Biliyorum, yazı çok uzun oldu. Bir göz atın, ilginizi çeken bölümleri okuyun isterseniz.
Sürpriz yok, kaos var. “Kaos’dan doğacak düzen”e oynuyorlar. PKK’yı da, FETÖ’yü de, BÇG’yi de bu kafa ile örgütlediler. Yeni sloganları, “Yurtta Kaos, Dünya’da kaos” olacak.. Şimdi bakalım, Siyonizm’i eleştiren herkesi ülkeden kovacak mı, Gerçekten LGBT’ye savaş açacak mı? Aslında kendisi de “Epstein çetesi”nden, Siyonist, pedefolik bir satanist değil mi?. “Tanrıyı kıyamete zorlayacağını söylemiyor mu bunlar? Dünyaya ilk mesajı, “ya benden tarafsınız, ya da benden taraf, değilseniz düşmanımsınız ve ben düşmanlarımı yok etmek için tanrının kılıcıyım”.. “Pax Amerikano” dönemi başlıyor. “Trump barışı” böyle bir şey.
Yani İsrail’in Gazze’de yaptığı göstererek, dünyaya diz çöktürecek aklınca. Dahlan senaryosu, BOP projesi yeniden ısıtılacak. BM’i, NATO’yu teslim almaya çalışacak. Bu süreçte NATO’da bölünebilir. Rusya’yla anlaşıp, Ukrayna’dan çekilebilir. Çin ve Hindistan’a ayar vermeye çalışacak. Bu denklemde aslında BRICS’e de yer yok. “İklim anlaşmasından çekiliyorum” diyebilir. Ama tam çekilmeyecek. Bizim İstanbul sözleşmesinden çekilmemiz gibi bir geri çekilme olabilir. Bu konuda, yeni formüller bulunabilir, ABD’nin çıkarlarına hizmet eden. Mesela yeni bir arıtma teknolojisini zorunlu kılınabilir. Tabi o “karbon ayak izi projesinden de çekiliyorum” derken, o konuda da kendi yeni bir standart ve teknolojisini dayatacak. Öte yandan Trans Humanizm, Nesnelerarası iletişim, NeuraLink’e, kendinden olmayanların köleleştirilmesi için “Siber Faşizm”e destek verecek. Evet Elon Musk Trump’un kabinesinde yer alabilir. Musk, öyle anlaşılıyor ki 44 Milyar dolarlık yatırımı sadece Twitter’ı satın almak için yapmadı. O “Amerika'nın ve dünyanın geleceğini yeniden şekillendirme iddiasıyla bir yatırım yaptı. X bir sosyal media platformundan daha fazlası. X’e yeni dünya düzeni için tarihi yeniden yazan, bugünü dönüştürüp, geleceği inşa etme adına bir misyon yüklenebilir”. Bakarsınız bu arada Microsoft ve Google tarih olmuş.
Global Reset’in “A takımı”, merkeziyetsiz, devletsiz, mülkiyetsiz bir düzen kurmak istiyordu. Trump’un onlardan tek farkı, Tek devlet olacak, o da ABD. ABD’nin kalbinde bir de İsrail olacak. Hatta ABD eyaletlerinin bazıları da sistem dışına itilecek. ABD doları yeniden yapılandırılacak ve kripto paraya geçilecek. Devletlerin, şirketlerin, kişilerin ellerindeki dolarlar yapay zekâ tarafından sorgulanıp, “kayıt dışı/kara para” olarak değerlendirilip, sahipleri hakkında soruşturma açılacak. Yani ABD eski hesapları kapatacak. Proje dünyayı “Mesih’in dönüşü”ne hazırlamakla ilgili. Tabi bu onların planı. Onların bir planı varsa, Allah’ın da bir hükmü var. Mekerallahu. Hep dediğim gibi, “Bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir. Biz bilmeyiz, Allah bilir”. “Hak şerleri hayreyler, sen sanma ki gayreyler. Görelim Mevla’m neyler, neylerse güzel eyler”. Bakalım Trump göreve başlayabilecek mi? Çok sayıda sınırdışı edilme riski olan göçmen silahlandırılarak sokağa salınabilir. Ya da suikastler olabilir. Çünkü Trump’un gelişinden rahatsız olanlar, direnme kararı alırsa, Trump onların şirketlerine, mallarına çökebilir. Birileri ülkeyi terk edebilir.
