Hakîm olan Kur'an'a and olsun! Göklerden bugün yeryüzüne bir daha indi Yasin Diyarbakır semaları Yasiiin Yasiiin sesleriyle çınlayıverdi Bugün bir daha nazil oldu Kur'an'ın kalbi Yasin Tane tane, kelime kelime göklerde bir daha okundu Yasin Bugün bir daha yaşandı, yeryüzünde bir daha sahnelendi Yasin Bu defa şehrin öte başından koşup gelen Heyecanla “ey benim kavmim” diye seslenen Bir tek kişi, bir tek Habib-i Neccar değildi. Bugün gencecik yiğitlerdi şehrin öte ucundan koşup gelenler Kutlu bir günde, kutlu bir seferden dönenler Yetimlere kanat germe, açları doyurma seferinden dönenler. Evlerine yılda bir defa et giren semtlerden, sokaklardan geliyorlardı Bir daha gideceklerdi, yüklerini yüklenip bir daha gideceklerdi. Çünkü arka sokakların çocukları onları gözlüyor Onların yolunu bekliyorlardı pencerelerden, Fakat kaderde bugün Yasin sûresi bir daha yaşanacaktı, Habib-i Neccar bugün bir daha taşlanacak, bir daha parçalanacaktı. Ne bilsin balkonlarda kurban payı bekleyen yavrular, Ne bilsinler, Kurban Bayramı'nda bu defa Yasin kurban edilecekti Yasin ve arkadaşlarının kanları dökülecekti? Göklerden bugün yeryüzüne bir daha nazil oldu Sûre-i Yasin, Yeryüzünden de göklere doğru bir Yasin yükseliverdi. Rahmet meleklerinin eşliğinde bir Yasin indi, bir Yasin çıkıverdi, “Gir cennete ey güzel çocuk, nur yüzlü çocuk” diye bir ses yankılandı semada, “Gir cennete ey vahşilerin parçaladığı ceylan” diye. Göklere yükselirken ruhu şöyle bir döndü de; “Ey benim kavmim” diye seslendi gül yüzlü Yasin; Ey benim kavmim, ah bir bilseydiniz, Bir bilseydiniz beni Rabbimin nasıl karşıladığını Bir bilseydiniz Rabbimin beni nasıl affedip bağışladığını Neler lütfeylediğini, neler verip neler ikram eylediğini Ah bir bilseydiniz şu anda cennette olduğumu, Arşa yükselip oradan her bir yanı seyrettiğimi Ah bir bilseydiniz şu anda Rasûl'ün kucağında Hamza'nın hemen yanı başında durduğumu Hani benim gibi parça parça edilen Hamza'yla birlikte olduğumu. Kolları kanatları koparılan Cafer'le, Cafer-i Tayyar ile Gençlerin sevgilisi Mus'ab'la buluştuğumu, Kerbela yarenleriyle, Hüseyin'le beraber olduğumu bir bilseydiniz! Ve ey benim kavmim, ey benim katillerim! Bir bilseydiniz sizi beklemekte olan korkunç akıbeti! Bir anlasaydınız ne büyük bir hüsrana uğradığınızı, Cehennemden önce dünyanın size cehennem olacağını bir bilseydiniz Ey benim kavmim, ey benim katillerim! Artık bugünden sonra bir daha rahat uyuyamayacaksınız Geceleri dehşetle fırlayacaksınız yataklarınızdan Büyük bir uçurumdan kayalıklara fırlatılacaksınız her gece Birden uyanacaksınız yüzleriniz taşlarla ezilirken, parçalanırken Kana bulanmış gözlerinizi dehşetle açacaksınız Her gece başınızın üzerinden otomobiller geçip duracak. Baştan sona bıçak darbeleriyle delik deşik edilirken uyanacaksınız. Yetim bıraktığınız yavruların bakışlarından hiç kurtulamayacaksınız, Kurban eti bekleyen çocuklar her gece yolunuzu kesecek, yakanızdan yapışacaklar. Ne zaman bir Müslüman sima görseniz korkudan titreyecek, yolunuzu değiştireceksiniz. Ve siz ey azgın sürüleri üzerimize salanlar! Her gece kâbuslarla uyanacaksınız, Üzerinize yürüyen kalabalıkların ayakları altında ezilirken gözlerinizi açacaksınız. Nur yüzlü insanlar, camilerden dağılan cemaatler her gece yüzünüze tükürecekler Ölünceye dek Allah'ın laneti yağacak üzerinize Ve bir gün öleceksiniz, Sizi bekleyen cehennemdeki yerinizi alacaksınız Asıl orada bulacaksınız bütün bu azgınlıklarınızın karşılığını Asıl orada vereceksiniz vahşetinizin hesabını!.. Ve siz ey Müslümanlar! Müjdeler olsun, göklerden bir daha inmiştir Yasin İkinci bir Yasin Mevsimi, ikinci bir Yasin Medeniyeti başlamıştır. Dogruhaber