Türksolu'nun Yazıcıoğlu rahatsızlığı

Ergenekoncu,Ulusalcı Ve Atatürkçü Sol Olarak Bilinen TürkSolu Dergisi Bugün Çıkan Sayısında Muhsin Yazıcıoğlu'nu Kapağına Taşıdı. "İyi Bilmezdik" Diyerek Muhsin Yazıcıoğlu'nun...

Ergenekoncu,Ulusalcı Ve Atatürkçü Sol Olarak Bilinen TürkSolu Dergisi Bugün Çıkan Sayısında Muhsin Yazıcıoğlu'nu Kapağına Taşıdı. "İyi Bilmezdik" Diyerek Muhsin Yazıcıoğlu'nun Bir Terörist Olduğundan Bahseden Dergi, "Fethullah'ın ve Kürt-İslamcıların Muhsin aşkı" Başlığı İle Şu Yazıya Yer Verildi

Fethullah'ın ve Kürt-İslamcıların Muhsin aşkı

Muhsin Yazıcıoğlu öldükten sonra öyle hikayeler anlatıldı ki, inanılır gibi değil. Ölen bildiğimiz Muhsin Yazıcıoğlu değil de sanki evliya. Veya büyük bir düşünce adamı, toplumu birleştirmiş bir önder" Ya da memleketi defalarca uçurumun kenarından kurtarmış savaşlar kazanmış bir komutan"

Bu tantanayı kimler çıkarıyor?

İstisnasız hepsi iktidar borazanı gazeteler, Kürt-İslam faşizminin bezirganları... Zaman gazetesi, Vakit, Sabah, Star v.s"

AKP'nin seçimde oylarının keskin bir şekilde düşmüş olmasının verdiği sıkıntıyla bu cephe Muhsin gazına bastıkça basıyor. Kitlelerini böyle motive etmeye çalışıyorlar.


Zaten Kürt-İslam cephesinin son zamanlarda pek bir konuşkanlaşan lideri Fethullah Gülen ağzındaki baklayı çıkarıyor. Muhsin için bakın neler diyor: "Anadolu insanı belli bir dönemde İslam'a ve Türk dünyasına karşı gelen şer güçlere karşı koydu."

Yani 80'den önceki kardeş kavgasından bahsediyor beyefendi. 1980'den önce faşist terör tarafından katledilen binlerce genç, gazeteci, akademisyen büyük hoşgörü şampiyonu "hümanist" yobaza göre İslama ve Türklüğe saldırıyordu. Anadolu insanı Muhsin gibiler de üzerlerine düşeni yapmışlar"


Sorumlu kim?

Tabii ki Ergenekon"

Yeni kelle istiyor Fethullah. Kim bilir belki de helikopterin emekli subay olan pilotunu Ergenekoncu ilan ederler. Muhsin'in ölüsünü bunun için kullanmak istiyor. Bir de bize diyorlar ki ölüye saygı gerek. İyi de siz adamın dirisini kelle almak için kullanmışsınız, ölüsünü de kullanıyorsunuz. Bu şimdi saygı mı oluyor?


Terörist bir örgütün kurucusu

Bir kere herkes neyse onu yerli yerine koyalım. Öncelikle Muhsin Yazıcıoğlu için sık sık dile getirilen "fırtınalı bir hayat yaşadı" sözünü açığa kavuşturalım. Fırtına dedikleri 1980 öncesi yaşanan kardeş kavgası"

Ama kardeş kavgası dediğimize bakmayın. Bir kısım insan elbette ki bu kavganın sorumlusudur. Onlar kardeş kategorisine girmez. Sağdan veya soldan Türk gençleri, halk çocukları gitmiş olabilir. Bunlar kurbanlardır. Ama bir kısım elebaşları bu kan deryasından elleri kirli sıyrıldılar. Bunların istisnasız hepsi korunan, ABD'yle ilişkili ve bizzat vur emri veren kişilerdir.

Muhsin sıradan bir ülkücü militan değildi. Bizzat cinayetleri ve çatışmaları planlayan lider kadrosundaydı. Ülkücü Gençlik Derneği'nin (ÜGD) kurucu başkanıydı. ÜGD yargı sürecinde resmen silahlı terör örgütü olarak tespit edildi. Muhsin terör örgütü kuruculuğundan yargılandı. Yani tıpkı PKK'nın kurucusu Abdullah Öcalan gibi"




Türk halkı olarak onu iyi bilmezdik

Bizler onu iyi tanıyoruz. Kardeş kavgasının müsebbibiydi.

Hayatının her döneminde faşist ve gerici oldu.

Hayatının her dönemi Atatürk'e karşı oldu.

Türkçü değil ümmetçiydi.

Hep türbancı hep tarikatçıydı.

Solcu Türk'e karşı kaplan kesilir, Kürde ve Ermeniye ise kardeşlik şiirleri yazardı.

Fikir adamı değildi. Tek bir fikri yoktu. Sadece 1980 öncesi eylemleriyle ismi sivrilmişti.

Şiirleri vardı. Ama onlar da kötüydü.

Kürt-İslamcılar üzülmekte haklı olabilirler. Ama Türk halkına bunu dayatamazlar.

Bu millet vatan için, Cumhuriyet için, bağımsızlık için Ata'sının yolunda şehit olanları saygıyla anıyor. Tek bir Türk evladını bile unutmuyor.

Ama Muhsin'i nasıl bilirdiniz diye sorarlarsa kusura bakmasınlar.

Biz iyi bilmezdik"

Türksolu

islamigündem

Medya-Makale Haberleri

Ahmet Turgut: Filistin’i hem Siyonistlerden hem Allah’tan korkanlar değil, sadece Allah’tan korkanlar kurtaracak
Abdurrahman Dilipak: Apo’yu İstanbul’a kim getirdi?
Abdurrahman Dilipak: Keyfiniz nasıl?
Abdurrahman Dilipak: Suriye nereye?
Abdurrahman Dilipak: Zamane cinlerinin esrarı