Kimine göre “Cumhuriyetçilerin başarısı Kırmızı tsunami şeklinde ülkeyi kan gölüne çevirecek”. Kimine göre, seçim zaferi için “melekler fazla mesai yaptı”!. Onlar hangi meleklerse ve ne yaptılarsa. Kimileri “Tanrı'larına şükretmek için mabedlerine koştu” ama, bu bölünmüşlük, ABD’de mabedleri, locaları, dernekleri de bölecek gibi gözüküyor. Kimileri de “Bu sefer hile yapamazlar. Konuşma özgürlüğümüzü hak ettiğimiz için sosyal media üzerinden örgütlendiğimiz bir kolektifimiz var. Silah taşıma hakkımız var ve gerekirse bu hakkımızı kullanabiliriz” diyor. Yani “Kırmızı Tsunami ülkeyi kan gölüne çevirecek olursa” ne olacak? Tıpkı Hz. Musa zamanında Nil’in kan’a dönüşmesi gibi. Unutmayalım ki, yeni Babil Amerika’dır. O topraklarda Kızılderililerin ahı var! O “Kızıllık” önemli!
ABD seçim savaşı cephesinden, Trump kanadından son gelen haberlere göre, Kamala Harris'in agresif bir şekilde içki içip çevresindekilere bağırıyor. Ekibine karşı ve ekiptekiler astlarına karşı büyük bir öfke patlaması yaşıyorlar. Seçim karargahında korku ve öfke hâkim”. Sahneye çıkıp yarışı Trump'a bırakmayı reddediyor”. Ve ona destek veren politikacılar, sanatçılar ve iş adamları ortalıkta gözükmüyor. Donald Trump zaferini ilan için seçim ekibi ile durumu değerlendirmek ve süreci yönetmek için Mar-a-Lago'dan ayrılıp West Palm Beach'teki seçim karargahına gitmiş. Bu arada sancılı bir geçiş dönemi olacağa benziyor sürecin. Ülke genelinde bir olağanüstü hâl durumu var. Bu durumun ABD’nin derin devleti ve görünen devletlerin kendi içlerinde ve birbiri ile uyum içinde olmadıkları haberleri de geliyor bu arada. Dini ve etnik cemaat yapıları da öyle. Siyaset ABD’yi tam anlamı ile bölmüş durumda ve bu durumun ABD’nin bütünlüğü açısından tehdit oluşturabileceği endişesi yaşanıyor.
Amerikalılar Harris'e bu seçimle son 4 yıldır karnesini verdi. Ve Demokratlar sınıfta kaldı. Kötüleşen ekonomi, yasadışı göçmenlerin kitlesel istilası, savaşlara verilen büyük mali ve askeri destek, ülkedeki protestolar, pedofili skandalları, her düzeydeki beceriksiz yönetim ve iyileşmeye dair neredeyse sıfır umut... Trump'ın kampanya vaatlerini yerine getirip getiremeyeceğini göreceğiz. Hemen tekrar hatırlatalım, hayalin kışkırttığı talepleri hiçbir gerçek karşılayamaz. Sanırım önümüzdeki günler, seçim sürecinden daha çok sürprizlerle dolu olacak. Geçici sonuçlara göre. Trump başkan olmak için kritik sayı olan 270’i geçti. Harris 213’te kaldı. Senatoda şu anki durum: Demokratlar 43, Cumhuriyetçiler 51. Kritik eşik 51. Temsilciler meclisi Demokratlar 172, Cumhuriyetçiler 196, kritik eşik 218.
ABD’nin İsrail ve PYD politikası, KKTC politikası, CHABAT ve AGARTHA politikası, HAZARA, KARAY, İran, İngiltere, Yunanistan, BRICS ve Rusya politikası, Çin ve Kuzey Kore politikası bizi doğrudan ve dolaylı olarak yakından ilgilendiriyor. Kushner Ankara’yla Dahlan senaryosunda kaldığı yerden devam edebilecek mi göreceğiz. Hatırlarsanız Şubat 2019’da Kushner adına “Yüzyılın anlaşması” dedikleri “İsrail’le Filistin’in anlaşması” için, Ankara’ya gelmiş, Erdoğan ve Berat Albayrak’la görüşmüş, daha sonra da (namı diğer Dahlan/Kushner senaryosu) aynı proje için Albayrak ABD’ye gitmiş, Kushner’le birlite Trump’la görüşmüştü, 15 Nisan 2019’da. (Dikkat: Kushner, Netenyahu gibi CHABAT’çi bir Siyonisttir. Trump ise, savaş çağrısı yapan Evengelist bir Siyonist).
