Haldun Alagaş spor salonunda İHH ve Anadolu yakasındaki sivil toplum örgütlerinin katılımıyla düzenlenen ve binlerce müslümanın katıldığı "Filistinle Dayanışma Gecesi"nde gecede sık sık tekbirler getirilirken "Kahrolsun İsrail", "İstanbul'dan Gazze'ye direnişe bin selam", "Hamas'a selam direnişe devam", "Birruh biddem nefdik ya Aksa" şeklinde sloganlar atıldı.
Hedefimiz, Kudüs'ün Özgürleştirilmesidir!
Gecede yaptığı konuşmasında İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Gazze'ye gidecek gemilerin Cuma günü saat 11:00'de Sirkeci'den demir alacağını belirterek, temel hedeflerinin Kudüs'ün özgürleştirilmesi olduğunu söyledi.
Yıldırım "Hepimiz orada buluşacağız. Büyük kalabalık olacak. Çünkü gemiler sadece Gazze'ye gitmeyecek. Mescid-i Aksa yürüyüşünün bir parçası olacak. Bizim hedefimiz, Kudüs'ün özgürleşmesidir. Bizim hedefimiz, yeryüzündeki bütün müstazafların ve mazlumların özgürlüğe kavuşmasıdır. O nedenle o gemiler bir başlangıçtır. O gemide size bir müjde veriyorum. Mescid-i Aksa'nın savunucusu Raid Salah da aramızda olacak. Raid Salah'ın en büyük hayali, tüm Filistinli mültecilerin gemilerle Filistin sahillerine dönmesidir. Raid Salah, "bu gemiler, mültecilerin Filistin'e dönmesinin başlangıcı olacak" dedi ve bunu tüm dünyaya da ilan etti. Biz de buna inanıyoruz. Tüm Filistinliler evlerine dönecek ve mülteci sorunu bitecek. Ve Filistin özgürleşecektir inşallah" dedi.
Mescid-i Aksa'ya Saldırı, İstanbul'a Saldırıdır!
Bazı batılı ülkelerin "Filistin'le neden bu kadar uğraşıyorsunuz?" şeklindeki eleştirilerine yanıt veren Yıldırım "Uğraşırız. Çünkü Mescid-i Aksa'nın işgali, Kabe'nin işgali gibidir. Mescid-i Aksa, Müslümanlarındır. Kıyamete kadar çevresinde mücahidler olacak. Orası bizim ilk kıblemizdir. Mescid-i Aksa'ya saldırı, bana saldırıdır. İstanbul'a saldırıdır. Tahran'a saldırıdır. Bosna'ya saldırıdır. Riyad'a saldırıdır. Yani bütün Müslümanlara saldırıdır. Bunun için biz Filistin'le uğraşmak zorundayız. Hiç kimse bizi bundan caydıramaz." dedi.
Sizin Kabirleriniz, Cehennem Çukuru Olacak!
İHH'nın gemi organizasyonunda geri adım atması için İzzet Şahin'in göz altına alındığını ifade eden Yıldırım, "Şahin'in kaldığı hücrenin her tarafı siyah. Adeta bir mezara koydular. Ama onlar bilmiyorlar. İzzet gibi arkadaşlar, Allah yolunda gittiklerinde onların kabirleri cennet bahçesi olacak. Sizin kabirleriniz ise simsiyah olacak. Sizin kabirleriniz cehennem çukuru olacak" diye konuştu.
Saldırı Olursa Sokağa Çıkın!
İsrail'in İzzet Şahin hakkındaki suçlamalarına değinen Yıldırım, "Diyorlar ki İHH, Hamas'a yardım ediyor. Hamas'a yardım ettiği için İzzet Şahin, bu örgüte yardım etmekten sorumludur. Şimdi bunu da çürüttük. Dedik ki "Biz, Türkiye'deki bağımsız bir yardım kuruluşuyuz. Filistin'deki bütün halka yardım ediyoruz. İnşaallah, aldığımız habere göre eğer doğruysa, dışişleri ve başbakanlığın da devreye girmesiyle, İzzet Şahin yarın serbest bırakılacak. Buna ne sebep oldu? Bizim meydanlara inmemiz, medyanın Şahin'e sahip çıkması. Bakın şu Taksim'de yaptığımız gösteri, İzzet Şahin'e yapılan muameleyi rahatlattı. Bazıları diyor ki "bu gösteriler yapılınca ne işe yarıyor. Demek ki çok işe yarıyormuş. Buradan size sesleniyorum. Yarın yeni bir İzzet Şahin olayıyla karşılaşabiliriz. Mescid-i Aksa'ya saldırı olabilir. Gazze'ye giderken gemilerimiz vurulabilir. Sizler eğer dışarı çıkmayı bilirseniz zor durumda kalanlara yardım etmeyi de bilmiş olursunuz" dedi.
