Yahudilerin Merakı

Bir Yahudinin İsrail gazetesinde dile getirdiği endişeleri...

İsrail Gazetesinden:

Suriye, İsrail'e saldırırsa Olmert ne yanıt verecek?

İsrail basınında, uçaklarımızın Suriye hava sahasına girip girmediğine, girdiyse de bunu ne için yaptığına dair tam bir karartma hâkim. Bu uçuş nedeniyle Suriye'yle savaş çıkarsa yetkililer kendilerini nasıl savunacak?

 

Gideon Levy

ABD gibi dostlara güvenebiliriz: Amerikan medyası olmasaydı, o esrarengiz gecede neler yaşandığından haberimiz olmayacaktı. Sis sadece ABD sayesinde kalkmaya başlamadı. İsrail Hava Kuvvetleri'nin Suriye'ye yönelik olan ya da olmayan operasyonundan 10 gün sonra İsraillilerin karanlıkta el yordamıyla ilerlemeye mahkûm kalması ya da yerel medya yokmuşçasına Amerikan basınına bel bağlaması bir tür zayıflık. Kapsamlı sansür ve basın mensuplarının bilgi edinme özgürlüğü için yeterince mücadele etmemesinin birleşimi tehlikelidir. İsrail saldırıyor ya da saldırmıyor, bombalıyor ya da bombalamıyor- kim bilir? İnsanlara hiçbir şey söylenmiyor, her şey gizli, hiçbir kamusal gözetim olmaksızın.
Halktan sessiz kalıp körü körüne hükümetle orduyu desteklemesi bekleniyor. Her tür olay için katlanılamaz; Suriye'deki olayın özel koşullarıysa, karartılmasını daha da tehlikeli kılıyor. Güvenlik kurumları aylarca bizi Suriye'yle olası çatışmaya dair uyarı bombardımanına tuttu. Uyarıların güvenilirlik derecesi asla açıklığa kavuşmadı. Ortalama haber takipçisi, yalnızca Suriye'nin barış önerisinden ve bir savaş başlatılmaması yönündeki uyarısından haberdar. Savunma kurumlarıysa bize durumun patlamaya hazır bir hal aldığını defalarca anlatmıştı. Sonra aniden bir gece, bom! Washington Post'a göre, Kuzey Kore'den şüpheli bir kargo; Fox News'a göre Kuzey Kore'nin uranyum zenginleştirmesi için teknik materyal; New York Times'a göre havadan görüntüleme amaçlı uçuş görevi; ya da CNN'e göre 'çölde büyük bir çukur.'
Ne olup bittiği ve esasen böyle bir eylem gerçekleştiyse haklı olup olmadığını herkes merak ediyor. Bir kez daha tehlikeli ve amaçsız bir askeri maceraya mı girişmiştik veya belki bu gerçekten gerekli ve eşsiz bir eylem miydi? Savunma kurumlarının durumun tabiatına dair uyarılarının ardından bu eylemler vahim anlamlar taşıyabilir. Ve eğer, Tanrı saklasın, Suriye'le bir savaş patlarsa, ne söyleyecekler? Durumun zaten patlamaya hazır halde olduğunu ve bu eylemin bir şey değiştirmediğini mi? Bizim adımıza Suriye semalarında gerçekleşen ya da gerçekleşmeyen ve ne olduğunu ya da olmadığını bile bilmediğimiz bir olayın ardından savaşa mı gireceğiz? Burada çok ciddi kuşkular var.
Bugün İsrail'in karar alma sürecinin dümeninde, hanesinde kanıtlanmış bir savaş başarısızlığı yazılı bir başbakan ve askeri maceraya meyilli bir savunma bakanı var. Gözümüz kapalı güvenebileceğimiz kimse yok- Ehud Olmert veya Ehud Barak'a güvenemeyiz. Biri Lübnan başarısızlığını temizlemek, diğeri selefinden iyi olduğunu kanıtlamak istiyor. Bir de başarısızlığını unutturmaya çalışan orduyu eklemek gerek. Ya biz? Eylemlerini gözümüz kapalı desteklememiz bekleniyor.
Sessizliğin nedeni olarak her zamanki gibi İsrail'in Suriye'yi kışkırtmak ya da savaşa sürüklemeyi istemediği öne sürülüyor. Tuhaf mazaret. Bu, uçaklar havalanmadan ya da her nereye gidiyorlarsa oraya gitmeden önce hesaba katılmalıydı. Suriye, İsrail'e ne söylediği için değil, ne yaptığı için misillemede bulunacak ya da bulunmayacak. Haberler bir ülkeyi savaşa sokmaz.
İsrail basını bu sis perdesine teslim. Medyanın işi etkenleri tartmak değil, bildirmektir. Bunun için mücadele bile etmediklerinde, işlerini layıkıyla yapmamış olurlar. Bu arada sis perdesi aralanıyor ancak İsrail medyası sayesinde değil. Yalnızca her şey tamamen aydınlandıktan sonra, patlama ihtimali içeren bir durumda kendimizi tehlikeye atmanın doğru olup olmadığını bileceğiz. İstihbarat servisi için Washington Post'a teşekkür edelim. (İsrail gazetesi, 17 Eylül 2007)

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!