2018’in 10. Ayında, bu süreçte hükümetin temel politikalar konusunda Mc Kinsey’den danışmanlık hizmeti alma tartışması vardı hatırlarsanız. Gelen tepkiler üzerine o konuda geri adım atılır gibi yapıldı ama, işler arka kapıdan görülmeye devam etti. 9 Mart 2022’deki İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un Ankara ziyareti, bu projeyi yeniden hayata geçirmek içindi. Netanyahu Ankara’ya bunun için gelecek, Erdoğan Kudüs’e bunun için gidecekti ki, Gazze direnişi başladı ve süreç kesintiye uğradı. Bu arada bu sonuçlar Amerikan borsasında çöküşe sebeb olabilir. Ve bu çöküş tekrar siyasete yansıyabilir. Bakalım korkulan olacak mı, 51 savcının “barışçıl görev devri çağrısı” bir işe yarayacak mı? Trump ilk iş olarak Gazze’deki, Lübnan’daki savaşı bitirerek, “Dahlanist Siyonist, kukla, Laikçi, Müslüman unsurlardan arındırılmış bir Filistin devleti”nin inşası için harekete geçebilir. Ankara iş birliği kabul ederse PKK terörü bitebilir. Sonuçta buna karar verecek olan APO, DEM filan değil, ABD ve NATO’dur. FETÖ öyle değil mi? BÇG öyle değil miydi? Tabii bu süreçte Tahran’ın da ne yapacağını görmek gerek. Irak topraklarında, Kerbela’yı merkeze alan Necef’te kutsal bir Şii devleti kurulabilir Arap Şia’sının Fars Şia’sından ayrılması sonucu İran’ın dini otoritesi sınırlandırılabilir bu şekilde. Bu devlet Balkanlardaki Bektaşi devletinden çok daha farklı bir yapı olabilir.
Kürdistan için de yeni bir yol haritası çizeceklerdir. PYD, PKK Barzani’ye emanet edilebilir. Musul petrolünün de Araplar, Kürtler, Şiiler, Sünniler, Türkler ve diğer etnik unsurlar arasında, BM’nin gözetiminde ve ABD-İngiltere’nin garantörlüğünde paylaştırılabilir. Tabii İranlı mollalar söz dinlemezse, İki Azerbaycan’ın birleşmesi de gündeme gelebilir!?. Zaten Aliyev’in İsrail’le “iki devlet ve Karay+Hazara tek bir millet”e dönüşen iş birliği ABD için bölgede umut verici bir gelişme (!?). Bu anlamda bölge için ve Azerbaycan’ın kilit rolü açısından, Hazar kıyısında bir devlet olarak, Türkiye’nin içine kadar uzanacak, yanı başında kurulacak Karay ve Hazara birliği de ayrı bir öneme sahip. PKK’yı çözecekler de, bakalım FETÖ’yü ne yapacaklar, onu görmek için biraz beklememiz gerekiyor. Görünen o ki, Gazze’nin tehciri yanında, şimdiden İsrail’in işgali altındaki Kuzey kısmı, İsrail tarafından kentsel dönüşüme açılarak, orası bir serbest ticaret bölgesine dönüştürülürken, Doğu Akdeniz’in Güneyindeki petrol bölgesi de işletmeye açılabilir. Bir iddiaya göre de Gazze Mısıra, Batı Şeria Ürdün’e bağlanabilir. Daha sonra Filistin devleti kurulunca bunların bu devlete katılması ve coğrafi bağı olmayanların da Tehciri gündeme gelebilir. Yani Gazzelileri bu plan gerçekleşirse İsrail askeri ve polisi değil, Mısır ve Ürdün polisi, daha sonra da Filistin polisi döver!?. ABD’nin Irak’a nasıl bir barış ve özgürlük getirdiğini biliyoruz. Filistin için barış da öyle olacak aslında. İşin kötü yanı bu kirli plana bizi de garantör yapmak istiyorlar.