Gemiler Gazze'ye Gidecek! Hiçkimse Bize Engel Olamaz!
İzzet Şahin'in avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamasında "Benim yüzümden bu gemi projesi durdurulmasın. Gemiler Gazze'ye gitsin" dediğini ifade eden Yıldırım "Biz de İzzet Şahin'e söz veriyoruz. Bu gemiler Allah'ın izniyle Gazze'ye gidecek. Hiç kimse engel olamaz" dedi.
Mücadele, Dünyanın En Büyük Şer Gücüne Karşıdır!
Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti: "İsrail, sıkışmış durumda. Bundan sonra İsrail ne yaparsa yapsın aleyhine olacak. Sizden istediğimiz şudur. Dua etmeyi unutmayın. Bu gemiye az ya da çok yardım koyun. Bu gemi, dünyanın en büyük şer gücüne karşı yola çıkan bir avuç insanın mücadelesi değil. Sizlerin de mücadelesidir. Bundan ötürü sizler de buraya bir parça koyun. Üçüncü olarak sizleri ribata, nöbete, Allah yolunda durmaya devam ediyoruz. Dikkatli olmaya devam ediyoruz. 25'inde yola çıkan gemiler, muhtemelen 26 Mayıs'ta İsrail güçlerine karşı yola çıkacak. O zaman bütün dünyada gösteriler olacak. Gündüz de olsa gece de olsa sizleri bu gösterilere katılmaya davet ediyoruz."
İsrail, Ne yapabilir?
Yıldırım "O gemiye binenlerin hiçbirisi korkmuyor. Peki değerli kardeşlerim ne olabilir? Bir, bizi vurabilirler. Bu, önemli değil. İkincisi, önümüzü kesebilirler. Biz de orada günlerce durarak bütün dünyayı uyandırırız. Üçünsü de bizi orada tutuklamaya kalkabilirler. Biz ise onları gemiye almayacağız. Dördüncüsü de tatbikat ilan edebilirler. Ve şimdi ettiler de. En çok istediğimiz de buydu. Biz, İsrail'in deşifre olmasını istiyoruz. Afrika'daki en küçük köy bile İsrail'in Filistin'e yaptırdığı zulmü bilsin istiyoruz. Bu da bizim istediğimizdir" dedi.
Zafer, Bizimdir!
Yıldırım "Peki zafer ne olabilir? Üç türlü zafer var önümüzde. Bir, Bedir olabilir. Büyük zaferle dönebiliriz. İki, uhud olabilir. Önce bir kayıp verebiliriz. Ama sonra cesaretle üzerlerine gidebiliriz. Üç, Hudeybiye olabilir. Ama sonuçta üçünde de Allah bağımsızlığı, özgürlüğü bize nasip edecektir. Bu konuda hiç tereddüt etmeyin!" diye konuştu.
Konuşmasının sonunda salondakilerle helalleşen ve yolculuğun iki zaferden birisiyle sonuçlanmasını temenni eden Yıldırım, salondakilerden ayağa kalkmalarını ve ellerlini kaldırmalarını isteyerek şu sloganı attırdı: "Düşmanım bize ne yapabilir ki? Biz, cenneti yüreğimizde taşıyoruz. Sürgün edilmemiz seyahat. Hapsedilmemiz halvet. Öldürülmemiz ise şahadettir!"
Program Grup Genç'in okuduğu marşlarla sona erdi.
Haberin videosunu Kudüs TV'den izleyebilirsiniz
İSRA HABER