Yandaş Medya mı... Yoksa Yoldaş ve Candaş Medya mı?

Hasan Karakaya

Seçime “48 saat” kaldı... Hemen herkes “eteklerindeki taşı dökmeye” ve tabiri caizse “son kurşun”larını atmaya başladı... Bunlar, “siyasetin doğası”nda var... Elbette herkes “rakibinin açıkları”nı yakalayacak ve oradan vuracak... Ne var ki; “iddia”ların veya “suçlama”ların “doğru” olması gerekir, “inandırıcı” olması gerekir.

Sen kalkar, “rakibe vuracağım” diye “yalan-yanlış” sözler sarfeder, dahası, bunu “iftira”ya ve “hakaret”e götürürsen; “oha” derler, “çüşş” derler.

Meselâ, gazetenin biri “tam sayfa” haber yapıp, demiş ki;

“Tayyip Erdoğan’ın kendi medyası ve partizanları var... Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ise kendi medyası ve partizanları yok!”

Oha ve de çüş!..

Bu gazeteye, eğer “inanıyor” ise, “Allah’tan kork” derler...

Hem Allah’tan kork,

Hem de kuldan utan...

EKMEL’İN PARTİZANLARI

fiu hâle bakın;

Adamlar, hiç utanıp-sıkılmadan “Ekmeleddin partizanları yok” diyor.

Ulan, “partizanları” yok da, “etrafında yürüyenler, dolaşanlar, ona yol-yordam gösterenler” kim?..

Onlar “CHP’li” veya “MHP’li” değil mi?.. “Ekmel için miting” yapan Kılıçdaroğlu ve Bahçeli “partili” değil mi?..

“Halkçı”sından “milliyetçi”sine, “devrimci”sinden “sosyalist” ve “komünist”ine, “Ekmel’e oy vereceğini” açıklayan partiler “parti” değil mi?..

Bırakın “partizan”lığı;

Bütün bu parti mensupları, tek kelimeyle “militanca” bir çalışma yürütmüyor mu?..

Hele “Paralelci”ler!..

Paralelcilerin gazete ve televizyonları ile “sanal medya”daki “klavye militanları” hemen her gün, her saat, her dakka ve her saniye, Erdoğan hakkında “iftira” üretip, “çamur” atmıyor mu?..

Eğer “gözleri kör” değilse, açsınlar internetlerini, baksınlar “tweet”lere!.. Erdoğan için, “şantaj, montaj tehditleri”nde bulunanlar “klavye militanı” değil mi, “partizan” değil mi?..

Ne yani; Onlara “partizan” diyebilmek için, illâ da “bir partiye kayıtlı” olmaları mı gerekiyor?..

“Üye” dedim de, aklıma geldi...

“Ekmel’e destek için deklarasyon” yayınlayan, irili-ufaklı “13 parti” var... Bu partilerin kimi “tabela partisi” olsalar da, Türkiye’nin birçok şehrinde “teşkilat”ları var, bu teşkilatlara kayıtlı “üye”leri var.

Hadi, “tabela partileri”ni bir tarafa koyup, Ekmel’i destekleyen CHP ve MHP’ye bakalım... Bu iki partinin “teşkilat” sayısı “AK Parti teşkilâtlarının iki katı” değil mi?..

Bütün bunlara rağmen, “Tayyip Erdoğan’ın partizanları var ama, Ekmel’in partizanları yok”, öyle mi?..

Güldürmeyin insanları!..

Ekmel’le birlikte “salon salon” dolaşanlar, “çay bahçeleri”ne birlikte gidenler “partizan” değil, öyle mi?..

Tek kelimeyle yuh!..

MASRAFLARI KİM KARŞILIYOR?

Bunlara rağmen Ekmel “mağdur”dur, öyle mi?.. “Milyonlarca dolarlık mal varlığı”na ve bankalardaki “Dolar ve Euro”larına rağmen, yine de “mağdur” diyelim, “çulsuz” diyelim...

İyi de;

Bu “otobüs”lerin, bu “konvoy”ların, bu “yemek”lerin, bu “çay-kahve”lerin parasını kim ödüyor, toplantıları kim “organize” ediyor?..

Bunlar “CHP’li, MHP’li ve 13 tabela partisinin mensupları, partizanları, militanları” değilse, “uzaydan” mı geldiler?.. Yoksa, Ekmel Bey “gariban” biri değildir!..

Hadi, “gerçek”leri yazmıyor, söylemiyorsunuz, bari “yalan” söylemeyin, “çamur” atmayın, “iftira”ya yeltenmeyin!..

Tayyip Erdoğan, hiçbir zaman “partili” olduğunu gizlemedi ki... Bunu gizleyen Ekmel’dir ama “13 parti tarafından desteklendiğini” herkes biliyor!..

Dolayısıyla;

Bu “palavra”ları kimse yutmaz!

