Hukukçular ve bazı gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, toplantının başında gazetecilere açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu, hukukçularla TBMM'de görüşülen HSYK ile ilgili teklifi ele alacaklarını belirterek, çok değerli hukukçularla konuyu değerlendireceklerini söyledi.
"HEPİMİZE DEMOKRASİ GEREKLİ"
Burada hukukçuların konuşacağını, işin uzmanlarına önemli konuları sormanın her zaman yararlı olacağını düşündüklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Siyasetçi olarak kuşkusuz bizim bir sorumluluğumuz var. Ama bizim sorumluluğumuz yanında eğer söz konusu olan demokrasi ise bu ülkede yaşayan her yurttaşın sorumluluğu var. Demokrasi konusunda ortak mücadele etmek zorundayız. Siyasal görüşlerimiz farklı olabilir, olayları farklı yorumlayabiliriz ama bir konu var ki o konuda bu ülkenin bütün yurttaşlarının ortak çaba harcaması gerekir. O da demokrasidir."
ANAYASA'DA EGEMENLİK HAKKI
Egemenliğin bir kişiye bırakılmayacak kadar önemli olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu nedenle Anayasa'da egemenlik hakkının kullanımının yasama, yürütme ve yargı olarak 3'e ayrıldığını hatırlattı. Kılıçdaroğlu, "Bunların birinden diğerinin üstünlüğü söz konusu değil. Denge fren sistemi içinde birbirini denetleyen kurumlardır bunlar, demokrasimizin güvencesidir" dedi.
HSYK'yı düzenleyen Anayasa'nın 159. maddesinin, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatını güvence altına aldığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"DEMOKRASİ KÜLTÜR İŞİDİR"
"Yargısı bağımsız olmayan bir ülkenin demokrasisi her zaman tartışılacaktır. Bu kadar temel bir düzenlemenin, Bakanlar Kurulunda görüşülmeden, bir teklif olarak Parlamento'da görüşülmesi bile başlı başına bir ayıptır. Bunun en azından Bakanlar Kurulunda görüşülmesi lazımdı, tasarıya dönüşmesi lazımdı. Ama maalesef oldu-bittiyle bir yasa teklifi şeklinde şu an Parlamento'da görüşülüyor. Öngörülen düzenlemede kurulun dairelerini yeniden oluşturmak, yapacakları işleri belirlemek, mevcut üyeleri istediği dairede yeniden görevlendirmek, teftiş kurulunu kontrol etmek gibi pek çok yetki doğrudan adalet bakanına veriliyor. Yani yargı açıkça yürütmenin kontrolüne veriliyor. Sadece bizim ülkemizde değil, üyesi olduğumuz pek çok kuruluş bu gelişmeleri endişeyle izliyor, kaygılarını dile getiriyor. Demokrasi ayaklarımızın altından parça parça gidiyor. 90 yıllık demokrasi mücadelemiz halktan yüzde 49 oy alan bir siyasal iktidar tarafından yok edilmek isteniyor. Oysa demokrasi bir kültür, birikim işidir. Her aşamada demokrasimizi geliştirmek gibi bir sorumluluğumuz vardır. Ama iktidarı, bu sorumluluğu ters yönde yaptığını görüyoruz."
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından toplantı basına kapalı devam etti. Toplantıya, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Bülent Tezcan ve Gökhan Günaydın'ın yanı sıra hukukçular Onursal Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Özer, Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, eski YÖK Başkanı Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Yargı-Sen Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, YARSAV Başkanı Murat Arslan, Demokrat Yargı Derneği Başkanı Orhan Gazi Ertekin ile gazete ve televizyonların temsilcileri katıldı.
Kaynak: AA