Katılımın yoğun olduğu eylemde ayrıca istediklerini elde etme yolunu kararlı direnişleriyle sağlayan mağdur MTA işçilerini konuk etti.
Başörtüsü yasağına dair basın açıklamasını platform üyesi İnsan-Der okurken, ayrıca bir kız çocuğunun okuduğu şiir eyleme renk katan ayrı bir ayrıntı idi.
Aracılık ederek eylemin daha kötü sonuçlara yol açmadan çözüm noktasında önemli katkıları olan Van Belediye Başkanı Burhan YENİGÜN"e teşekkür ederek başka bir açıklama daha yapan Mazlumder Van Şube Başkanı Abdulbasit BİLDİRİCİ; açlık grevinin daha vahim ve dönülmez sıkıntılara varmadan ve eylemcilerin isteklerini çözmeye yol veren bir sonuçla bitirilmesinin, herkes için sevindirici olduğunu ifade ettikten sonra, hükümetin bile bu konuda duyarsız kalarak, görmek istemediği bu acil soruna karşı duyarlılık gösterip çözüm için girişimde bulunacağına Van Sivil Toplum Kuruluşları Dayanışma Birliği ve Basın mensupları huzurunda söz veren Belediye Başkanının her türlü takdiri hak ettiğini ifade etti.
Eylem "Yaşasın Başörtü Direnişimiz", "Tevhid, Adalet, Özgürlük", "Direne, Direne, Kazanacağız", Allahu Ekber", "La İlahe İllallah" sloganları sık sık basın açıklamalarını bölen katılımcıların coşku ve kararlılığını gösteren unsurlar eşliğinde sona erdi.
Basın Açıklamasının Tam Metni:
İnsan hakları en temel şekliyle "insan"ın yaratılışıyla-doğumuyla sahip olduğu haklardır." diye tanımlanabilir. Yaratılışı ile bu haklara sahip olması, insanın varlığı ile haklarını ayrılmaz kılmaktadır. Dolayısıyla hiç kimse; insanın yaratılıştan gelen ve varlığından ayrı düşünülemeyen haklarına müdahale etme, kendi heva-heves ve istekleri doğrultusunda değiştirme, yok sayma, yasaklama hakkına sahip değildir.
İnanma ve inandığı gibi yaşama hakkı insanın yaratılışıyla sahip olduğu haklardandır. Başörtüsü, Müslüman bayanın inancının bir gereğidir ve onun varlığından ayrı düşünülemez. Başörtüsüne karşı yasaklayıcı tutum, başörtüsünü inancının gereği bilen Müslüman kadının insanlığını incitici bir yaklaşımdır. Bu genel ve özel özgürlüklere müdahaledir. Hiçbir güç, kişi, kurum ve kuruluş, temel insan hakkı ve Allah"ın bir emri olan başörtüsünü yasaklama yetkisine sahip değildir.
Başörtülülerin okullara, üniversitelere, resmi kurumlara ve kamusal diye nitelendirilen alanlara girmelerini engellemek, insanın özgürlüğüne, birlikte yaşama kültürüne, barışa ve hak-hukuk ilkelerine karşı insanlık dışı bir girişimdir.
Başörtüsü zulmü bireyin insani-İslami haklarını ihlal olduğu gibi, toplumun da tarihine, inancına ve kültürüne dönük bir hak gaspıdır. Çünkü, başörtüsü başta Allah"ın emri ve Müslüman toplumun inancının ve kültürünün asli bir parçasıdır. Bu yasak, Müslüman toplumun inanç ve kültürüne hukuk dışı bir müdahaledir. Bu müdahaleyi yapanlar bugün olduğu gibi yarın da yasakçı, zalim, despot" olarak anılacaklardır. Yasakçı zihniyetler çok iyi bilmelidirler ki; bu girişimleri bin yıl da sürse asla başarılı olamayacaklardır. Çünkü müdahaleleri direkt insana, insanın varlığına ve topluma yöneliktir. Yeryüzünde bir tek insan da kalsa bu müdahalede başarılı olamayacaklardır. Allah"ın izniyle bu yasak kalkacaktır. Bunun için yasakçılara diyoruz ki; yaptığınız bu zulümden bir an önce vazgeçerek insan olmanın değerini hissederek yaşayın.
Süregelen bu zulmü tel"in ediyor, zulme karşı direneceğimizi tekraren teyit ediyoruz.
BAŞÖRTÜSÜNE ÖZGÜRLÜK PLATFORMU BİLEŞENLERİ
Anadolu Gençlik Derneği, Gökküşağı Derneği, İnsan-Der, Mazlumder, Memur-Sen