Van'da 60. Başörtüsü Eylemi

Türkiye Demokrasisi için kara leke olan, acımasız başörtüsü yasağını protesto etmek üzere 60. kez Sanat Sokağında toplanıldı...

Van Başörtüsü Platformu Basın Açıklaması

Türkiye Demokrasisi için kara leke olan, acımasız başörtüsü yasağını protesto etmek üzere 60. kez Sanat Sokağında toplanmış bulunmaktayız. İnancından ötürü örtünen kadınlara karşı uygulanan başörtüsü terörü sürdükçe direnişimiz de devam edecektir. “Kamusal alan” safsatası dayanak gösterilerek başörtülülere karşı sürdürülen baskı ve zulüm, mutlaka son bulacaktır. Başörtüsü yasağını sürdüren yasakçıların “toplumsal mutabakat”a dahil olmasını bekleyecek sabrımız kalmamıştır. Esasen 22 Temmuz’da halk başörtüsü yasakçılarına gerekli cevabı vermiştir. Şimdi yeni parlamentodan laf değil icraat beklemekteyiz. Zira başörtüsü mağdurlarının sayısı giderek artmakta ve parlamentoya verdiğimiz kredi tükenmeye yüz tutmaktadır. Parlamento üyeleri iyi bilmelidir ki, “ laf yalama olmuş”tur ve artık icraat beklemekteyiz.

Başörtüsü yasakçıları, anlamsız ve tarif edilemez yasaklarına her devirde bir başka bahane bulmaktadırlar. Kimi zaman ülkeyi geri bıraktığı ve irticanın sembolü olduğu için, kimi zaman siyasal simge olduğu için ve kimi zaman ayırımcılığa yol açtığı için başörtüsünün yasaklanmasını savunmuşlardır. Bütün iddialarının demokrasi, insan hakları, din ve vicdan özgürlüğüne aykırı olduğunu gördüklerinde ise, bu kez de daha komik bir gerekçeye sığınmışlardır. İddiaya göre başörtüsü serbest bırakıldığında, başörtüsü takmayanlara karşı “mahalle baskısı” uygulanacaktır. Görülüyor ki demokrasi, insan hakları ve evrensel değerlerden nasibini alamamış yasakçı zihniyet şimdi de “niyet okuyarak” yeni senaryolar hazırlamaktadır. Malezya’dan, İran’dan veya bir başka İslam ülkesinden zorlama örnekler gerekçe gösterilerek kamuoyunun hafızası bulandırılmaktadır.

Başörtüsü yasağının insan haklarına aykırı olduğu, uluslararası bir değer olan “din ve vicdan özgürlüğü” ile bağdaşmadığı şüphesizdir.

Başörtüsü yasağı ile demokratik devlet iddiasının bir arada bulunamayacağı tartışılmaz bir gerçektir. Aksini savunacak insaf sahibi kalmamıştır.

Başörtüsü yasağı, evrensel bir hak olan “çalışma hakkı”ndan kadınların yararlanmasını engellemektedir.

Başörtüsü yasağı, Türkiye’nin de imza koyduğu “insan hakları evrensel beyannamesi” ne aykırı bir uygulamadır.

Başörtüsü yasağı, bütün dünya tarafından lanetlenen, “kadınlara karşı cinsiyet ayırımı” anlamına gelmektedir.

Başörtüsü yasağı, uluslararası yasalarda ve anayasamızda yer alan eğitim hakkını ihlal etmektedir.

Başörtüsü kadınlara karşı “şiddet, baskı ve terör” anlamına gelmektedir.

Yükseköğretim Kanununun 17. maddesi gereğince Üniversitelerimizde kılık-kıyafet serbesttir. Ayrıca başörtüsünü yasaklayan hiçbir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Yükseköğretimde uygulanmakta olan başörtüsü yasağı, mahkeme kararı gerekçe gösterilerek sürdürülmektedir. Ancak mahkeme kararları, yasal düzenlemeler anlamına gelmemektedir. Kanunlarımızda hiçbir yeri ve değeri bulunmayan “Rektörler Komitesi” nin kararları ise, yasaların üstünde olamaz. Üniversite yönetimleri tarafından yürütülen başörtüsü yasağının keyfi ve zorlama sebeplere dayandırıldığı şüphesizdir. “Kamusal alan” safsatası da iflas etmiştir. Son zamanlarda yapılan kamuoyu yoklamaları da başörtüsü yasağının kaldırılması konusunda “toplumsal mutabakat” ın bulunduğunu ortaya koymaktadır.

Sanat Sokağından Hükümete ve TBMM’ne sesleniyoruz.

Defosuz bir Demokrasi ve sivil bir Anayasa için arkanızda toplumsal mutabakat bulunmaktadır. Meydanlarda söz verildiği gibi sivil anayasa hazırlanmalıdır. Bir ilkellik olduğunu bildiğimiz halde, yasakçıların önünü kesmek amacıyla yeni Anayasa’da “kılık ve kıyafetinden dolayı hiç kimse temel insan haklarından mahrum bırakılamaz” ibaresi yer almalıdır. Bilinmelidir ki, yasaksız ve dünya ligine yükselmiş bir Türkiye için “daha çok demokrasi ve daha çok insan hakları”ndan başka bir yol kalmamıştır.

BAŞÖRTÜSÜNE ÖZGÜRLÜK PLATFORMU BİLEŞENLERİ

ANADOLU GENÇLİK- DERNEĞİ / GÖKKUŞAĞI DERNEĞİ / İNSAN-DER / MAZLUMDER / MEMUR-SEN / UMUT-DER

Sivil Haber Haberleri

Katil İsrail'e kucak açan Uluslararası Olimpiyat Komitesi sınıfta kaldı
Paris Olimpiyatlarının güvenlik işlerinde neden İsrail güçleri kullanılıyor?
Alimlerden Gazze bildirisi: HER MÜSLÜMANA FİLİSTİN SORULACAK
PKK'nin kanlı tarihinden bir kesit: Susa Katliamı!
Diyarbakır bu akşam da Gazze için meydanlardaydı