Sakarya’da faaliyet gösteren Diriliş Saati Dergisi ve Erdemli Toplum Derneği’nin çatı kuruluşu olan ve bu sene faaliyete geçen İkra İlim ve Kültür Merkezi’nin, 2 haftada bir düzenleyeceği konferanslar serisinin ilki, Atasoy Müftüoğlu’nun “Yeni Bir Dil İnşa Etmek” başlıklı konferansıyla başladı.
Dün(Cuma), İkra İlim ve Kültür Merkezi’nde yoğun katılımla gerçekleşen konferansta Müftüoğlu, demokraside düzenlerin kitlelerin oyunu yalan söyleyerek aldığına işaret etti.
Atasoy Müftüoğlu, kitlelerin son birkaç yüzyılı hayali umutlarla geçirdiğini ifade ederek, “Bugün İslami bütünlük paramparça olmuştur. İslami bir dil paramparçadır. Soruyorum size, bir toplum ve o toplumun kültürü neden dışarıdan müdahaleye maruz kalır? Çünkü o toplum yetersizdir ve bilinçsizdir” dedi.
Müftüoğlu, İslami hayatımızı Avrupa aydınlanmasının belirlediği şekilde inşa ettiğimizin altını çizerek “Sürdürülen gelenek bütünüyle kötü değildir, ama bütünüyle de iyi değildir. İslam toplumları bugün bir yanda geleneğin, bir yanda Batının tiranlığı arasında sıkışıp kalmıştır. Sömürgeciler evvela bu toplumun zihinlerini sömürgeleştirdiler. Bu toplumun düşünmesini engellediler. Bu yüzden bizler bugün, niteliklerle uğraşmıyoruz, niceliklerle uğraşıyoruz” dedi.
Atasoy Müftüoğlu, genç kuşakların yeni bir dilin inşası için düşünmesi gerektiğini vurgulayarak “Gençler bizim gibi olmamalıdır. Gençler düşünmelidirler. Gençlerin bütün dünyanın nabzını tutacak bir bilince sahip olması gerekir” dedi.
Atasoy Müftüoğlu’nun “Yeni Bir Dil İnşa Etmek” başlıklı konferansından satır başları şöyle:
· İslam’ın bugün toplumsal hayata müdahalesi kalmamıştır.
· Bugün Türkiye’de hiç kimse içerisinde ahlak sözcüğü bulunan bir cümle kuramıyor.
· Yaşadığımız ülkede İslam özgür değildir.
· Biz cami inşa etmeyelim, bilinç inşa edelim diyoruz.
· Biz Müslümanlar bugün istatistik konusu haline geldik.
· Bizim geleneğimiz yeni bir şey üretmenin zındıklık olduğunu söylüyor.
· Sokrat’ın çok dikkatimi çeken bir metaforu vardır. Sokrat “İyi insan olmak yetmez, aynı zamanda iyi ayakkabıcı olacaksın” der. İyi ayakkabıcı tarihinin son 500 yılıyla hesaplaşan adamdır. İşte bu hesaplaşmayı İmam Humeyni İran’da İslam devrimiyle yapmıştır. Bu yüzden İmam Humeyni iyi ayakkabıcıdır. Batı dünyası, İran’da gerçekleşen İslam devriminin, başka bir yerde daha gerçekleşmesini engellemek için yoğun bir çaba sarf ediyor.
· İslam dünyası kendisini mezhepçi tartışmaların içine hapsetti.
· Demokrasiler sayılarla ilgilidir, niteliklerle ilgili değil.
· Mübarek zatların, toplumsal hayata dair hiçbir müdahalesi yoktur.
· Allah’ın kitabını gerçek manada okusaydık bu kadar manevi araçlar türemezdi.
· Hiçbir mübarek zatın dokunulmazlığı yoktur. Hiç kimse eleştiriden muaf değildir.
· Hiçbir sömürü, manevi diktatörlerin sömürüsünden iğrenç değildir.
· Bizler bugün bizi aşağılayan sekülerizme dokunamıyoruz, ona karşı sesimizi yükseltemiyoruz.
· Düşüncelerimiz İslam’a yönelik özgüvenlerini kaybetmiştir.
· Herkes yarış halinde iktidarın doğrularını söylüyor. Çünkü herkeste gelecek korkusu var. Bu yüzden kimse yanlış aramıyor.
· Herkes bugünlerde “Yeni Türkiye” diyor. Soruyorum size “Yeni Türkiye” diyenler kapitalizmin tüm kurumlarıyla, neoliberal diktatörlükle, seküler dünya görüşleriyle hesaplaşıyorlar mı? Ulus-devletin yenilenmesi, kapitalizmin, refah ideolojisinin sürdürülmesi "Yeni Türkiye" olabilir ama bu İslam'ın davası mı?
· Neden mezhepleri kutsallaştırıyor ve ebedileştiriyorsunuz?
· Bugün bilimi üretenler, bölge halkları kadar bilimi kutsallaştırmıyor.
· Kitleler düşüncesizleştirilerek, gençler intihara sürükleniyor.
İslamianaliz