Vakit yazarlarına STK desteği

Anayasa Mahkemesi'nin skandal kararını eleştirdikleri için yazarlarımız Abdurrahman Dilipak, Hasan Karakaya ve Ali İhsan Karahasanoğlu hakkında soruşturma başlatılmasına sert tepki gösteren STK temsilcileri ve aydınlar, "Yazıları ile demokrasiyi savunanlar linç edilmek istenirken, darbecilerin aramızda dolaşmasını içimize sindiremiyoruz.

Demokrasi için bedel ödemeyi göze alanlara açılan soruşturma bizler için bir şereftir" dediler.
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'e ait olan ve Sarıkız/Ayışığı adlı iki ayrı darbe planlarının anlatıldığı iddia edilen günlükleri yayınladığı için hakkında dava açılan Nokta Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş'ün beraat etmesi, "Darbe planlarının varlığının ispatı" olarak değerlendirilmişti. Bu ispatın üzerinden yaklaşık 2 ay geçti. Ancak sorumlular hakkında başlatılan en ufak bir işlem yok.
İÇİMİZE SİNDİREMİYORUZ
Anayasa Mahkemesi'nin skandal kararını eleştirdikleri için yazarlarımız hakkında soruşturma başlatılmasına sert tepki gösteren STK temsilcileri, gazeteci Alper Görmüş'ün beraat etmesiyle "Sarıkız" ve "Ayışığı" adlı darbe planlarının varlığının resmen kabul edilmesinin üzerinden yaklaşık 2 ay geçmesine rağmen sorumlular hakkında hiçbir işlem yapılmadığını hatırlatarak şöyle dediler: "Yazıları ile demokrasiyi savunanlar linç edilmek istenirken, darbecilerin aramızda dolaşmasını içimize sindiremiyoruz. Demokrasi için bedel ödemeyi göze alanlara açılan soruşturma bizler için bir şereftir."
"DAVALARDAN ŞEREF DUYDUK"
Dostluk ve Kardeşlik Platformu Derneği Başkanı eski Parlamenter Mehmet Emin Aydınbaş, yazarlarımız Abdurrahman Dilipak, Hasan Karakaya ve Ali İhsan Karahasanoğlu hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmadan "Şeref" duyduğunu belirterek, "Üç aydınımız, ne Ergenekoncu ne de darbeci" Usta kalemleri ile demokrasi adına mücadele veren alnı açık üç yazar" Bu mücadele onları küçültmez, şeref verir. Bu şerefe layık olan üç yazarımızı yürekten kutluyorum" dedi.
"BU DEMOKRASİ AYIBIDIR"
Aydınbaş, şöyle devam etti: "Devlet ideolojik, yargı ise maalesef misyonun savunucusu" Yüksek yargı kurumları millete rağmen kararlar verirken, bildiriler yayınlarken, Türk milletinden aldıkları yetki ile hareket ettiklerini iddia ediyorlar. İddia ettikleri yetkiyi ise hükümetlere karşı kullanıyorlar. Ortada darbeciler gezinirken, planları önümüzde dururken, ellerini kollarını bağlayan savcıların bugün özgürlüklerden yana taraf olanlara baskı uygulaması, onların da o anlayıştan yana olduğunu gözler önüne seriyor. Bu çifte standartlara da aydınların sessiz kalmasını istiyorlar. Bu demokrasi ayıbıdır. Kabul edilir bir anlayış değildir. Vakit'in hedef haline getirilmesi ise çok manidardır."
"MECLİS YETKİSİNİ KULLANSIN"
Son günlerde meydana gelen gerilimlerin üstesinden gelecek yegâne yerin TBMM olduğunun altını çizen Aydınbaş, "Atılacak tek geri adım hüsran ile sonuçlanır. Meclis derhal demokrasiye sahip çıkmalı ve dik durmalıdır. Milletten aldıkları yetkiyi kullanmaktan çekinmemelidir. Demokrasiye sahip çıkmayan Meclis milleti hiçe saymış olacaktır" dedi.

vakit