Hizbullah'ın bu akşam Tunus, Mısır, Bahreyn, Libya ve Yemen'de Arap haklarının ayaklanmaları ile dayanışma için Beyrut'un güney banliyölerinde düzenlediği törene katılan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, önemli açıklamalarda bulundu.
Hasan Nasrallah, "Bizim bugün yaptığımız toplantının amacı, Arap halklarıyla dayanışma içinde olduğumuzu özelikle Tunus'da Mısır'da, Libya'da Bahreyn'de ve Yemen'de direnen halk ile birlikte ayakta olduğumuzu bildirmektir. Onlara destek oluyor,onların yanında olduğumuzu duyuruyoruz."
Nasrallah, "Bugün halkların istikrarının sebat, direniş ve yüksek moralli olması İnanca ve Allah'a bağlı olmasındandır"
Amerika'nın devrimlerin arkasında durmasına dikkat çeken Nasrallah, Amerika'nın devrimleri çalmaya çalıştığını belirterek devrimlerin arkaında olanın Amerika olduğunu düşünmek açıkça zulümdür dedi. Nasrallah, Bu devrimleri halk başlattı. Genciyle yaşlısıyla,kadın ve erkeklerle bu mücadele başlamıştır.
Nasrallah konuşmasının devamında; "Bu devrimler konusunda İran'ı suçlamanında saçmalık olduğunu belirterek, bunları söylemek haksızlıktır" dedi
Hasan Nasrallah,silahsız bir şekilde ellerini açarak kurşunlara meydan okuyan şhadetten korkmayan insanlar gördük.Bu onlara karşı katliam yapılsada asla vazgeçilmeyeceğinin göstergesidir.
Hasan Nasrallah: Bu devrimler Amerika,İsrail veya dünyanın hiç bir yerinde despot rejimler tarafından da yapılmış değildir.Bu insanların sabır ve fedakarlıkla bir araya gelerek başlattığı devrimdir.Bu bir ilahi kanundur.
Hasan Nasrallah: Haklı bir şekilde barışçıl olarak düzenlenen gösterilere rejimlerin tepkisi neydi? Bunun yerine dürüst bir diyalog başlatma ve yapma devrimlerin temsilcileri ile samimi bir diyalog giren gerçek reformlar yerine onlara aşağılamalar, baskı ve katliam yaptı.
Hasan Nasrallah: Devrimciler, "sıçan","Ameikan ajanı"ve mezhepsel olarak suçlandı.Bu yapılanlar halkı daha da kenetleyerek isteklerini arttırdı ve beklenti seviyesini arttırdı.
Hasan Nasrallah konuşmasının devamında, Tunus ve Mısır büyük bir zafer kazandı.
ABD Yönetiminin Arap devrimlerini destekler gibi gözükmeye çalışıyor. Ancak insanlar ABD'nin politakalarının yeterince farkındalar ve inanmıyorlar.
ABD'nin Filistin'deki tutumunu düşünün,eğer bu durumda vazgeçeceklerse bizde politakasına oturup bir daha bakalım.
Hasan Nasrallah, Buradan Lübnan direnişinden sesleniyoruz, Libya'da direnenleri selamlıyoruz.
Kaddafi'nin Lübnan'a Filistin'e Kudüs'e karşı en büyük suçu İmam Musa Sadr'ı kaçırmasaydı.
İmam Musa Sadr'ın şehid olduğunu söyledi, ama izliyoruz son konuşmasında İmam'ın yaşadığının işareti yatıyor.
Biz Yemen halkının direniş ve bağlılıklarını hareketlerinin sükunetini selamlıyoruz. Sakin kalmak iç savaşa gitmeme bilincinin olduğunu gösteriyor
Bahreyn ile ilgili olarak, hepimiz Bahreyn'de neler olduğunu gördük. Bahreyn'de en barışçıl gösteriler düzenlendi.
