Erdoğan düşmanlığı ortak paydasında bir araya gelen bazıları eskiden CHP’li olmasalar da bir anda oluvermişlerdi. Kimilerinin HDP’li olmayıp da PKK’cı oluverdikleri gibi. Zaten sonra kim CHP’li kim HDP’li ayırdedilemez hale geldi ve hepsi YPG’liliğe devşirildiler. Son dönemlerdeki süreci hatırlayın... O minval üzere de devam ediyorlar. CHP’nin ipi ile suya inen bu yeni CHP sempatizanları, “anlamıyorsunuz, CHP çok değişti Kemalizmden koptu, ulusalcı tandanslıları temizleme yolunda” demeye getirerek, CHP’den gerçek bir sol çıkarma hayallerine prim vermekle meşguldüler. Ben de ekran önünde, içimden, “ne demezsiniz eminim değişmiştir (!)” diye geçirirdim. Hoş, CHP değişse de gam yemem değişmese de. Birincide, farz edelim değişti, oh ne ala, CHP CHP’lilikten çıkar, biz de böyle bağnaz ve tutucu bir siyasi duruştan milletçe kurtulmuş oluruz, önümüze bakarız. İkincide CHP CHP’lilikte kalır ve bu haliyle de sözde savunduğu solun ne sağından ne de solundan geçemez, çünkü Kemalizm batağında saplanıp kalır. Bu da yine iyi, bizim gibi CHP’nin mürüvetini görmeyi beklemeyenler için iyiden de öte, çok iyi.
Bu yarı şaka yarı ciddi girişten sonra CHP’nin değişim yolunda olduğunu söylemeliyim. Bana öyle geliyor. Ancak bu ne kendisi için ne de millet için hayırlı olmayacak gibi. CHP değişiyor ama daha da bağnazlaşıyor. Daha da beceriksizleşiyor, millete takdim edebileceği hiçbir proje yokmuş görünümünü daha da barizleşerek veriyor. Nasıl mı? Örnek çok da, bir tanesi Atatürk resmi krizi. Kim indirdi, kim çıkardı, indirdi yerde mi bıraktı, tekrar mı astı, yok birini atıp, diğerini mi astı, astığının boyutları neydi, bir resim krizidir gidiyor. Kabak bir kadın vekilin başına patladı. Fısıltı gazetesi bir başka kadının kurtarılması operasyonu diyor. Hah!? Şaşırır mıyım, şaşırmam. CHP zihniyetinin genlerindedir bu, kadını kadına kırdırır, geçmişte de yaptılar bunu, şimdi niye yapmasınlar! Sonra bir de erkek şamarı atarlar, böyledir bunlar. Hatırlasanıza DSP’li kadın genel başkan adayına nasıl da taarruz etmişlerdi, böyledir bunlar da ne bileyim aradan neredeyse on yıla yakın zaman geçti, edeplendi, medenileştiler diye ümit edersiniz ancak nafile...
Efendim, işin trajikomik, komik ve fakat son derece de trajik durumu ise, CHP’nin saplandığı ve bir türlü ayaklarını, bacaklarını hareket ettirip, çıkamadığı “şey”. Hayır, battınız madem bir şekilde çözün ve çıkın, o da olmuyor, eline aldığı işi yüzüne gözüne bulaştırmış bir CHP sizi bekliyor. Dost acı söyler, kızmayın diyeceğim ama dost değilim. Düşman da doğru söyler diyelim, doğru söze ne demeli diyelim. Aa tabii, bu krizi bu hale getirmekteki maksat, CHP’yi Kemalizme biraz daha büründürmek ise onda da çok başarılı oldukları söylenemez. Duyduğumuz kuru gürültü, 90’ların işte çağdaş Türkiye söylemleri, tiz tonda çarçarlaşma. Yok hayır diyorsanız, ki o zaman bir ihtimal kalıyor o da “Kemalist bakışımızı güncellemek ve 2020’lere taşımak”, işte o zaman da ba-şa-rı-sız-sı-nız.
Şimdi sorarım siz anti-Erdoğan kontenjanından yeni CHPlilere; nasıl partinizden memnun musunuz? Evet değişti hem de ne güzel değişti!..
yeniakit