ERDOĞAN 11, EKMEL 13

Gelelim, “Tayyip Erdoğan’ın kendi medyası var ama Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kendi medyası yok” palavrasına...

Sahiden mi?..

Essahtan mı?..

“Yalancının!!!”

Ulan, “Allah’tan korkun” be!..

Dün sabah, her gün “takım halinde” aldığımız “25 gazete”yi aldım önüme...

“Tayyip Erdoğan’a destek” verenlerle “Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek” verenleri ayırdım... Bir de; “Ne Hükümet, ne Cemaat, bizim işimiz muhalefet” diyen gazeteler var ki, onların muhalefeti de, genelde “Erdoğan’a” olduğu için, onları da “Ekmel’in değirmenine su taşıyanlar” arasında sayabiliriz...

Ki, onları saymasak bile;

Gördüm ki, “Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek” veren gazetelerin sayısı “13”tür!..

Evet, evet; “13 gazete” Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek vermektedir!..

Ne ilginç değil mi;

“13 parti

13 gazete!”

Buna karşılık, “Tayyip Erdoğan’a destek” veren gazetelerin sayısı da, “11”de kalmaktadır!

İsimlerini saymayacağım.

Ama, “Tayyip Erdoğan’a darbe” yapmak isteyenlerin “sözcü”lüğünü yapan Zaman gazetesinden Hürriyet gazetesine, Posta gazetesinden Cumhuriyet, Taraf ve Bugün gazetelerine kadar “toplam 13 gazete”; hem “Erdoğan düşmanlığı” yapmakta, hem de “Ekmel’in bayraktarlığı”nı yürütmektedir!..

YA TELEVİZYONLAR?

“Gazeteler” böyle...

Bir de “televizyon”lara bakalım...

“Samanyolu ve Samanyolu Haber”inden “Kanaltürk”üne, “Mehtap TV”sinden “Bugün TV” ve “Irmak TV”sine varıncaya kadar, “Cemaat’in televizyonları ve radyoları” Ekmel’in arkasında!.. 

Ve de;

Ya Ekmel, ya da Kılıçdaroğlu, hemen her gün bir “Cemaat ekranı”nda!..

Bir de, “Paralel’in paralelinde” yayınlar yapan “Aydın Doğan’ın televizyonları” var ki, bunların başını CNN Türk çekiyor...

Aynı paralelde yayınlar yapan Doğu Perinçek’in Ulusal Kanal’ını, Alevilere yönelik yayınlar yapan Cem TV’yi, bir “Amerikan kanalı” olan Fox TV ile Artı 1 televizyonu ve Sokak TV’yi de saymadan geçmek olmaz!..

Habertürk Televizyonu gibi bazıları, güya “tarafsız” ayaklarına yatıyor ama “Erdoğan’a düşmanlık”ta hiçbir farkları yok!.. “Erdoğan düşmanlığı”nda, adeta birbirleriyle yarışıyorlar!..

ERDOĞAN’IN TELEVİZYONLARI!!!

“Tayyip Erdoğan’ı destekleyen” televizyon kanallarını sayacak olursak, herhalde “7 kanalı” geçmez...

A Haber,

Kanal 7,

Ülke TV,

Kanal 24,

TGRT Haber,

Beyaz TV,

Kanal A...

Benim aklıma geliveren bunlar...

Hele sayın...

“Ekmel’e destek” veren televizyonların sayısı “15’i” bulurken, “Erdoğan’a destek” veren televizyonların sayısı 10’u bulmuyor!..

Eee, hani “Erdoğan’ın medyası” vardı, hani “Erdoğan’ın partizanları” vardı!..

Peki, bunlar ne?..

Bunlar, bırakın “partizan”lığı, ekranlarından resmen ve alenen “militanlık” yapıyor!..

Vah, vah, vah!..

“Ekmel’in medyası yok”muş!..

Bunlar “medya” değil mi?..

Ama, onlar da haklı...

Bu “medya” var ya; “yalan”ları, “iftira”ları, “çamur”ları ve “halka hakaret”leriyle, Ekmel’e “sedye” olacak!..

Hep öyle olmadı mı?..

“Muhtar bile olamaz... Siyasî hayatı bitti” diye diye, Erdoğan’ı önce “Başbakan”, şimdi de “Cumhurbaşkanı” yapmayacaklar mı?..

Ekmeleddin İhsanoğlu ise;

Tıpkı, daha önceki “Erdoğan’ın rakipleri” gibi, “seçim yarışı”nı kaybedecek ve “sedye” ile taşınacak yarış parkurundan!..

Çünkü bu medya; Erdoğan’ın rakiplerine hep “sedye” olmuştur!..

KİMİN MEDYASI DAHA GÜÇLÜ?

fiimdi de, gelelim “gazete”lere...

