Vakit'in Bulmacacısı Konuştu

Doğruları soran ve birilerini rahatsız eden bulmaca uzmanı konuştu..

Vakit'e yaptığı bulmacalara koyduğu resimler ve şifreleri olay olan Fatih Uğurlu, bulmacaları neden yaptığına ilişkin sorulara ilginç cevaplar verdi. İşte olay bulmacaların çıkış sebebi:



Muharrem Coşkun'un röportajı...

Sayın Fatih Uğurlu, isterseniz sohbetimize “Gazeteler bulmacaya neden ihtiyaç duyar” sorusuyla başlayalım. Sizce neden ihtiyaç duyarlar?

Şehir hayatıyla birlikte bunalan insanlar bulmacaya sarılıyor. Dinlendirici bir şey. Her gün dört sayfa bulmaca vererek Türkiye’nin en çok satan gazetesi olan bir gazete var biliyorsunuz. Bundan sonra gazetelerin çoğu bulmacaya eğilmeye başladı. Bulmacada insanların farkına varamadığı bir sihir var.


Bulmacaya ilginiz nasıl başladı?

6-7 senedir Akit ve Vakit’te bulmacalar yapıyorum.

Daha önce de Milli Gazete ve bazı mecmualarda yaptım. Moral dergisinin bulmacalarını yapıyorum. Gazetecilik çok sevdiğim bir iş. Bulmaca benim için yan ürün aslında. Zevkle yapıyorum ama para da alıyorum. Bazı tipler vardır para da almasalar boş oturmamak için yaparlar. Benim esas yapmak istediğim çok şey var. Öyle olsa bulmacayı bırakırım.


Vakit’te bulmaca hazırlamaya nasıl başladınız?

Ben daha önce de bulmaca yapıyordum. Genel Yayın Koordinatörümüz Mustafa Karahasanoğlu bey bir akşam aradı. Geçmiş yıllara dayanan bir dostluğumuz var zaten. Gazete için bulmaca hazırlamamı istedi. Ben de öylece başlamış oldum.


MASONLU BULMACAM DAVALIK OLDU


Bulmacalarınız genelde olay oluyor, tartışılıyor. Bulmacalarınızda mesaj vermek gibi zorunluluk mu hissediyorsunuz.?

Evet. Müslüman’a uykusu bile ibadettir. Ne yaparsak mesaj vermek zorundayız. İşimizi iyi yapmak zorundayız. Bakıyorum bir çöpçü sokağı süpürüyor. Yaklaşıp, birkaç tanesine “Allah razı olsun ne güzel süpürüyorsunuz” derim. Bir tanesi bana dedi ki, “ben bu işi yapıp evimin nafakasını çıkarıyorum. Yaptın mı bir işi en iyisini yapacaksın.”

Bulmacayla insanlar vakitlerini faydalı işlerle geçirsinler. Kelime hazineleri gelişsin. Fincancı katırlarını da ürkütelim. İnsanlar ülkede olan şeylerin farkına varsın anlayışı vardır.


Bir bulmacamı “Atatürk düşmanı bulmacacı” diye haber yaptılar. Cumhuriyet gazetesi de bunu referans aldı. Ama art niyetliydi. Bulmacada Atatürk’ün annesi Zübeyde hanım vardı, başörtülü bir şekilde. Altında latife hanım ve İsmet İnönü’nün eşi Mevhibe hanım tesettürlü bir şekilde yer alıyordu. Onlar şifre sözcüğe takıldı. “Yaşasalardı Çankaya’ya giremezlerdi” idi. Burada Atatürk düşmanlığı aramak için şeytandan daha şeytan olmak lazım.


Sonra Hürriyet gazetesi hakkımda haber yaptı. Yine 3 masonun resmini koymuştum. Mehmet Yakup Yılmaz yazı yazdı. Hedef gösterdi dediler. Bulmacada da, Hürriyet’te yayınlanan resimleri koydum. “Mahkemeleri bile var idi” şifre sözcük. Mason localarının mahkemeleri var. Halbu ki sadece Türkiye Cumhuriyeti kanunu var. Başkaları yapsa devlet el koyuyor. Masonlar 14 bin davayı sonuçlandırıyor.




