Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal ve genel sekreteri Önder Sav'ın 'dinleniyoruz' iddiasına Bursa'dan cevap verdi. Erdoğan; "(No'ya basacağına, Yes'e basıyorsun) sonra da 'dinleniyoruz' diyorsun" dedi.
Bir dizi açılış için Bursa'ya gelen Başbakan Erdoğan, BursaRay Doğu Etabı açılışı nedeniyle Arabayatağı Metro İstasyonu'ndan bindiği treni Şehrüküstü Meydanı'na kadar kullandı.
Kısa süreliğine uğradığı partisinin il başkanlığına uğrayan Erdoğan, Başbakanlık otobüsüne bindi. Başbakan Erdoğan, yine yolda çocuklara oyuncak dağıttı.
Sık sık otobüsü durduran Erdoğan, otobüsten inerek çocuklara oyuncak dağıttı, vatandaşlarla sohbet etti. Sanral Garaj'daki Kent Meydanı'na gelen Başbakan Erdoğan binlerce kişinin alkışlarıyla karşılandı. Bursa ve çevre il ve ilçelerden gelen binlerce insan, saatler öncesinden meydanı doldurdu.
Meydana Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'le birlikte gelen Erdoğan, "Türkiye seninle gurur duyuyor" tezahüratlarına 'Biz sizlerle gurur duyuyoruz' diyerek karşılık verdi.
Konuşmasında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı da sert dille eleştiren Başbakan Erdoğan, 'Saa uzanan eller kırılsın' tezahüratlarına 'Kırılmasın, keşke elleri hayra uzansa' dedi. CHP lideri Baykal'ın geçtiğimiz hafta Diyarbakır'daki bir tarlada karşılaştığı genç kızın 'lafla iş olmaz' sözünü hatırlatan Erdoğan, Türkiye'de onyıllarca istikrarın sağlanamadığını söyledi.
'Bugün artık bizim lügatimizde, sözlüğümüzde kriz kelimesi yok.' diyen Erdoğan, 'kriz var' kelimesini kullananların yalan söylediğini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, "Samimiyetle cesaretle kronik sorunların üzerine biz gittik. Öncekilerin cesaret edemeği refromları biz yaptık. Kararlılıkla bunları tek tek gerçekleştirdik. Yan gelip yatmadık. gece gündüz demeden çalıştık. Dünyanın dört bir yanına gittik. Muhalefet diyor ki; (hiç Ankara'ya uığramıyor). Evet doğrudur. Arasıra bazı bazı uğruyorum. Bakan arkadaşlarım da öyle. Dünyada Türkiye'nin ürünlerini pazarlıyoruz. Koşuyoruz, dünyanın dört bir yanına işadamlarını götürüyoruz. Türk'ün ürününü pazarlıyoruz. Bu muhalefete kalsa hemen, onlar da doğru konuşmak diye birşey yok, 'sayın Başbakan filanca işadamıyla ne konuştun?' İşadamıyla ben bu ülkede yatırım yapmasını, konuştum, konuşurum. Görevde kaldığım sürece de konuşmaya devam edeceğim; ama kapalı kapılar ardında herhangi bir medya organıyla ticari anlaşma yapmadı benim iktidarım." şeklinde konuştu.
Erdoğan, "Bütün evraklar bütün belgleri ortada. Bir siyasi parti ticaretle uğraşmaz. Ana Muhalefet partisi ticaretle uğraşıyor. Sık sık ekranlara gelip 'dinleniyoruz' diyor. No'ya basacak yerde Yes'e basarsan bu hale gelirsin. Olay budur. No'ya basacağın yerde Yes'e basarsın, önce kendini çek et, olaylara böyle yaklaş, olayları böyle değerlendir. Ülkede gelip de bu ülkedeki yönetime fatura kesmeye çalışmayın. Bu ülkede emniyet güçelerine fatura kesmeye çalışmayın. Önce kendiniz dürüst davranın, ondan sonra sıkıntıların olmadığını görün" diye konuştu.
"GERİLİMDEN YANA OLMAYACAĞIZ"
Diyarbakır'da açıkladığı GAP yatırımına da değinen Baybakan Erdoğan, geleceğin sektörünün gıda ve tarım olduğunu söyleyerek, tedbirleri şimdiden aldıklarını söyledi.
Nükleer enerji sektörüne de girmeye hazırlandıklarını belirten Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü; "Gıda tehdit olarak geliyor, inşallah onun çarelerini şu anda alıyoruz, neyle alıyoruz GAP'la Muş Ovası ile alıyoruz. Amik'le alıyoruz, Çukurova ile alıyoruz. Bütün bu adımlırı atıyoruz. Nükleer enerjiye de giriyoruz. Geleceğmizi teminat altına alıyoruz. Bütün bunların yanında tarım ve gıdanın stratejik öneminden sonra bu projlerle Türkiye'yi tarım ve gıdada avantajlı duruma getiriyoruz. Büyük düşünüyoruz, geleceğimizi düşünüyoruz. Gerilim bu kubbede baki kalmaz fitne bu kubbede baki kalmaz. Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş. Eser baki kalır, hizmet baki kalır. Millet için ürettiklerin baki kalır. Bizim atalarımızda gördüğümüz budur." dedi.
Başbakan Erdoğan, "Bizim Ertuğrulgazilerden, Osmangazilerden Orhangazilerden, Gazi Mustafa Kemallerden gördüğümüz budur. Fatih'ten, Yavuz'dan, Kanuni'den gördüğümüz budur. Şeyh Edabeli'dan aldığımız nasihat budur. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın', Şeyh Edebali 700 yıl önce bu lafı söylemiş. Çağdaş dünya teyit ediyor ki; insansız devlet olmaz, milletsiz cumhuriyet olmaz. Milletin egemenliğinin olmadığı yerde demokrasi de olmaz lailiklik de olmaz, hukuk da olmaz adelet de olmaz." diye konuştu.