Vatan Baykal'ın Kellesini İstiyor

Sevigen'in istifası için yoğun kampanya yürüten Vatan Gazetesi, bir yandan Sevigen'in sözlerine karşı savunma yaparken öte yandan kelle istemede hedef büyüttü: Sıra Baykal'da.

Mehmet Sevigen pek gönüllü olmasa ve Deniz Baykal son ana kadar onu korumaya devam etse de dün akşam saatlerinde istifasını sundu.

Sevigen'i seçim öncesi CHP yönetiminden kopartmak için adeta kampanya yürüten Vatan gazetesiydi. Sevigen Vatan'ın bu kampanyayı yürütmesinin nedeninin Vatan'ın patronunun kendisinden isteklerde bulunduğunu ama kendisinin buna olur vermediği için aleyhine çalıştığını savunmuştu.

Bugün Sevigen'in istifasını manşete çeken Vatan "6 günde gitti" ifadesini kullandı ve AKP'li Şaban Dişli'nin benzer baskılara 20 gün dayandığına dikkat çekti.

Vatan yazarları bir yandan Sevingen'in gidişine sevinmenin, öte yandan onun giderken kendileriyle ilgili ortaya attığı iddialardan doğan öfkeyi yansıttılar satırlarına.

MUSTAFA MUTLU YÖNETİMDEN İSTİFAYI YETERLİ BULMADI

Sevigen'le ilgili iddiları köşesinde yayınlayan Mustafa Mutlu, Sevigen'in yönetimden istifasını yeterli bulmadı ve parti ile ilişkisinin tamamen kesilmesi gerektiğini savundu.

RUHAT MENGİ HEDEF BÜYÜTTÜ: SIRA BAYKAL'DA

Ruhat Mengi ise "Sıra Baykal'da!" başlıklı yazısında alışılageldiği gibi AKP ve Genel Başkanı Erdoğan'a yönelik meydan okumalarını sürdürdü ve Dönelim CHP'ye, diyerek şunları yazdı:

"Sevigen nihayet kendi partisinden gelen tepkilerin de artması üzerine istifa etmek zorunda kaldı. Bunu yapması, Baykal'ın da onu istifaya zorlaması gerektiğini biz söyleyeli en az on gün oldu.

Deniz Baykal ise son ana kadar Sevigen'in yaptığına mazeret üretmeye, "işgüzarlık" gibi sempatik sıfatlar türetmeye çalıştı. "Şaban Dişli olayıyla benzerlik yok, bu sadece satmak isteyenle-almak isteyen arasında bir ilişki" benzeri açıklamalar buldu ama olmadı (o ilişkinin adı da ya "komisyon" ya "rüşvet"tir çünkü)... Olmayacağı belliydi.

Mehmet Sevigen istifa ederken bunu "Partisini ve arkadaşlarını korumak için yaptığını" söylemiş. Şimdi millet aynı sözleri Deniz Baykal'dan bekliyor. Uzun süredir hakkında iddialar bulunan Sevigen'i bu olayda ilk gün istifaya ikna etmesi gerekirken korudu. Dün bile korumaya devam etti.

Deniz Baykal yalnız partisine değil, partisinin güçlenmesinin önüne dikilerek Türkiye'ye zarar veriyor. Böylece mevcut rejim tehlikesine katkıda bulunuyor.

Sevigen'in cümlesine benzer bir cümle kurmasının zamanı çoktan geldi de geçiyor!".."

ZAFER MUTLU KENDİNİ SAVUNDU

Vatan'ın eski patronu ve şu anki Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Mutlu, Sevigen'in kendilerine iftira attığını savunarak, kendisini mahkemeye vereceğini söyledi. "CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen partisinden ve kamuoyundan gelen yoğun tepkiler sonucunda gorevinden istifa etmek zorunda kalmış, istifasını açıklarken de adımı çirkin bir şekilde olaya karıştımaya çalışmıştır.

