Ada ulusunun Müslüman azınlığı 17 yıl önce kamplara sıkıştırılmıştı. Kötü durumları ile ilgili artan hayal kırıklığı, onların radikalleşecekleri kaygılarını arttırıyor.
On yaşındaki Haris'e babası düzenli bir şekilde evlerinin kuzey Sri Lanka'daki Mullativu'daki bir pirinç tarlası olduğunu söylüyor. Fakat çocuk, batı sahilinde doğduktan sonra yaşadığı Puttalam'daki bir kampın içindeki hindistan cevizi yapraklarından yapılmış bir kulübede doğdu. Nerelisin diye sorulduğunda Haris bir ok hızıyla cevap veriyor: "Buralı."
17 yıl önce Sri Lanka'nın kuzey eyaletinden bütün Müslümanlar en azından onların 75,000'i Tamil Kaplanları olarak bilinen Tamil Eleam Özgürlük Kaplanları tarafından kovuldu. İsyancılardan kaçarak, çoğu, şu an Müslümanların baskın olduğu, binlercesinin hala yaprak kulübelerde yaşadığı, yaşamak için yardımlara ve arasıra çıkan günlük işlere bağımlı olduğu Puttalam'a geldiler.
Kaplanların 1990 yılının Müslüman karşıtı kampanyası, Tamil azınlığı adına kuzeydoğuda bir anayurt için savaşan Kaplanlar ile genellikle Sri Lankalı çoğunluğu temsil eden hükümet arasında Sri Lanka'nın uzun süren etnik savaşında çoğunlukla unutulmuş bir bölümdür. Çatışma son bir kaç haftanın içinde canlandı. Çarşamba günü huzursuz kuzey Sri Lanka'da yola döşenen bir bombanın patlaması sonucu bir otobüsteki 16 kişi öldü. Bu saldırıyı başkent Colombo'daki iki bombalama olayı izledi ve bu patlamalarda 20 kişi öldü.
Savaşa barışçıl bir çözüm bulması için hükümet tarafından kurulan bir devlet organı olan Sri Lanka'nın Barış Sekreterliği'nin 29 Ekim'de yaptığı bir açıklamada kaydettiği gibi "bu uzun trajediye bağışçılar ve uluslararası toplum tarafından çok az ilgi gösterildi."
Ve bu savaş hala savaşların en sertidir ve kalıcı zararlar vermeye devam ediyor. Uluslararası Kriz Grubu tarafından son günlerde hazırlanan bir rapora göre doğuda 1,000 kadar müslüman 1990 yılında iki aylık bir öldürme eyleminde isyancılar tarafından öldürüldü. Tamillerin ve Müslümanların birbirine komşu köylerde bir arada yaşadığı bu yerde bir zamanlar var olan dostça ilişkinin yerini düşmanlık aldı.
(...) Sri Lankalı Müslüman kadınların çoğu başlarını esvapları ile örtüyorlar fakat doğuda kadınlar ilk defa uzun siyah çarşaflar giymeye başladılar. Uluslararası Kriz Grubu'na göre Cemaati İslami ve Tebliğ Cemaati gibi çok İslamcı gruplar burada çok popülerleşiyorlar.
Problemin bir bölümü şudur; Sri Lanka'da Müslümanların coğrafi dağılımından dolayı bir Sri Lankalı Müslüman kimliği duygusu çok azdır aslında bu çektikleri acılara uluslararası toplumdan bu kadar az ilgi duyulmasının da nedenidir.
Tamiller ve Sri Lankalılar kendilerini dillerine ve tarihlerine dayanarak savunurlarken Müslümanlar Sri Lankalı hemcinslerinden sadece dinleriyle ayırt edilebiliyorlar. Bu, İslam'ın fazlasıyla doğru yorumlarındaki küresel bir canlanmaya ek olarak, buradaki bazı Müslümanların dini inanç ve pratiklerini yoğunlaştırıyor.
Müslümanlar aynı zamanda adanın en küçük azınlığıdır: Tamiller nüfusun %12'sini teşkil ediyorlar; Müslümanlar ise %8'ini oluşturuyorlar. Hal böyleyken Knady'deki Peradeniya Üniversitesi'nde kıdemli coğrafya hocası Shahul Hasbullah, savaşla hali hazırda yerlerinden edilen insanların orantısız bir şekilde Müslümanlar olduğunu, göçe zorlanan insanların "belki de %25 kadarı"nın Müslüman olduğunu söylüyor.
Uluslararası Kriz Grubu raporu şunu bildiriyor: "Artan bu ulusalcılık bağlamı ve sürekli bir kimlik ve farklılaşma arayışında Müslümanlar arasında aşırı doğru yorumcu grupların gelişimi şaşırtıcı değildir. Fakat Müslümanların çoğunluğu fikirlerinde ve farklılığı tolare etmede hoşgörülü olarak kalmaya devam ediyor."
(....)
Sadece yirmi yıl önce Sri Lanka'nın Müslümanları ve çoğunlukla Hindu olan Tamiller, Budist Sri Lankalı çoğunluğunun kendilerine uyguladıkları ayrımcılık üzerinden ortak bir mağduriyeti paylaşıyorlardı. Kuzey ve güneydeki bir grup Müslüman, Kaplanlara savaşçılar olarak katılmışlardı.
Mullativulu olan ve şimdi Puttalam'da yaşayan Rizni Muhammed "Tamil Ealam Özgürlük Kaplanları'na bağlı adamların silahları ve iletişim araçlarıyla birlikte köyümüzden yürüyerek geçtiklerini hatırlıyorum" diyor. "O zamanlar onlar tamamen büyüleyici görünüyorlardı."
Fakat 1980'lerin sonunda Kaplanlar, ilerde ülkeleri olacak topraklardaki Müslüman varlığının ülkeyi nihai şekilde kontrol etmelerini tehdit edeceğine karar verdiler. Bu inanç, Sri Lanka Müslüman Kongresi 1988 Kuzeydoğu eyalet konseyi seçimine itiraz ettiğinde, Kaplanları'n katılım istemlerine karşı onu boykot ettiğinde güçlendi.
Bununla birlikte ondan sonra SLMK topluluğun birlik eksikliğini ortaya çıkaracak şekilde pek çok Müslümanın oylarını kontrol etmede başarısız oldu. Güneyde pek çok Müslüman Sri Lankalıların baskın olduğu ana partiler için oy kullanmaktadır. 2004'teki son parlamento seçimlerinde SLMK sadece oyların %2'lik bir bölümünü kazandı.
Bu arada savaş daha önce hiç olmadığı kadar vahşice devam ediyor. Puttalam kamplarında yaşları biraz daha ileri olan pek çok insan asla onu ev edinemeyecekleri gerçeğine acınacak bir şekilde teslim olmuş görünüyorlar.
2002'de bir ateşkes anlaşması imzalandıktan sonra bir kaçı kuzeye geri döndü. Evlerinin yıkılmamış ve yerleşilmemiş olduğunu gören bir kaçı geçen sene ateşkes delindiğinde isyancılar tarafından bir kez daha kovuldular.
Mohammed Fareed 2003'te Mullativu'daki evine gittiğinde tarlasını harap edilmiş buldu. Kusursuz davranışlı eski çiftçi, ailenin yatak odasından karton bir duvarla ayrılan yapraklardan yapılmış kulübesinin çok küçük ön odasında oturarak hergün evi düşündüğünü söylüyor. "Herşeyi kaybettim" diyor. "Herşeyi özlüyorum."
Dünya Bülteni / Mian Ridge