Bulmacaları gündeme gelmek eleştirilmek için mi böyle hazırlıyorsunuz?
Bir makale yazarı niye yazar, siyasi parti lideri niye konuşur dikkat çekmek için. Gül varsa koklanmak ister. Bülbül varsa sesini bütün insanlar duysun ister.


ŞİFRE AHMET ALTAN’A AİT


En fazla konuşulan bulmacalarınızdan biri de bazı general resimlerinin olduğu, “Siz kral değilsiniz” şifre sözcüğünü taşıyan bulmacaydı. Bunu yapmak nereden aklınıza geldi?

“Siz kral değilsiniz” bulmacasının şifresi Ahmet Altan’ın sözüdür. Bu iş korkakların işi değil. Korktuğum için söylemiyorum. Ahmet Altan’a haksızlık olmasın istiyorum. Keşke her gazetede 10-20 tane Ahmet -Mehmet Altan olsa.


İlker Başbuğ’un, “Dağlıca’da hata yoktur” açıklamalarına değerlendiren Ahmet Altan, “hata olmadığını söylemeniz daha vahim” diyor. “Vardır” demenizden daha tehlikelidir. 12 asker öldü 8 asker kaçırıldı. Devamında da, “Size hesap vermek zorunda değiliz” mealinde sözler söylüyor Başbuğ. Ahmet Altan da, “Siz kral değilsiniz, bizim vazifelimizsiniz. Hesap vermek zorundasınız” diyor. Ve bunu da medyanın tamamı biliyordu. Vakit’e vurmak için fırsat kolluyorlar. Haberlerin üçte biri Fatih Uğurlu’ya, üçte ikisi Vakit’e vuruyor. Ben bunu namuslu bir davranış olarak görmüyorum. Eleştiri yaparken namuslu eleştiri yapsınlar.


Vakit dışındaki yayınlanan bulmacalarınız da, böyle sansasyon oluşturuyor mu?

Vakit’e teşekkür etmem lazım. Bu bulmacaları yayınlayabilmek her yayın organının harcı değil. İki buçuk kilo yürek lazım yayınlamak için. Bunu da ancak Vakit yapabiliyor.


Bu konuda gazete yönetiminden uyarı aldığınız oldu mu?

Hayır. Teşekkür aldım ve üstüne para alıyorum.


Bulmaca dışında neler yapıyorsunuz?

Müflis bir tüccarım aslında. Ancak 55 yaşına merdiven dayadığım bu günlerde bile, petrolü çok olan kuyudan insanlara yeterince petrol sunamadığım için üzgünüm. Dergi çıkarmak istiyorum. Gazetelerde yayın yönetmenliği yapmak istiyorum. Daha çok şey var benim torbamda. Daha son sözümü de söylemedim. Ölmez sağ kalırsam yapmak istediğim çok şey var.



Gazeteciliğe nasıl başladınız?

1969’da Konya’da Yarın gazetesinde başladım mesleğe. 1979’da İstanbul’a geldim Milli Gazete’ye başladım. Hukuk fakültesi için gelmiştim. Karikatür çizdim. Bir süre sonra bıraktım. Altınoluk’un çıkarılmasına katkıda bulundum. Sebil, Şura, Sur, Bugün gazetesi gibi gazetelerde karikatürler çizdim. Cuma’nın yayın yönetmenliğini yaptım. Selam’a hazırlık aşamasında yayın yönetmenliği yaptım.

Üsküdar FM radyosunda 5 yıl yayın yönetmenliği yaptım. Sabah yorum yaptığım saatlerde İstanbul’da en çok dinlenen radyo programcısıydım. Amerikan firmasının araştırmasına göre.

28 Şubat’ta da çok takip edilirdim.