Ben Sayın Sevigen'le hayatımda çok az görüştüm. Hiçbirinde yalnız olmadım. Görüşmelerimiz 10 veya 15 dakikayı geçmemiştır. Bakırköy'le ilgili taleplerim olduğundan söz etmiş ancak bunun ne olduğunu açıklamamıştır.
Yalnız bir süredir kulislerde CHP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Erdoğan Toprak'ın Bakırköy'den CHP adayı yapılmasını istediğimi, bu olmayınca kendisiyle ilgili yayınların gerçekleştiğini iddia ettiğini biliyorum."

Kendisinden hiçbir zaman böyle bir talebim olmamıştır. Olması mümkün değildır. Kendisi VATAN'da başlayan haberlerle ilgili bana geldiğinde "Böyle iddialarda bulunuyormuşsunuz" dedim. Bana "Katiyen, yalan, iftira. Ben sizinle ilgili böyle bir şey söylemedim" cevabını verdi.

Bu nedenle Sayın Sevigen'i dehşetle izledim. Kendisini hemen mahkemeye vereceğim."

GÜNGÖR MENGİ DE SAVUNMA HATTINDA YER ALDI

Köşe yazarlarından Güngör Mengi, "İstifanın keyfini çıkar Sevigen!" başlıklı yazısında, "Yaptığı yalnız Zafer Mutlu'ya değil VATAN ailesine yöneltilmiş bir iftiradır" diyerek, kendisini çamur atmakla suçladı.

Mengi, "Efendim CHP'ye yönelik bu yayın AKP'nin yolsuzlukları ile denge sağlama girişimi" imiş Hayır efendim değil... Yapılan, bağımsız tarafsız, namuslu gazeteciliğin gereğidir. Denge sağlama girişimi diyemezsiniz buna. Olsa olsa temiz siyaset özlemine adanmış bir avuç cesur gazetecinin iktidar-muhalefet demeden kirlenen siyaseti arındırma girişimi diyebilirsiniz!" satırlarına yer verdiği yazısında, "Sevigen sonunda iyi bir iş yaptı. Gördüğü takdirlerin tadını çıkarmaya baksın. Pişmanlıktan kahramanlık üretmeye kalkışmak şaşkınlık olur!" dedi.

SAVUNMA BARAJINA REHA MUHTAR DA KATILDI

Konuyla ilgili dikkat çekici yazılardan birisine de Reha Muhtar imza attı ve "Toz kaldırmadan gidemiyor musun Bay Sevigen?.." diye sordu. Muhtar, "Sor bakalım bir Kemal Kılıçdaroğlu'na ne kadar oy kaybetti İstanbul'da senin zamanında istifa etmemen yüzünden... Mr. Mehmet Sevigen; Hırsızlıkla, yolsuzlukla, rüşvetle, iltimasla, suistimalle, ahlaklı davranmayan politik hareketle müacadele ederek, kılı kırk yararak muhalefeti taşımaya çalışıyor Kılıçdaroğlu..." diyerek öfkesini dile getirdikten sonra gazetesini savundu.

"Bu işler AKP'li siyasetçilerle arsa alım satım işlerine girmeye pek benzemiyor... Belgeli gazetecilikle, alım satım ve kar payı ortaklıklarını karıştırmayalım... Kafaları bulandırmayalım... Ayrıca güzel güzel giderken, bir de toz kaldırıp kafaları bulandırmayalım..." diye yazan Reha Muhtar yazısını "Bir sözüm de sevgili Deniz Baykal'a..." diyerek yazısını şöyle bitirdi: Eminim duydunuz, bir sürü yerde söylenti var biliyorsunuz... İstanbul'a Başkan olmasını arzuladığınız Kılıçdaroğlu kardeşiniz yolsuzluklar üzerine politika yapıyor... Onun, dolayısıyla sizin başarılı olmanız, yolsuzluklardan arınmış tertemiz politikacılarla mümkün... Umarım Kılıçdaroğlu'nun yanına verdiğiniz takım arkadaşları "temiz politikacılardır..." Malum kirli durumlar, CHP'yi kirletiyorlar..." ifadeleri ile bitirdi.