Washington Post gazetesinin haberine göre, Irak'taki ABD'li keskin nişancılar, çevreye 'yem' olarak patlayıcı ve silah bırakıyor, bunları alanları da vuruyor.
Gazete, bu şekilde öldürülen sivilleri direnişçi gibi göstermek için yanlarına silah bırakmanın da yaygın bir yöntem olduğunu yazdı.
ABD ordusu Irak'ta kayıpları arttıkça, vahşice yöntemler deniyor.
Kayıpların önlenebilmesi için daha fazla direnişçinin öldürülmesi yönünde emir alan ABD'li keskin nişancıların son taktiği 'yem atmak'.
Washington Post gazetesinin haberine göre, çevreye silah, patlayıcı ve benzeri askeri ekipmanı 'yem' olarak bırakılıyor. Bunu almaya kalkan Iraklılar ise, sivil veya direnişçi ayrımı yapılmadan vuruluyor.
Öldürülen Iraklının almaya çalışırken vurulduğu silah, onun ABD askerlerine saldıracak bir direnişçi olduğunun kanıtı sayılıyor.
Direnişçi süsü veriliyor...
Gazeteye göre, ölen Iraklıların yanına askeri ekipman bırakıp, direnişçi süsü vermek de yaygınlaşmış durumda.
Konuyla ilgili üç keskin nişancı hakkında soruşturma açıldı. Aslında, 'Boyalı Şeytanlar' olarak anılan keskin nişancıların görevi, savaş alanında direnişçileri takip etmek ve cephaneliklerini ortaya çıkarmak.
Ancak, keskin nişancı George Sandoval, çavuşun emriyle, otları biçen bir Iraklıyı öldürdüğünü ardından 'tehlikeli terörist' sayılsın diye, çantasına direnişçilerin kullandığı bir bobin kablo yerleştirdiğini itiraf etti.
Irak'ta görevli ABD askeri David Petta, 'kötü bildikleri birini öldürüp de delil gösteremedikleri zaman bu yönteme mecbur kaldıklarını' söyleyerek kendini savunuyor.