Nasıl takip edilirdiniz?

Benim gibi yayın yapanlar takip edilirdi. Sonra Adnan Tanrıverdi paşa yayın yönetmeni oldu ve beni işten çıkardı. Benim iyiliğim için. Darbe beklenen bir dönemde beni bu tehlikeden uzaklaştırdı.


Bulmacalarınızda mesaj vermeye devam edecek misiniz?

Allah’tan bir mani olmazsa devam edeceğim. Önümüzdeki Pazar günü çok ilginç bir bulmaca var. Ama kopya vermeyeyim. Okurlarımız bu Pazar Vakit’in bulmacasını çözsün.


Eleştiriler olunca ne hissediyorsunuz?

Bir şey yapmazsanız eleştiri olmaz. Bir şey yapıyorsanız normal olarak eleştiri de gelecek. Meyve veren ağaç taşlanır. Bulmacalarda daha farklı mesajlar da verdim. Bayramın 3. günü Sabahattin Zaim hoca vardı. Ama ben onlara da kızmıyorum. Bin 500 tane gazete –TV Türkiye’de. Haber yaparak tanıtımımıza katkı sağlıyorlar. Ay sonu fatura da göndermiyorlar. Biz memnun oluyoruz.


MEDENİ KANUNU DEĞİŞDİRTTİM


Gazeteciliğin dışında uğraştığınız başka işler de var mı?

Film yönetmenleri derneğinde 9 ay yönetmenlik kursuna gittim. 200 kişi başvurdu 30 kişi seçildi. Çok yaşlı ve usta yönetmenler ders verdi. Ve o kursu başarıyla birincilikle tamamladım. Sınıftaki 10 kadar filmde de baba rollerinde hep beni oynattı arkadaşlar.

Şu an en büyük arzum senarist olarak bir şeyler yapmak. İddialı projelerim var. Adnan Menderes’in Yassıada’da yargılanışını film yapmak istiyorum. Benzer bazı iddialı projelerim var. Yine gazetemizde çıkan yazı dizilerinin ikisi kitaplaşıyor.



Bugünkü medeni Kanunda da katkımın olduğunu da düşünüyorum. Medeni kanunda devrim çapında bir değişiklik ANASOL-M hükümeti döneminde yapılıyordu. Orhan Bıçakçıoğlu Adalet Komisyonu başkanıydı. Aradım ve konuştum. Değişiklikte, karı- koca ortak edinilen malları eşit paylaşacaklar. Peki karı koca bir bankadan kredi almışlar ve ödeyememişler. Boşanmaya karar vermişler. Ne olacak, borç kime kalacak diye sordum. Telefonda bir ses: hiii, biz bunu hiç düşünmedik. Çok önemli. Nasıl atladık oldu. Ve taslak bir hafta sonra yasalaştı. Yeni yasada benim uyarımla bu değişiklik de yapıldı.

Bir başka şey anlatayım. 100 bin kişiye istihdam sağlayacak bir projem var. Hiç bir masraf ettirmeden. Başbakandan randevu istedim alamadım. Mektuplarıma cevap gelmedi. Ancak müsteşarı Ömer Dinçer’i aradım. Randevu aldım ve görüştüm. Çok beğendi projemi. Ama “bizden ödül bekleme” sonra ondan da ses çıkmadı hala. 2 sene oldu. Bu röportaj vesilesiyle başbakanımıza sesimiz duyurabilirsek o da sizin güzelliğiniz olur.


Pişman olduğunuz bir bulmaca oldu mu?

Pişman olduğum hiçbir bulmaca yok Allah’a şükür…


Bundan sonra ne yapmak istersiniz?

Bulmaca benim için bir yan uğraş. Aslında iyi bir gazeteciyim. gazetecilikle ilgili birşeyler yapmak isterim.

(Vakit)


Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!
Ahmet Turgut: Filistin’i hem Siyonistlerden hem Allah’tan korkanlar değil, sadece Allah’tan korkanlar kurtaracak