Vitrinde Filistin, Hedefte İran

Bush'un Filistin sorununda ilerleme sağlaması beklenmiyor, asıl amaç: 'İran tehlikesi'ne karşı ortak cephe kurmak.

Uman gazetesi Vatan:

1974 yazında Mısır ilk kez bir ABD başkanını ağırladı. Bu başkan, Watergate skandalı nedeniyle istifa etmesinden birkaç gün önce ülkeye giden Richard Nixon'dı. O ziyaretten sonra bölge, Beyaz Saray'dan ayrılmak üzere olan Amerikan başkanlarının (Reagan hariç) uğrak yeri oldu. Sanki bu başkanlar dünyanın en çözümsüz sorunlarını geç hatırlıyorlar ve kutsal mekânlardan hayır duası almadan iktidara veda etmek istemiyorlar. Bu ziyaretler sanki, emekliye ayrılmadan önce Kudüs'ü başkan olarak ziyaret etmelerine yönelik bir İsrail daveti gibi. Geziler başka bir sonuç vermemekte. Çünkü başkanlığı bırakmak üzere olanın yapacağı fazla şey yoktur...
George W. Bush'un bölge turu öncesi gösterilen bütün iyi niyetlere, yapılan açıklama ve toplantılara rağmen, ABD başkanının bölge ziyaretinin somut sonuç vermesi beklenmiyor. Bush Mısır, Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerini ziyaret ediyorsa en önemli hedefi, ziyaretten bir hafta önce Reuters haber ajansıyla söyleşisinde de ifade gibi, İran'ın nüfuzunu kuşatma altına almaya çalışmak. Bush söyleşide, gezisi sırasında Tahran'ın askeri nükleer programını 2003'te durdurduğunu ifade eden Amerikan istihbarat raporu hakkında sorular beklediğini belirterek, ziyaret edeceği ülkelere İran'ın hâlâ tehlike oluşturduğunu ve programını durdurabilen devletin tekrar başlayabileceğini açıklayacağını ekledi.
İsrail ziyaret sırasında Bush'la, İran'a yönelik 'çalışma planı'na dair maksatlı olarak sızdırdığı bilgileri ve hatta Hürmüz Boğazı'nda İran botlarıyla Amerikan savaş gemileri arasındaki gerginliğe yönelik medya abartmasını bile ele alacaktır.
Bush bölge liderleriyle esasen İran'ı, bunun yanı sıra Irak çıkmazını ve Lübnan krizini ele alacak olsa da, Filistin sorunu vitrindeki en belirgin konu olacak. Fakat, Araplar bir anlaşma sağlayabilecek barış görüşmelerini etkin kılabilmek için bu medya yoğunluğunu kullanmaya çalışsa bile, çabaların somut başarı ortaya koyması şüpheli.
'Hacı Bush', Filistin sorununun çözümü bağlamında, maceralarla dolu başkanlığında bir başarı gerçekleştirme eğiliminde olabilir. Araplar da şüphesiz, bu yükü hafifletecek bir çözüm istiyor. İşte Lübnan krizinin çözümü için fiilen girişimde bulunmaya başladılar. Suriye, Bush'un ziyareti öncesi niyetini ortaya koymasını tavsiye eden ılımlı Araplara olumlu karşılık veriyor. Bush'u Suriye'nin İran'dan uzaklaşacağına ikna edebiliyorlar. Fakat bu çabaların getireceği sonuç, birçok Arap liderinin iki ay sonra Şam'da düzenlencek Arap zirvesine katılmaktan öteye geçmez.
Sözün özü, Bush'un ziyareti sonuçları itibarıyla ABD'nin düzenlediği Annapolis buluşmasından daha az etkili olacak. Bununla birlikte ziyaret, bir süredir Washington'a yıllık gezilerini durduran Mısır cumhurbaşkanının Bush'la buluşması için bir fırsat. Ayrıca Bush'la Körfez ülkeleri liderlerinin vedalaşması için de bir fırsat. Diplomatik zaruretler ve Arap saygınlığı ne boyutta olursa olsun, Bush'un görüşeceği liderlerden hiçbiri Irak'ı ve bu parçalanmış Arap ülkesinin durumunu gündeme getiremeyecektir. Belki de misafir başkanın İran tehlikesine yönelik konuşması hakkında yorum yapacak ve bölgenin bir başka Irak'ı kaldıramayacağını anlatacaklardır... (Uman gazetesi Vatan, 9 Ocak 2008)

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!
Ahmet Turgut: Filistin’i hem Siyonistlerden hem Allah’tan korkanlar değil, sadece Allah’tan korkanlar kurtaracak