Bu gençlik karşı tepki vermeden diyalog istedi.Ne yazık ki REJİM bu cinayet örtüsü altında diyaloga davet ederek mütevazı gençlik hareketine karşı cevap verdi. Millet ise burada islami vahdet gösterdi hiç bir mezhepsel olay yaşamadı ve birbirlerine çiçekler vererek kardeşliklerini pekiştirdi. Ve bu halka karşı askeri destek istendi, Sonrası masum halk şehid edildi, yaralandı ve hapsedildi.
Hasan Nasrallah: Burada garip bir ironi var. Libya'daki durmla karşı karşıya olan Arap Birliği ve Arap halkları tek bir kelime söylemedi.
Bahreyn'deki gösteriler rejime karşı değildi.Huzurlu idi.Ama bazı muhalefet parti üyeleri tutuklandı.Evlerinin yıkıldığını duydum.Hatırlatayım, Bu yapılan siyonist tarzdır
En büyük haksızlık ise abluka altında olan bu halka mezhepçilik bayrağı altında yapılan suçlamaların yarasıdır.Buradan tüm Sünni hareketlere Selam.Ayrca sevgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın etkili duruşuna ayrıca selam.
Ben Bahreynli kardeşlerimizin karşı karşıya olduğu adaletsizlik konusunda sessiz kalan Arap ve İslam dünyasında bazılarına bazı sorular sorabilir miyim?
Onlar Şİİ olduğu için mi? Bahreyn'deki devrimcilerin Şii olması onlara karşı yapılanların haklılık payının olduğunu mu gösteriyor? Nerede Adalet? Bu Adelet mi? İnsaf.
Biz Filistin halkı için Şii ve Sünii hep birlikte ayağa kalktık bu bizim görevimizdi.Hiç kimse bize Filistin halkının mezhebini sormadı. Biz aynı şekilde Tunus, Mısır ve Libya devrimlerini de destekledik bu iyilik değil dediğimiz gibi görevimizdi.
Tüm samimiyetim ile şunu sormak istiyorum. Acaba Tunus'da ki Bin Ali Mısır'da ki Mübarek ve Bahreyn'deki kral arasındaki fark nedir?
Hasan Nasrallah: Bahreyn'de ki devrim mezhepsel taktiklerle önlenemeyecek.Çünkü bizim kardeşlerimiz Mezhepsel oyunlardan etkilenmiyor. Kan akıtan zorbalar yenilgiye uğrayacaktır
Konuşmasında İran'ın bölgedeki devrimlerle ilgili tutumunu da öven Nasrullah, "İran; Mısır, Tunus ve Libya'daki devrimleri en üst düzeyde destekledi. İran'ın Filistin konusundaki tarihi tutumu mezhebi mi yoksa ahlaki ve insani midir?" dedikten sonra isim vermeden Şeyh Yusuf el-Karadavi'yi Bahreyn konusundaki sessizliğinden dolayı eleştirdi ve "Hayretler içerisinde kalıyoruz. Bazıları Mısır'da insanları sokağa davet ediyor, Libya'da halkı Kaddafi'yi öldürmeye çağırıyor; ama mesele Bahreyn olunca kaleminin mürekkebi kuruyor" diye konuştu.
Arap liderlerin terketmesi veya bunların çoğunluğunun sonucunda Libya kapısı ve her Arap ülkesine yabancı müdahale yolu açılmıştır. Bu bize doğrudan sömürgecilik dönemi için geri getiriyor. Bu önemli aşamada, her tarafta güçlü bir çözüm bulmak için müdahale etmelidir. Burada Arap arabuluculukları, İslam Konferansı Örgütü nerede? Ve arabuluculuk nedir? Arap dünyasında ciddi arabuluculuk olabilir. Güvenilen çerçeveler var . Bunun için hala bir şansları var. ordular gönderme yerine, Ey Arap ülkeleri dışişleri bakanları göndermeniz gerekmektedir.
Buradan sonra Hasan Nasrallah konuşmasına Lübnan'ın iç meseleri hakkında konuşarak sürdürdü.