Yaşanan Zorbalığın Hesabı Verilmeli-FOTO

DPY-B Sınavında bazı yerlerde başörtülü öğrencilerin sınava alınmaması ve Bakırköy Ticaret Meslek Lisesi'nde başörtülü öğrencilerin sınav salonundan atılması...

İlköğretim 5., 6., 7., 8. sınıf ve ortaöğretim 9., 10., 11. sınıf öğrencilerinin bugün girdiği  Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk (DPY-B) Sınavında bazı yerlerde başörtülü öğrencilerin sınava alınmaması ve Bakırköy Ticaret Meslek Lisesi'nde başörtülü öğrencilerin sınav salonundan atılması Özgür-Der tarafından protesto edildi.

14.00'te Cağaloğlu'ndaki İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yapılan protesto eylemine bazı Özgür-Der mensupları ve Bakırköy Ticaret Meslek Lisesi'nde sınava giremeyen öğrenciler katıldı. "Herkes İçin Adalet Başörtüsüne Özgürlük" pankartının açıldığı eylemde "Ya Yoksulluk Ya Kimliksizlik Dayatmasına Hayır!", "Şifreyi Açıklıyoruz: Başörtülüye Burs Yok!", "Özgürlük Vaatleri Başörtülü Öğrencileri Kapsamıyor mu?", "Yasakçı Hükümet Yasakçı Bakanlık İstemiyoruz!" yazılı dövizler taşındı.

Eylemde başından geçen olayı anlatan başörtülü öğrenci Yasemin Kurtuluş, sınav görevlilerinin başörtülü olduğu için kendisini salondan çıkardıklarını ve müdüriyette ikna çabalarına alındığını ifade etti. Kendilerinden sınava giremeyeceğine dair yazılı belge istediğini aktaran Kurtuluş, sınava giremediği için tutanak tutmak istediğini belirtince görevlilerin kendilerini –başlarını açmak kaydıyla- boş bir sınıfta bayan öğretmen gözetiminde sınava alabileceklerini teklif ettiğini ancak vebalı muamelesini kabul etmediklerini söyledi. Bunun üzerine tehdide maruz kaldığını ifade eden Kurtuluş, görevlilerin kendisinin üstüne yürüdüğünü de anlattı.

"Başörtüsü Onurumuz Koruyacağız!", "Ya Yoksulluk Ya Kimliksizlik Dayatmaya Boyun Eğmeyeceğiz!", "Başörtüye Uzanan Eller Kırılsın!", "Yasakçılar Yenilecek Direnenler Kazanacak!" şeklinde sloganların atıldığı ve Furkan Akdeniz'in sunumunu yaptığı eylem, Zehra Çomaklı Türkmen'in Özgür-Der adına hazırlanan basın bildirisini okumasının ardından sona erdi. Basın bildirisinin tam metni aşağıdadır.

Basın bildirisinin tam metni: 

DPY-B SINAVINDA YAŞANAN ZORBALIĞIN SORUMLULARI HESAP VERMELİDİR!

 

30.04.2011

 

Başörtüsü yasakçılığı Türkiye'de devlet gücünü, otoritesini kullanma ayrıcalığına sahip çevreler ve şahıslarca hiçbir ahlak, hukuk, vicdan ölçüsü tanınmaksızın ısrarla, inatla sürdürülen bir zorbalık olarak gündemde kalmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta sonu yapılan ALES'te yaşanan yasakçılık, bu zorbalığın birkaç işgüzarın keyfi tutumundan öte yaygın bir devlet tavrı şeklinde cereyan ettiğini göstermekteydi.  

 

Bugün yapılan Devlet Parasız Yatılı ve Bursluluk Sınavı (DPY-B)'de yaşanan olaylar bu olguyu bir kere daha ortaya koymuş oldu. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan sınavda muhtelif yerlerde çok sayıda öğrenci başörtülerinden dolayı sınava sokulmadılar.

 

Bilindiği üzere DPY-B sınavı düşük gelirli ailelerin çocuklarının girebildiği bir sınav. Bu sınava girebilmek için bir dizi belge talep ediliyor. Sınav sonucunda kazanacakları bursla yoksul ailelerin çocukları eğitim süreçlerinde ailelerinin üzerindeki yükü azaltmayı hedefliyorlar. Eğitimin giderek daha pahalı bir yüke dönüştüğü bir ortamda yoksul ve düşük gelirli ailelerin çocuklarının yararlanabileceği bir imkânın bazı öğrenciler için adeta bir kimliksizlik dayatmasına dönüştürülmesi ise asıl büyük yükün devletin dayatmacı anlayışından kaynaklandığını belirginleştirmiştir. Ve bu yük giderek daha taşınmaz bir hale gelmektedir.  

 

Seçim sürecine girmiş bir ülkede bir yandan siyasi partilerin özgürlük vaatlerinin havalarda uçuştuğu, iktidar partisinin "özgürlükler ülkesi Türkiye" vurgusunu çok üst perdeden dillendirdiği bir vasatta bu yaşanılanlar tutarsızlığın bir şahikası olarak önümüzde duruyor. Bu nasıl bir özgürlüktür ki, AK Parti iktidarının yönetimindeki Milli Eğitim Bakanlığınca düzenlenen bir sınavda çocuklarımız, gençlerimiz İslami kimliklerinden ötürü cezalandırılıyorlar. Ekonomik anlamda maruz kaldıkları sıkıntıları aşma çabaları resmi ideolojik dayatmalarla engelleniyor.

 

Bu noktada öncelikle hükümete başörtüsü yasağı adı verilen zorbalığa, zalimliğe karşı daha net ve açık bir tutum takınmayı ertelememesi gerektiğini hatırlatıyoruz. Farklı birimlerde uygulanagelen yasakçılık olaylarını işgüzar bazı tiplerin keyfi tutumlarına bağlayan açıklamaların inandırıcılığı giderek azalmaktadır. Sorun bizzat devletin yasakçı ideolojisini içselleştiren hükümet kadrolarınca tazelenmektedir. AK Parti hükümetini yasağa ve yasakçı kadrolara karşı açık, net ve dürüst bir tavır ortaya koymaya ve gerçekten yasağa karşı ise bu zalimane uygulamaların icracılarından hesap sormaya davet diyoruz. Artık soyut vaatler, içeriksiz sözler değil, somut adımlar bekliyoruz. Bu yapılmadığı müddetçe yasakçılarla birlikte yasağa göz yuman siyasi kadroları teşhir etmeyi sürdüreceğiz. 

 

haksöz

Sivil Haber Haberleri

Katil İsrail'e kucak açan Uluslararası Olimpiyat Komitesi sınıfta kaldı
Paris Olimpiyatlarının güvenlik işlerinde neden İsrail güçleri kullanılıyor?
Alimlerden Gazze bildirisi: HER MÜSLÜMANA FİLİSTİN SORULACAK
PKK'nin kanlı tarihinden bir kesit: Susa Katliamı!
Diyarbakır bu akşam da Gazze için meydanlardaydı