Vuslat Dergisi Mayıs Sayısı Çıktı

Aylık Eğitim, Kültür ve Düşünce Dergisi Vuslat 95. sayısında “KUR’AN’I OKU-ANLA-YAŞA” Manşetiyle okurlarıyla buluştu.

Dergi'de, daima imtihan şuuruyla hayata bakıp başıboş yaratılmadığımızın unutulmaması gerektiği hatırlatılarak, din –hesap- gününün sahibi olan Allah(cc)'ın bizlere uzattığı sağlam kulba, vahye kulak verilmesinin önemine vurgular yapılıyor.

Dosya yazılarında, insanlar için en güzel sözü, hükmü, yaratıcının verebileceği hakikatine inananların, nefislerinde, ailesinde, ticaretinde ve tüm insani ilişkilerinde Kur'an'ın hükmedebilmesi telaşını taşımalarına işaret ediliyor.

Mehmet Pamak'ın, aklın ve duyguların vahyin denetiminden çıkmasıyla yaşanabilecek olumsuzlukları kaleme alındığı makalesinin dışında dergide, Atasoy Müftüoğlu, Ahmed Kalkan, Ali Öner ve Ahmed Varol'un birer makalesi bulunmakta"

Hesabımız Kur'an'dan"
HAZIR MIYIZ?

Hayatı imtihan şuuruyla yaşamak, kişinin yaratıcıyla sürekli bir iletişim halinde olmasını sağlar. Daima, başıboş yaratılmadığının, bırakılmadığının hassasiyetiyle davranışlar kontrol ve denetim altında tutulur. Çünkü hesap, rızasına muhtaç olduğumuz din -hesap- gününün sahibi Rabbimiz'e aittir. Ondan başka yardımcı ve torpil şefaatlerin olmadığı, kimsenin kimseye desteğinin görülemeyeceği bir güne iman eden herkesin –yani mü'minlerin- tek Rabbimiz olan Allah(cc)'ın bizlere uzatmış olduğu sağlam kulba yapışması gerekir. Bu kulp Allah'ın vahyi olan Kur'an'dır.
Apaçık ve hidayete ulaşmak isteyenler için kolaylaştırılmış bir kitap olan Kur'an, kendisine halis niyetle, anlamak için, sakınmak ve yaşam biçimi haline getirmeye çalışanlar için kurtarıcı ve hidayet kaynağı olacaktır.

"Bu(Kur'an), kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir kitaptır." (2/Bakara 2)

Hesap günü gelmeden kendimizi hesaba çekebilmeli, Kur'an'la irtibatımızı acilen gözden geçirmeliyiz. Rabbim bizden ne istiyor, ne bekliyor, neyi sakındırıyor, neyi emrediyor yaklaşımıyla ilahi buyruklara ulaşmalı, işittik ve itaat ettik teslimiyetiyle sadakat göstermeliyiz. Allah ve Rasulünün bir işte vereceği hükmün dışına çıkma hakkımızın olmadığını unutmadan, bizler için, yaratılanlar için en güzel sözü, hükmü, yaratıcının verebileceği hakikatini aklımızdan çıkarmamalıyız.
O halde nefislerimize, ailemize, ticaretimize ve insani tüm ilişkilerimize Kur'an'ın hükmedebilmesi telaşını her daim taşımalıyız.

"Sana da, önündeki Kitap(lar)ı doğrulayıcı ve Ona bir şahit-gözetleyici (müheymin) olarak Kitab (Kur'ân)'ı indirdik. Öyleyse aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen haktan sapıp onların hevâ (istek ve tutku)larına uyma" (5/Mâide, 48)

Aklın ve duyguların vahyin denetiminden çıktığı anlarda, ucuz duygusallıklara kapılıp, küfür ve şirk amellerini üzerinden atamadan ölen tanınmış simalar hakkında mağfiret ve rahmet dualarının yapıldığını üzülerek gözlemliyoruz. Kur'an ve Rasulün mücadele süreci doğru kavranamadığından, Tevhidi çizgiden uzak yaşamış ön planda gözüken sanatçı, politikacı, gazeteci kimlikli insanlara nedense azab yakıştırılmıyor. Bu konuda sözün özünü Mehmet PAMAK'ın makalesinde bulabileceğinize inanıyoruz.

Filistin İslami Hareketinin değerli liderlerinden Abdülaziz RANTİSİ'yi şehadetinin 5.yılında rahmetle hatırladık. Siyonist katillerin apaçi helikopterinden attıkları füzeyle şehid ettikleri RANTİSİ'nin şahsında, tüm şehidlerin yolunun yolumuz olduğu bir kez daha hatırlanmalıdır.

Medya-Makale Haberleri

Ahmet Turgut: Filistin’i hem Siyonistlerden hem Allah’tan korkanlar değil, sadece Allah’tan korkanlar kurtaracak
Abdurrahman Dilipak: Apo’yu İstanbul’a kim getirdi?
Abdurrahman Dilipak: Keyfiniz nasıl?
Abdurrahman Dilipak: Suriye nereye?
Abdurrahman Dilipak: Zamane cinlerinin esrarı