Viyana'da antisemitizm

Hakan Albayrak

Eski Kara Panter Partisi (Black Panther Party) ve Kara Kurtuluş Ordusu (Black Liberation Army) liderlerinden Afro-Amerikalı Müslüman insan hakları aktivisti Dhoruba Bin Wahad, Viyana Üniversitesi’nde konuşturulmadı.

Üniversite bünyesindeki Afrika Araştırmaları Merkezi’nin daveti üzerine Viyana’ya gelen Bin Wahad’ın 21 ve 22 Haziran için planlanan konuşmaları son anda rektör tarafından iptal edildi.

Avusturya Üniversite Öğrencileri Birliği, Avusturyalı Yahudi Üniversite Öğrencileri Birliği ve Antisemitizmi Boykot hareketi, organizatörleri arasında İsrail’i boykot kampanyasına katılan “antisemit”(!) Dar Al Janub (Darulcenûb / Güney Yurdu) derneğinin de bulunduğu gerekçesiyle programın iptalini istemişti.

Avusturyalı Yahudi Üniversite Öğrencileri Birliği, bu gerekçeye son anda Bin Wahad’ın kendisinin de “antisemit” olduğu gerekçesini eklemişti.

Nereden belliymiş Bin Wahad’ın “antisemit” olduğu?

Mesela, vaktiyle Barack Obama ile ilgili bir tartışmada ettiği şu laflardan belliymiş (!):

“Birleşik Devletler Hükümeti her zaman siyah liderleri ve siyah toplumu, bağımsızlık ve özgürlük savaşı veren halkların, özellikle de Arapların ve Filistinlilerin davalarından uzak tutmaya dönük bir siyaset takip etmiştir. Bu siyaset başarılı oluyor çünkü tümüyle Siyonist lobi ve aşırı sağın formatlayıp beslediği bir siyah liderliğimiz, siyah komprador sınıfımız ve seçilmiş siyah siyasetçileriniz var Amerika’da.”

Antisemitizm, yani Samilere kategorik olarak düşmanlık eğilimi bunun neresinde?

“Batı Afrika’da İngiliz ve Fransız sömürgeciliğinin yıkıcı etkileri devam ediyor” deseydi, İngiliz ve Fransız ırklarına düşmanlık mı etmiş olacaktı Bin Wahad?

***

Bu arada, evet, kelime anlamı bakımından antisemitizm sadece Benî İsrail’e değil bütün Samilere düşmanlığı ifade eder.

Araplar, Aramiler, Süryaniler de Sami’dir.

Öyleyse, Arap alemindeki bir siyasi cereyanın veya bir Arap devletinin menfiliklerinden bahsedenler niye “antisemit” diye damgalanmıyor?

İsrail vahşetini kınayan Yahudiler bile bu damgayı yiyebilirken, Araplara külliyen sövenler bile bu damgadan azade tutuluyor.

İsrail’deki koalisyon hükümetinde yer alan Şas Partisi’nin kurucu lideri Ovadya Yosef (1920-2003) mesela…

İsrail siyaseti üzerindeki ‘manevi’ tesiri devam eden, İsrail Başkasabı Binyamin Netanyahu’nun “Bizim neslimizde Yahudi şeriatının en büyük otoritelerinden biriydi” diye hayranlıkla andığı faşist haham Ovadya Yosef, şöyle diyordu Araplar hakkında:

“Kudüs’’ü Araplarla paylaşamayız, zira Araplar yılandır. Hiç kimse yılanlarla yan yana yaşayamaz.”

“İsmailoğullarının hepsi hayduttur. Tanrı, bunları yarattığına pişman.”

“Filistinlilere acımak günahtır. Onlara füzelerle saldırmalısınız. Bu alçakları zevkle yok edin!”

İşte antisemitizmin kralı!

Bu hastalıklı anlayışla hareket eden Siyonist işgal rejimi ve onun lobileri de antisemitizmin önde gidenidir; dolayısıyla antisemitizmi asıl boykot İsrail’i boykottur!

Yahudilerin ırkları, inançları, gelenekleri ile uğraşmayıp sadece Siyonist işgal rejiminin Filistinlilere/Araplara kinini ve zulmünü mesele edinen Dar Al Janub, antisemitizme karşı mücadele ediyor!

Bin Wahad da, Afro-Amerikalıları Filistinlilerin/Arapların dertleriyle ilgilenmekten alıkoyan Siyonist lobilere tepki gösterdiğinde antisemitizme tepki göstermiş oluyor!

Mazlum bir Sami halkının haklarını savundukları için Dar Al Janub ve Bin Wahad aleyhinde kampanyayı yürüten kuruluşlar ve bu kampanya doğrultusunda hareket eden Viyana Üniversitesi yönetimi, antisemitçe davrandı!

***

Dhoruba Bin Wahad’ın Viyana macerasıyla alâkalı ilk yazımda (11 haziran 2018), Dar Al Janub yöneticilerinden Marcus Scholz’un “Dhoruba’yı burada yüzde yüz konuşturacağız. Bizi ancak bir tsunami durdurabilir” dediğini aktarmıştım.

Elhak, Dhoruba Bin Wahad’ı üniversitede değilse de Viyana’da ayarladıkları bir lokalde konuşturdular.

Hayırlara vesile olur inşaallah.

karargazete