çıktık. Bizim aramıza nifak sokmaya çalışanlar binlerce yıllık tarihimizden haberdar olmayanlardır. Bizim nasıl bir ve beraber olduğumuzu anlayamayanlardır. Bunu istismar edilmesine izin vermeyeceğiz. Ne kimsenin dışlanmasına ne de farklılıkların bir istismar aracı haline getirilmesine izin veririz. Bu ülkenin birliğine beraberliğine karşı her türlü tehdit bu ülkenin vatandaşlarından cevabı alıyor, alacaktır."
GAP'la bölgenin, tarihini, kaderini değiştirdiklerinin de altını çizen Başbakan Erdoğan, "Bugününü ve geleceğini kökten değiştiriyoruz. Ilısu Barajı'na da karşı çıkanlar oldu. Bu barajı yapmaktan başka çaremiz var mı? Hidroelektrik santrallere ihtiyacımız yok mu, işte biz bunun adımlarını atıyoruz. Hasankeyf'i kaptırmayız diyor, Hasankeyf'i kim kaptırıyor şu anda biz yeni bir Hasankeyf ilçesi kuruyoruz. Tarihi eserlerin bütün toplamalarını yaptık ve tarihi eserleri de oradan alıp farklı bir yere taşıyoruz. Bütün bunlarla beraber Hasankeyf turizmin hareket noktası, bereket kaynağı, enerji kaynağı olacak. Burada bizim taş çatlasın, 6-7 yıla ihtiyacımız var. Tanınmaz hale gelecek. Artık kuraklıklar buraları tehdit edemeyecek. Şimdi Batman Barajı'nın su kanaletlerini ve sulama kanaletlerini bitirmek suretiyle tarım sulamasını gerçekleştirmiş olacağız. Bütün bunları hizmet için yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
DTP'li belediye başkanlarını ima yoluyla eleştiren Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle noktaladı: "Benim-Kürt kökenli vatandaşlarımı istismar etmek suretiyle bu bölgede politika yapmak isteyenlerin verdiği hizmetlere bakın. Kürt - Türk diye bir ayrım yok hepsi benim canım ciğerim, kardeşim. Şu 5 sene içerisinde Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesine yaptığımız yatırıma bakacaksınız. 8.5 milyar dolar yatırım yaptık. Okullar hastaneler yollar, bu dönemde hayat buldu. Doğu ile batı arasındaki dengesizliği biz kaldırıyoruz ve kaldıracağız. 780 bin kilometrekarenin aynı güzelliğe sahip olmasını istiyoruz. Asla etnik milliyetçiliğe müsaade etmeyeceğiz, dinsel milliyetçiliğe müsaade etmeyeceğiz. Hep beraber omuz omuza aydınlık yarınların Türkiyesini inşa edeceğiz. 50 milyon Euro'luk kaynak aktardık. Tarihi eserlerin de sular altında kalan eserlerin de asla bir kayıp söz konusu değil. Batman'a üniversiteyi biz kazandırdık."
Konuşmanın ardından bin 237 toplu konut anahtar teslimi, okul, Batman Üniversitesi fabrika ve çeşitli sosyal tesislerinin topluca açılışı yapıldıktan sonra Başbakan Erdoğan'ın Batman programı sona erdi.
ajanslar