En başta dediğim gibi, önümde “25 gazete” duruyor... Bunların 13’ü Ekmeleddin’e destek veriyor, 11’i de Erdoğan’ı destekliyor...

Diğerleri ise; hem nalına, hem mıhına vuruyorlar ki, onları saymıyorum...

Hani, “Ekmel’in medyası yok” diyorlar ya, “Ekmel’i destekleyen gazeteler”in toplam tirajı nedir, biliyor musunuz?..

2 milyon 731 bin!

Evet evet, “Ekmel de Ekmel” diye tutturan gazetelerin toplam tirajı 2 milyon 731 bin 722’dir.

Zaman’ından Hürriyet’ine, Posta’sından Sözcü’süne, Bugün’ünden Taraf’ına, Cumhuriyet’inden Aydınlık ve Yeniçağ’ına kadar, “2  milyon 731 bin tirajı” olangazeteler, “Oylar Ekmel’e” diyor!..

“Vesayet’in değil, Millî İradenin yanındayız”, dolayısıyla “Erdoğan’a destek veriyoruz” diyen gazetelerin toplam tirajı ise, maalesef “1 milyon 370 bin”dir, iyi mi?..

Evet, evet;

“Havuz medyası” ya da “yandaş medya” denilen gazetelerin toplam sayısı 11’dir ve tirajları da 1 milyon 370 bin 563’tür!..

BASMIYORLAR AMA SATIYORLAR!!!

Rakamlara itiraz eden varsa, “Paralel’in borazanı Zaman” gazetesinin Pazartesi günleri yayınladığı “tiraj raporları”na bakabilir...

Ben de oradan aldım...

Haa, şöyle diyebilirler;

“Ekmel’e destek veren” gazetelerin tirajları “gerçek” değildir... Onlar, “daha fazla ilan” alabilmek, “daha güçlü” görünebilmek için “şişirme tiraj” yayınlıyorlar, dolayısıyla bunlar “sabun köpüğü”dür!..

Eee, ne yapalım;

O da, onların sorunu!..

“Bedava” dağıttıkları, hattâ “hiç dağıtmadıkları” gazeteleri, “satış rakamı”na dahil ediyorlar ve böylece “hem okurlarına, hem reklâm verenlere yalan söylüyorlar” ise, bu, onların sorunudur!..

“Okunmayan” ve hatta “matbaada bile basılmayan” gazeteleri, niye “tiraj” olarak gösteriyorlar ki?!?..

Uzun lâfın kısası; 

Başbakan Tayyip Erdoğan, zaman zaman; “Onların emir ve talimatla manşet atan medyası varsa, bizim de milletimiz ve Allah’ımız var, bize Allah yeter, millet yeter” demekte, yerden göğe haklıdır!..

Acı, ama gerçek;

İşte Erdoğan’ın destekçileri,

İşte Ekmel’in borazanları!..

Bir de, diyorlar ki;

“Havuz medyası!”

“Yavuz hırsızlar” hep böyle yapar!..

“Ev sahibi”ni bastırırlar!..

Ama, bu defa bastıramayacaklar.

Zira, “gerçekler” ortada... Vatandaşa iftar verilmez ama, Vatandaş’ın parasıyla Cumhuriyet’e ilan verilir!

 ***************************************************************************************

30 Mart seçimlerinde, “CHP-MHP ittifakı”nın en belirgin yaşandığı ilçe, İstanbul’un Beylikdüzü ilçesiydi... CHP’nin yüzde 30’larda, MHP’nin yüzde 25’lerde oyu vardı... MHP’nin oyu “yüzde 3”lere düştü, bu oylar CHP’ye gitti ve seçimi “CHP adayı Ekrem İmamoğlu” kazandı!..

Ekrem İmamoğlu’nun “İlk icraat”(!)larından biri; artık “geleneksel” hale gelen “Ramazan iftarlarını kaldırmak” oldu!.. Ki, o “iftar”lara “CHP’liler” de katılıyordu...

CHP’li Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Ramazan iftarlarını kaldırmasına” gerekçe olarak demiş ki; “Önceki başkan Yusuf Uzun’dan büyük borç devraldım, iftarları onun için iptal ettim!..”

Allah’tan kork Ekrem Bey... O iftarların masraflarını “Belediye” karşılamıyordu ki!.. Her gün bir “İşadamı” üstleniyordu o masrafları... Farzedelim ki, “borcunuz çok”tur ve onun için kaldırdınız “iftar”ları... Peki, sorarım size; “vatandaşa iftar verecek paranız yok” da, “Cumhuriyet Gazetesi’ne yarım sayfa ilan” verecek parayı nereden buldunuz?.. Vatandaşa bir ekmeği çok gördünüz ama “Cumhuriyet’i besliyorsunuz”, öyle mi?..

MHP’lilerbu işe ne der acaba?..

yeniakit