Bu arada 11.9.2001’de İkiz kuleler vuruldu demişlerdi. Aslında kuleleri kendileri patlatmış ve Irak’a saldırmışlardı. Aradan 23 yıl geçmiş. Bunlarda rakam takıntısı var. 11/9.2001’den ’dan, 9/11.2024’te bir yol bulurlar mı, 2 gün sonra göreceğiz. Son gelen bir haber, Harris’in Kampanya Danışmanı, ABD Derin Devleti’nin "mevcut başkan yardımcısı Harris'i Amerika Birleşik Devletleri'nin Bir Sonraki Başkanı Olarak Atayacağını" Söyledi. Bir başkası Kime oy verdiğinizin bir önemi yok. Pentagon, CIA, FED, FBI işlerinin başına olduğu sürece değişen bir şey olmayacak. Yani hamam aynı hamam, tellak değişmiş. Ocak ayına kadar neler olacak göreceğiz..
Aslında ABD’nin bir bölünmeye, Kaosa ciddi bir şekilde ihtiyacı var. Dolar zaten bir aileye ait 7 şirketin ürettiği “büyülü bir kâğıt”. Tarihin en büyük dolandırıcılığı bu. ABD’nin bu kağıtları alıp, karşılığında mal ya da altın-gümüş gibi herhangi bir şey vermesi mümkün değil. Bu durum tüm dünyada ekonomik anlamda büyük bir yıkıma sebeb olacak. Kara para, kayıt dışı, ya da tıpkısının aynısı karşılıksız paranın sahtesi, ne kadar bankalarda, hazinelerde, döviz bürolarında kişilerin elinde ya da kasalarında, konteynerlerde, Of-Shore’lerdeki tüm paralar çöp olacak.
ABD için iflas, aslında gerçek bir iflas değil, “Hileli iflas yoluyla” tüm dünyadaki borçlarının üstüne yatması olacaktır. Bu büyülü kağıtla, yüz yıla yakın dünyayı kandırdıkları yetmiyormuş gibi, şimdi de dünyadaki toplam dolar kadar büyük bir vurgun yapmanın yolunu arıyorlar.
Trıump “ödemiyorum” diyecek. Yöntem belli, “yeni sanal/Kripto para çıkartıyorum, dolarları gönder, sana oradan kontür vereyim ama sen de bankacılık sistemini, merkez bankalarını bana bağla” diyecek. Tabi bu durumda LIBOR da olmayacak. Bakalım Çin buna ne diyecek, BRICS’den nasıl bir cevap gelecek? Bu defa da yeniden Kripto para ile, eski hesapları kapatıp, yeni bir dolandırıcılık yöntemi ile yeni bir vurgun gerçekleştirecek. Globalistler, artık Amerika çekilsin, merkezi olmayan yeni bir dünya kurulsun. O dünyayı da yapay zekâ ve yapay bilinç yönetsin, ama bu kadar insan fazla, bunu 500 Milyonla 1 Milyar arasında bir seviyede tutmamız gerek diyorlar. Chemistrail, aşı, DSÖ ile, WEF ile ilişkiler ne olacak, onu da önümüzdeki günlerde göreceğiz
Ordo Ab Chao “kaostan doğan düzen” demektir. Ordo Ab Chao “Entropi” anlamına da gelir. Entropi sadece maddenin düzensizleşmesi ve kaos eğilimi değil, aynı zamanda, tek bir açıdan baktığınızda düzensizlik gibi görünen daha derin bir düzeni ifade eder. Kontrollü bunalım stratejisi de yeni bir düzen için öngörülen düzensizliği ifade eder.
Son birkaç haber daha, resmî sonuçlar açıklanmadan Ankara Trump’u kutlamış. İsrail de Barzani de kutladı, Kamala Harris da aramış ve kutlamış. SONUÇ, bir Twitter hesabından hatırladığım kadarı ile, Globalistlerin “A takımı” değer kaybedince “B takımı”nı piyasaya sürdüler. “İslam düşmanı Kamala kaybetti, İslam düşmanı Trump kazandı” Bu arada Bitcoin rekor kırmış. Trump 277 delegeye ulaşınca, balkon konuşmasını yaptı. Cumhuriyetçiler, bu tarihin en pahalı seçim kampanyası sonunda senatoda da çoğunluğu sağladılar. Simpson’lar tahminlerinde yanıldı, Trump’u mezara gömemediler. Sahi şimdi Zelensky hangi ülkeye kaçacak! Neyse, bugünlük de bu kadar. Selam ve dua ile.
- elveda politikacı, seni bir daha dinlemek zorunda kalmayacağım
- Biz bu seçimde senin üstünü çizdik, seni oyun dışına attık.
(Mevcut bürokrasi) ve (Bankacılık düzeni/Finans oligarkları)