Hoşgeldin ya şehri Ramazan.
İçinde Kadir Gecesi olmayan bin aydan daha hayırlı bir aydayız. Bu mübarek aya girerken yine İslam coğrafyası kan gölü.
Bu ay içinde bir de seçim için hazırlık dönemi yaşayacağız.
Birileri İslam coğrafyasını kendine göre bölmüş, biçmiş. Irak’ı Sünni, Şii, Kürt Diye bölüyorlar. Irak Sünni yönetimi ile Suriye’nin Sünni bölgesi birleşiyor.
Libya; Bingazi, Trablus, Fizan diye 3’e bölünüyor.
Yemen, Kuzey-Güney diye.
Suudi Arabisan’ı 5’e bölüyorlar. Doğu, Batı, Kuzey, Güney ve Vehhabiye. 5 devletten 14 devlet icat ediyorlar. Siz misiniz birleşmek, sınırları kaldırmak isteyen. Siz misiniz “Sıfır sorun” diyen.
Boko Haram’dan Myanmar’a, oradan Mali’ye, Somali’ye kadar Asya’da Afrika’da kriz derinleşerek devam ediyor. Mısır’da, Filistin’de yaşananları biliyoruz.
Bu işlerin arkasında Siyonist güçler, eski/yeni sömürgeci Hıristiyan ülkeler ve ABD, yani Şeytan Üçgeni’nin sacayağında, Siyonistler, Haçlılar ve sömürgeciler var.
Bana kalırsa, Suriye’de, Mısır’da, Libya’da, Yemen’de, Irak’ta yaşananlar da bunların başının altından çıkıyor.
Bu çevrelerin Türkiye’de kimlerin yanında durdukları, kimlerle iş tuttuklarını bilmeyen yok sanırım.
Esed, Suudi yönetimi, IŞİD, Sisi; Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçiminde kimin yanında, kime karşı duruyor dersiniz? Buna Maliki’yi de ekleyin.
Bu fotoğrafta CHP, MHP, Cemaat nerede duruyor dersiniz?
Birileri, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yedekleri de çağıracak. Kim kimdir, bu vesile ile daha iyi anlaşılacak.
CHP-MHP işbirliği tamam da CHP-Cemaat işbirliğine ne demeli!
28 Şubat’ın 5’li çetesini hatırlayın. Herkes bu çatının altında bir araya gelmişti. Çünkü işaret büyük yerden gelmişti, sosyalisti-kapitalisti, işçisi, patronu hemen bir araya gelmişti.
Tarih tekerrür ediyor. “Olmaz, olmaz” denilen şeyler oluyor. Birilerine rahat batıyor anlaşılan. Sanki birileri birileri ile elbirliği yaparak Türkiye’yi Suriye’ye, Mısır’a, Ukrayna’ya çevirmek istiyor. Seçimler de onlar için bir fırsat oluşturuyor sanki.
Hani, Kürtler, Aleviler, sağ-sol, işçi-memur, herkes sokağa çıksa birilerine gün doğacak.
Bakıyorum da AK Parti’ye küfredenlerin geçmişlerini araştıran pek yok. Kim bunlar, nereden geliyorlar? Bunlar mı özgürlükçü, bunlar eliyle mi gelecek temiz toplum?
CHP ilginç bir parti. Güya işçilerin-emekçilerin, yoksulun hakkını savunuyorlar ama hep zengin mahallelerden oy alırlar. Milliyetçiler güya, ama hep levanten çevrelerce desteklenirler.
CHP Türkiye’nin en mezhepçi partisi sözde! Alevicilik yapar, Nuseyricilik yapar, şimdi Cemaatçiliğe oynuyor. Sanki Dersim’i yerle bir edenler kendileri değildi.
Öyle anlaşılıyor ki, İhsan efendinin oğlu artık, laik, Atatürkçü, liberal, milliyetçi bir yol izleyecek. Cilalı taş devrinin yeni şekli cilalı adam devri. İhsanoğlu Erdoğan’a karşı siyaset arenasına sürülen bir karakter. Ramazan’dan sonra muhtemelen onu yeni bir siyasi oluşumun lideri olarak göreceğiz. Belki bu arada İhsanoğlu bir Suudi Arabistan, Mısır ve Suriye seyahati yapabilir. “Ortadoğu sorunu”nu çözmek için “umud”a dönüştürülmek istenebilir. Hatta bu arada Suudi Arabistan, Ekmel beyi desteklemek için devreye girebilir. İhsanoğlu’nun Suudilerle arasının iyi olduğu biliniyor.
Ekmel İhsanoğlu bu vesile ile İsrail, ABD ve Vatikan’ı da bir ziyaret etse, Pensilvanya’ya kadar bir uzansa, nasıl olur aceba!
Ekmel İhsanoğlu’nun başörtüsünü bir “gelenek” olarak savunması da ilginç değil mi?
Madem CHP böyle bir çizgiye geldi, bir samimiyet testi yapmak nasıl olur.
- Haydi CHP, Hilafet fonundan aktarılan paralarla kurulan İş Bankası’ndaki zekat parasını Diyanet’e devret ve bir normalleşme ifadesi olarak banka yönetimindeki yetkilerini hükümete devret.
Daha kolay bir teklif: Biliyorsunuz Ankara’da Solfasol adıyla bir semt var. Bu semtin asıl adı Zülfazl. Yani “Faziletli” demek. Bu ad nereden geliyor derseniz, birinci meclisin açılış merasimi Hacı Bayram Camii’ndeki hatimle başlamıştı. İşte o camiye yadını veren Hacı Bayram-ı Veli’nin sıfatıdır Zülfazl.
AK Parti’liler daha önce bir önerge verip Solfasol adını Zulfazl’a çevirmişler. CHP’liler yargıya sahip Zulfazl’ı tekrar Solfasol’a çevirmişler.
Kılıçdaroğlu bu işlerden anlamaz sanırım, ama İhsanoğlu bu konuda ne düşünür bilmiyorum.
Görünen o ki, Çatı altında samimi bir ittifak yok. “Düşmanımın düşmanı benim dostumdur” mantığı ile hareket ediyorlar.
Selam ve dua ile...
yeniakit