Bu işte bir yanlışlık var.
İçeridekiler niçin içeride ve dışarıdakiler niçin dışarıda?
Ya içeridekiler de dışarı ya da dışarıdakiler içeri. Adamına göre adalet olmaz.
Madem derin yapılardan kurtulmak istiyoruz, "onların derin yapısı gitsin, bizim deri yapımız gelsin" olmaz.. Ama oluyor. Sanki birileri, birilerini içeri atıp ötekilere gözdağı vererek onları teslim almak istiyor gibi bir hava var.. Yani "kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle" diye birileri birilerine mesaj veriyor..
Soruyorum: Darbeler dış bağlantı olmadan olmaz. Peki neden bu davalarda bu darbelerin dış bağlantısı, nerede ise hiç gündeme gelmiyor?.. Yine aklıma takılan bir başka soru da şu: Darbe Ankara'da yapılır.. Ama dava İstanbul'da sürüyor. Ankara'da kimse yok mu, neden bu iş hep Ankara dışında tutulmaya çalışılıyor?.. "Ergenekon'un silahlı kanadının hâlâ aktif" olduğu iddiaları var.. Bu konu yaygın bir kanaat halinde. Büyükanıt ya da Karadayı neden bu işin içinde yok? 28 Şubat soruşturması da Muhsin Yazıcıoğlu soruşturması gibi çok yavaş ilerliyor.. 12 Eylül de öyle.
Sahi Bülent Arınç'a suikast soruşturması ne oldu? O el bombası yüklü kamyonlar neyin nesi idi, Kozmik Oda'dan hiçbir şey çıkmadı mı? Benim bir iddiam var: Derin devletle hesaplaşma yok, derin yapının kontrol dışı unsurları tasfiye ediliyor.. Derin devlet yeniden yapılandırılmak isteniyor, eskilerden bu değişime karşı direnenler var ve onlar susturuluyor..
Türk Ergenekonu gibi bir de "Kürt Ergenekonu" var. O yönde de bir ilerleme yok.
Kemalist/Ulusalcı Ergenekon'un karşısında bir de "Yeşil Ergenekon"dan söz ediliyor, o çevreler tarafından.. Ergenekon'un yeşili, sarısı, kırmızısı olmaz.. Yanlış, herkes için yanlıştır. "Bana dokunmayan, bana hizmet eden yılan bin yaşasın" diyerek bir yere varamayız..
Bu işin içinde sadece askerler yok. Askerler bu yapıda etkin, liderlik roller var, ama bunları dolduruşa getiren bir de medya var.. Neden bu işin medya ayağının üzerine gidilmiyor?..
İşbirliği yapılan ya da yapılması planlanan 137 gazetecinin ve bu gazetecilerin tepe roller üslendiği gazeteler ve bu gazetelerin patronları belli.
Bu işin bir de mafya ayağı var.. Bu işin bir de sermaye ayağı var.. Bu işin bir de siyaset ayağı var.. Bu işin bir de bürokrasi ayağı var.. Bu işin bir de STK ayağı var.. diplomasi ayağı var.. Odalarda, vakıflar, dernekler, sendikalar, özerk kurullarda çalışanlar var.. Olmayan yok.
Daha önce de bu konuda düşüncemi yazdım. İçeriye atılanların hepsi aynı derecede suçlu değil. Zaten cezalar ve iddianame de bunu gösteriyor. Bana kalırsa bazıları korkusundan, bazıları bu işler böyle gelmiş böyle gider, zaten bu işler hep böyledir havasında, bazıları bunlardan istifade ederek servet, güç ve makam sahibi olmak adına bunlardan yana olmuş olabilir.. Bu açıdan bazıları sanık sandalyesinde oturtulmalarına karşılık, bu işin merkezinde yer alan birçok kişinin hâlâ elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşmasını anlamak mümkün değil..
İçeridekilerin birkaç katı kişinin içeri girmesi, içeridekilerin dörtte birinin dışarı çıkması, kamu vicdanında aslında çok daha rahatlatıcı olacaktır.
Tekrar söylüyorum, darbe planları içinde yer alan kişiler olarak dışarıdakiler, içeridekilerden çok daha fazla.. Hatta içeridekilerden çok daha önemli isimler dışarıda.. Ordu içinde hâlâ dağıtılmayan benzer yapılar var. Dışarıdakiler, saldırı için bekliyorlar. Fırsat kolluyorlar. Belki bu gün bir darbe yapmak kolay olmayacak, ama birilerinden intikam almak ve kendilerini kurtarmak, içlerinden bazılarını da cezalandırmak istiyorlar..
Bölgedeki terör sadece PKK terörü değildir. PKK silah bıraksa bile birileri PKK adına silah bırakmayacaktır. Bu işi ne Apo ne de Karayılan tek başına durdurma gücüne sahip değildir. Bütün Kürtler bu işe karşı çıksa bile, bu iş birilerinin eliyle devam ettirilmeye çalışılacaktır..
Ekonomik kriz sadece ekonomik şartlardan dolayı ortaya çıkmaz. Suriye olayı sadece Suriye'de başlayıp biten bir olay değil.
Hep bekliyordum; Erdoğan yine dışarıda, bakalım bu arada memlekette ne olacak diye.. Helikopter düştü..
Hükümet bir yandan BDP'lilere havuç, bir yandan sopa gösteriyor, ama onlar da boş durmuyor.. Sakık konuştu. PKK, Kürtlerden ibaret değil.. Bu açlık grevi resmi taleplerden ibaret bir eylem değil.. Birileri iktidara aba altından sopa gösteriyor.. Suriye krizi sona ermeden iktidar üzerinde baskı oluşturmak için birileri devrede..
PKK; Kürt Ergenekonu'nun bir parçası.. Türk Ergenekonu-Kürt Ergenekonu kardeş.
Birileri bizim kanımız ve gözyaşlarımız üzerine kendilerine iktidar ve servet üretmeye çalışıyor.
Bu işin içinde İsrail de var; ABD de, İngiltere de, Fransa da, Almanya da, Rusya da.. 7 düvele karşı verilen bir mücadele bu ve bu işler bugünden yarına bitirilecek meseleler de değil..
Neyse ki halk gerçeği gördü. İnsanlar komplolara artık eskisi kadar açık değil. Öfkeleri akıllarından büyük olduğu için birilerinin her şeyi yüzlerine gözlerine bulaştırıyorlar..
Ben yine tekrarlayayım, evet Ergenekon'un silahlı kanadı ve komuta merkezi hâlâ aktif. Adamlar boş durmuyorlar. Bu süreci tamamlamak için dışarıdakiler de içeri alınmalı. Yoksa , içeridekileri de bırakın, onlar çıktı diye işler daha kötü olacak değil..
Selâm ve dua ile..
yeniakit