Mısır'da, İhvan hareketinin sembol isimlerinden Seyyid Kutup ile Zeynep Gazali'nin yaklaşık yarım asır önce türlü işkencelere maruz bırakıldıkları Tora Cezaevi, bir kez daha benzer bir suçlama ile gündeme geldi.
Askeri darbenin ardından tutuklanan Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) ile Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) yetkililerinin, Kahire'deki Tora Cezaevi'nde kötü muamele ve psikolojik baskılara tabi tutuldukları bildirildi.
"BABAM BASKI ALTINDA"
HAP sözcüsü Muhammed Murad Ali, "Tora Cezaevi'nde tutuklu bulunan babamı ziyaret ettiğimde, baskıya maruz kaldığını, keyfi uygulamalarla temel haklarından bile yoksun bırakılmış olduğunu müşahade ettim" dedi.
Ali, şöyle devam etti:
"Babam, tutuklandığı ilk günden beri devam eden bu baskıların amacının 'tutukluların manevi direncini kırmak ve psikolojik baskı altına alıp darbe karşıtı tutumlardan vazgeçirmeye çalışmak' olduğunu söyledi. Fakat baskılar onların dirençlerini daha da arttırdı."
Mısır'da tanınmış vaiz Saffet Hicazi'nin kızı Cüveyriye de yaptığı açıklamada, "Dışarıdaki darbe karşıtlarına mesaj göndermelerini engellemek için babamın yanında bulunan kalem ve kitapları topladılar" şeklinde konuştu.
Tutuklu İhvan ve HAP yetkilileri, daha önce cezaevinden yazdıkları ve kamuoyuna duyurulan mesajlarında, benzer baskı ve yıldırma taktiklerine maruz kaldıklarını belirtmişlerdi. Bu çerçevede "Rabia katliamı"nın sembolü haline gelen Esma el-Biltaci'nin halen Tora Cezaevi'nde tutuklu bulunan babası Muhammed el-Biltaci, cezaevi yetkililerinin yaptığı baskıların cuma namazının yasaklanmasına kadar ulaştığını belirterek, 29 Ağustos tarihinden beri cuma namazı kılamadığını belirtmişti.
Mısır Cezaevleri Genel Müdürü Tümgeneral Muhammed Ratib, İhvan liderleri ve darbe karşıtlarının tutuklu bulunduğu Tora Cezaevi'nde yaptığı inceleme sırasında, tutuklulara kanunlar çerçevesinde muamele edildiğini ve hiçbir tutukluya kanun dışı uygulama yapılmadığını öne sürmüştü.
TORA CEZAEVİ
Yaklaşık yarım asırdır İhvan liderleri ve mensuplarına yönelik baskı, işkence ve idamlara sahne olan Tora Cezaevi'nde, darbe karşıtı birçok önemli ismin yanı sıra İhvan'ın Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii de bulunuyor. Bedii daha önce, devlete karşı 'darbe girişimi planladığı' iddiasıyla 29 Ağustos 1966 tarihinde idam edilen Seyyid Kutub ile birlikte aynı cezaevinde 10 yıl kalmıştı. Kutub'un 1957 yılında Tora'da yazdığı ünlü "Kardeşim sen özgürsün" şiiri, maruz kalınan baskı ve işkencelere rağmen devam eden dirnişin sembolü haline gelmişti.