Ekim bitti. Kasım başladı.. Ardından aralık ve ocak!
Birileri 29 Ekim’de yapamadığını 10 Kasım’da ya da 10 Kasım’a kadar yapmaya çalışabilir..
En azından 10. Yıl marşı ve “Andımız”ı okuyacaklar sağda – solda..
Keşke bu arada bir yerlerden bulup, “Cumhuriyetin 10. ve 15. Yıl albümleri”ni de bulup bir göz atsalar. “Cumhuriyetin Şeref Kitabı”na bir baksalar aslında bazı gerçekleri onlar da görürler ve anlarlar.. En azından Osman Nuri Çerman’ın “Dinde Reform” dergilerinin eski sayılarına ulaşsalar.. “Türkün yeni Amentüsü” ve “Yeni Mevlid”i de okusalar olur, hani şu Behçet Kemal Çağlar’ın, “Garip Ömer” diye kaleme aldığı, “Yeni Mevlid”..
Kasım ayında bütçe görüşmeleri başlayacak. Yine muhalefet mangalda kül bırakmayacak eminim.. Komisyon, genel kurul sinir harbi şeklinde geçecektir, hep olduğu gibi..
Dün mecliste başörtüsü tartışması vardı. CHP öldü öldü dirildi. Sussa bir türlü, susmasa başka bir türlü. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. CHP’lilerin kafası Nur Serter’in, Arıtman’ın kafası gibi karışık! CHP’li Canan Arıtman, başörtüsü yüzünden çocuk tecavüzlerinin arttığını ileri sürüyor.. Ama, mesela FEMEN’leri, gay ve lezbiyenleri görmüyor ya da görmek istemiyor.. Belki bunları kendileri için zihniyet ikizi ya da arka bahçeleri olarak görüyor olabilirler mi? O kesimden ciddi anlamda oy aldıkları muhakkak!
Neyse ki Meclis’te ciddi bir kriz yaşanmadı.. 4 milletvekili başlarını örtüp genel kurula geldiler..
Hatice Babacan’ı hatırladım. Şule Yüksel Şenleri.. Merve Kavakçı’yı.. El ele eylemini, okul kapılarında, kışlalarda yaşananlar, o direniş günlerini. Peki ne oldu şimdi..
Düne göre daha iyi bir yerdeyiz, ama daha gidilecek uzun bir yol var önümüzde. Ama umarım, bundan sonraki yolculuğumuz dünkü kadar çetin olmaz..
Topluma yıllarca korku pompalayanlar şimdi ne yapacaklar.. Korkuları gerçek değildi..
Şimdi korkuları şu olsa gerek: Susarlarsa, “dünki hırçınlığınız neydi” diye sorulacak. Konuşurlarsa, halk onları sandıkta bitirecek.. Ölümlerden ölüm beğenmek durumunda kaldılar..
“Sümer Kıraliçesi”ne göre, AK Parti bir seçim daha kazanırsa Cumhuriyet biter! Cumhuriyeti birileri hâlâ sanki tek parti diktatörlüğü sanıyor..
Kasım’da önemli daha birçok gün var aslında..
Kasım’da da bir sürü koşuşturmacam var.. 1 Kasım’da Kayserideyim, 2’sinde İstanbul’da ASAM’da olacağım inşallah. 3’ünde Edirne’de..
4’ünde Mursi’nin yargılanmasına başlanacak Mısır’da. 4 Kasım aynı zamanda Hicri 1435 yıldönümü.. 4 Kasım’da Darbeye Karşı Meşruiyet Platformu eyleme çağırıyor, Mısır konsolosluğu önünde ve haftalarca sürecek bir vicdan mahkemesinde biz de Sisi’yi yargılayacağız. Hukuk Fakültesi ve Tarih Fakültesi öğrencilerine duyurulur..
Bu arada 17 Kasım’da İstanbul maratonu var. Koşuya katılacaklar, Rabia logolu T-Shirtler giyebilirler.. 22 Kasım Adeviye’nin 100. Günü, 29 Kasım ise Guta’nın 100 günü..
Kasım’da Konya’da olacağım inşallah. 13 Kasım Aşure..
28 Kasım Şapka kanununun yıldönümü. Yıl 1925. Erkeklere zorla şapka giydireceksiniz. Serpuş taktıracaksınız, kadınların zorla başlarını açtıracaksınız!
30 Kasım’da Esenler’de olacağım.. 22 Kasım’da tekrar Kayseri’ye gideceğim. Bu arada yine bir yurtdışı seyahatim olacak.
10 Kasım’ı biliyorsunuz. Bu 10 Kasım’da radikal Kemalistler daha çok ağlayacaklardır; muhtemelen başörtüsü konusundaki gelişmelerle ilgili olarak..
Neyse bugün, yeni bir gün. Birçok konuda olduğu gibi gelişmeler doğru yönde ve ileri doğru..
Meclis’te bu sağduyulu tavırdan dolayı herkesi kutlamak gerek.. Meclis’teki oturum başkanı içinde zor bir görev oldu. Ama tarihi bir olaya tanıklık ettiler..
Aslında pantolon sorunu da çözülmeli, Frak ya da kravat zorunluluğu da.. Hatta yerel kıyafetlerle niye gelinmesin.. Genel kurul salonu amigoluk alanı değil, genel ahlak, genel sağlık gibi genel kriterler dışında sınırlamalara gerek yok. Vatandaş da bu anlamda daha ciddi, daha sorumlu milletvekili seçsin..
Evet, bugün yeni bir gün. Kasım ayına daha iyimser bir havada umutla giriyoruz.
Selâm ve dua ile..