Yazıcıoğlu, Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.
''Ergenekon'' soruşturması kapsamındaki gözaltılara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yazıcıoğlu, operasyonların toplumun belli kesiminde kaygılar uyandırdığını, belli kesimde de umut yarattığını ifade etti. Yazıcıoğlu, ''Umut uyandırmasının sebebi, artık toplumda her kesime dokunulabileceği ve devlet içinde birtakım yapılanmalar varsa bunların açığa çıkarılabileceğidir. Kaygı veren durumu ise bir yıldır iddianamenin açıklanmaması ve bir yıldır insanların tutuklu bulundurulması, yargının işlemediği izlenimi vermesidir. En önemlisi de kurumlar arasında güven bunalımı yaşanmaktadır. Toplumda kaygı ve endişe derinleşmektedir. Toplum, 'Hükümet tarafı ve karşı taraf' diye ikiye ayrılmış durumdadır'' dedi.
-''HUKUK KURALLARINA UYGUN DAVRANILMALIDIR''-
BBP Lideri Yazıcıoğlu, bunun çözümünün kurumlar arasında güveni oluşturmaktan geçtiğini söyledi. Yargının, yürütmenin, yasamanın kuvvetler ayrılığı ilkesine göre kendi alanına çekildiğine ve kendi alanında görevini yaptığına toplumun inandırılması gerektiğinin altını çizen Yazıcıoğlu, şöyle devam etti:
''Kimin eli kimin cebinde belli olmayan; kaygı, umut, korku, adalet beklentisi ve hukuk devleti olma umutları ve kaygıları birbirine karışmıştır. Burada herkesin koltuk, gelecek ve siyasi beklentiden uzak bir şekilde devlet adamlığı sorumluluğuyla hareket etmesi ve biran önce kaygıların ortadan kaldırılması gerekiyor.
Tutuklananların neden tutuklandığı, ajandada nelerin olduğu, hangi iddialara muhatap oldukları ve bu iddiaların ne gibi delilleri ihtiva ettiği bizzat mahkemeler vasıtasıyla açıklanacak ortamlar derhal oluşmalıdır. Sızan bilgilerle toplum karamsarlık yaşamaktadır. Bundan kurtulmanın yolu mahkeme safhasına gidilmektir. Elbette bir kimse suç işlemişse bunun üzerine hukukun gereği yapılmalıdır. Ancak bunlar yapılırken hukuk kurallarına uygun davranılmalıdır ve yargısız infaz yapılmamalıdır.''
-''26 GÜN GÖZÜM AÇILMADAN İŞKENCE GÖRDÜM''-
Muhsin Yazıcıoğlu, başta medya olmak üzere siyasi çevrelerin olaya kendi yaklaşımlarıyla baktığını iddia ederek, ''Birilerini suçlu, birilerini kahraman ilan etmenin yanlış yaklaşımlar'' olduğunu söyledi.
Yazıcıoğlu, şunları kaydetti:
''Ben darbelere muhatap kalmış bir siyasetçiyim. Modernini de postmodernini de doğrudan olanını da gördüm. Bunların hiç birisinin ülkemize hayır getirmediğine inanıyor ve kesinlikle demokrasi ve hukuk devletinin yanında yer alıyorum. Hangi şart altında olursa olsun hukukun ve demokrasinin yanında yer alacağım.
Bunun en acı bedelini ödemiş bir kuşağın temsilcisiyim. Ben 8 yıla yakın cezaevinde yattım, 26 gün gözüm açılmadan işkence gördüm, 5.5 yılını hücrede geçirdim. Ama sonunda hiç ceza almadım ve bugün TBMM'de milletvekiliyim. Hukuk herkese ve hepimize lazımdır. Hukuku kimse siyasallaştırmamalı kimse de kendi konumunu öne çıkararak yargı dışı olmamalıdır.''
BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu, biran önce normalleşilmesi gerektiğine işaret ederek, toplumun gerginliklerden kurtarılmasını istedi. Yazıcıoğlu, ''Devletin kurumları arasında güven ortamının ortadan kalkması halinde, Devletin kurumları arasındaki irtibatı sağlamanın, devletin birliğini sağlamak Cumhurbaşkanının işi. Ama bugün maalesef Cumhurbaşkanının duruşu dolayısıyla, gelişmeler onun da bu görevi üstlenmesine imkan vermemektedir'' diye konuştu.
Yazıcıoğlu, bir soru üzerine, kendisine bir talep gelmesi halinde, ''Türkiye'de geçtiğimiz yıllardaki darbe hazırlığı iddiaları'' konusunda, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras'ın hazırladığı Meclis araştırma önergesine destek vereceğini ifade ederek, ''Türkiye'de ne varsa ortaya çıksın'' dedi.